Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ayşegül Yıldırım, hamile olan kadınların oruç tutup tutamayacağı konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Sivas Medicana Hastanesinde görevli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşegül Yıldırım, Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını dileyerek, “Öncelikle İslam dininin mübareği Ramazan ayımızın hayırlara, huzur ve sükûnete, yaralarımızı bir nebze sarmaya vesile olmasını diliyor, ibadetlerimizin kabul olmasını temenni ediyorum. Ramazan ayı yaklaştığında biz kadın hastalıkları ve doğum hekimlerinin en sık aldığı soru gebe ve emziren annelerin oruç tutup tutamayacağı şeklinde oluyor. Öncelikle belirtmeliyim ki gebelik ve emzirme durumları özellikli durumlardır ve Diyanet İşlerinin resmi internet sayfasında da belirtildiği gibi bu özellikli durumlarda gebe ve emzirenler oruç tutmayabilir ve daha sonra kaza edilebilir” dedi.
“Anne karnında uzun süre aç kalan bebeğin hareketlerinde azalma olabilir”
Dr. Ayşegül Yıldırım, uzun süre anne karnında aç kalan bebeğin hareketlerinde azalma olabileceğini ifade ederek, “ Gebelikte oruç tutulmasının (17 saatten kısa süren açlık durumlarında) bebek ve anne üzerindeki etkilerinin araştırıldığı birçok çalışma mevcut olup hiçbirinde bebeğin gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri mutlak bir şekilde ortaya konmamıştır ancak oruç tutmanın mutlak güvenilir olduğu da ortaya konmamıştır. Ancak bilinmelidir ki gebelik dönemi anne adayının kalori ihtiyacının arttığı, kan şekerinin düşük olduğu, özel beslenme programının uygulandığı ve su tüketimine ekstra önem verilmesi gereken bir dönemdir. Uzun süreli açlık durumlarında anne adayının kan şekeri düşecek, insülin seviyesi artacak, keton miktarı artacak, vücudu dolaşan damar içi kan hacmi azalacak ve kalpten vücuda pompalanan kan miktarı azalacaktır. Açlık ve susuzluk durumu devam ettikçe vücut su dengesi bozulacak, böbreklere giden kan miktarı ve idrar çıkımı azalacaktır. Anne karnındaki bebeğin uzun süreli açlık durumlarına verdiği yanıt ise hareketlerinde azalma, iyilik halini değerlendirdiğimiz NST ya da biofizik profil (hareket, solunum, suyunun değerlendirilmesi gibi) testlerinde bozulma seklinde oluyor” ifadelerini kullandı.
“Oruç tutmak isteyen gebeler, dengeli bir diyet programı yapmalı”
Oruç tutmak isteyen hamile kadınların dengeli bir diyet programı yapması gerektiğini belirten Yıldırım, “ Açlık durumundaki gebenin savunma ve bebeği koruma mekanizması olarak kalpten pompalanan kanı rahime yönlendirmesi nedeniyle annede tansiyon düşüklüğü, bayılma, derin halsizlik, baş ve kas ağrıları görülmesi sıklıkla karşımıza çıkar. Tüm bunlar göz önüne alındığında ısrar ile herhangi bir sorun yaşamadan oruç tutacağına inanan ve oruç tutmak isteyen gebelerimize iftar ile sahur arasında alması gereken besin ve sıvının dengeli bir şekilde dağıtılması, et, baklagil, sebze, meyve, kalsiyum kaynağı ürünler başta olmak üzere dengeli bir diyet programı düzenlenmesi önerilir. Ayrıca D vitamini ve demir gibi takviyelerini de aksatmamaları önerilir” diye konuştu.
“Emziren anne oruç tutmakta zorlanmıyor ise oruç tutmasında sakınca yoktur”
Emziren anne oruç tutmakta zorlanmıyorsa oruç tutmasında sakınca olmadığını ifade eden Yıldırım, “ Emzirme sürecinde ise süt miktarı ve içeriği oruçtan genellikle etkilenmeyeceği için emziren annede açlık ve susuzluktan kaynaklanan tansiyon düşüklüğü, halsizlik, yorgunluk, bayılma vesaire görülmezse ve emziren anne oruç tutmakta zorlanmıyor ise oruç tutmasında sakınca yoktur ancak iftar ve sahur arasında beslenme ve sıvı alımına mutlaka dikkat etmelidir” şeklinde konuştu.
(OE-