Dijital dünyaya doğan çocukların teknolojiden olumsuz etkilenmemesini sağlamak, anne ve babaların en önemli sorumlukları arasında yer alıyor. Ebeveynlere bu konuda uyarılarda bulunan Bilişimci ve Yazar Orhan Toker, "İlk 36 ay çocuklar ekrana hiç bakmamalı. 3. yaştan itibaren ilkokula kadar geçen sürede de bu durum, günde 30-60 dakika ile sınırlanmalı. Aksi takdirde zihinsel gelişimin sürdüğü dönemde olumsuz etkiler görülüyor" dedi.
Kartepe Belediyesi, son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte ebeveyn olmanın zorluklarına yönelik seminer düzenledi. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminerde Bilişimci ve Yazar Orhan Toker, velilere tavsiyelerde bulundu. Ebeveynlere ve çocuklara yönelik birçok seminer düzenlediklerini ifade eden Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, "Dijital çağda çocuk yetiştirmek en önemli konu başlıklarından birisi. Davranışlarımızın doğru olup olmamasına ilişkin anne ve babaların bilinçlenmeye ihtiyacı var. Evlat yetiştirmek çok hassas ve önemli bir konudur. Hata yapma şansımız yoktur. Bu konuya önem vererek buraya gelen herkese teşekkür ediyorum" dedi.
İlk 36 ay ekrandan uzak tutun
"İlk 36 ay çocuklar ekrana hiç bakmamalı" diyen Orhan Toker, "3. yaştan itibaren ilkokula kadar geçen sürede de bu durum, günde 30-60 dakika ile sınırlanmalı. Aksi takdirde zihinsel gelişimin sürdüğü dönemde olumsuz etkiler görülüyor. İlkokula kadar maksimum 1 saat sınır koyulmalı. O bir saat olumlu şekilde geçirildiğinde fayda da sağlayabiliyor" dedi.
"Bilgisayar oyununu bile aileler seçmeli"
Çocukların dijital dünyada kendilerine uygun olmayan içeriklerle karşılaşabileceğini söyleyen Toker, "Bu sakıncalı bir oyun, içerik, video ya da sohbette karşılaşacakları uygunsuz biri olabilir. Sohbetlerde çocuk istismarcıları, pedofililer olabiliyor. Yaşlarını küçükmüş gibi gösterip yalan söylüyorlar. ’Oyun oynasın, ne olabilir ki’ deyip geçmemek gerekli. Bilgisayar oyununu bile aileler seçmeli. Yanlış bir seçim çocukları sinirli, agresif yapabilir. Zamanla arkadaşlarıyla iletişim kurmama sorunu yaşatabilir. Çok fazla kaygı sorunu yaşayan, ailelerin vakit ayırmadığı ve kendilerini değersiz hisseden çocuklarımızda tehlikeli içerikler bağımlılık yapabiliyor" ifadelerini kullandı.
