Adana’da 32 yıldır ayakkabı boyacılığı ve tamiratı yapan iki kardeş müşterilerinin 10 yıl içerisinde unuttuğu yaklaşık 400 çift ayakkabıya bir gün geleceklerini düşünerek özenle bakıyor, bakımlarını da yapmayı ihmal etmiyor.
Kozan ilçesinde 32 yıldır ayakkabı boyacılığı ve tamiratı yapan Hasan ve Harun Akdoğan kardeşler müşteriye mahcup olmamak için unutulan ayakkabılara gözü gibi bakıyor. 10 yıl öncesine kadar unutulmuş olan 400 çift ayakkabıya özenle bakan kardeşler ’sahipleri bir gün gelir, bulamazlarsa mahcup oluruz’ diyerek muhafaza ediyor. Mesleklerini büyük bir sevgi ile yaptıklarını aktaran 32 yıllık garip boyacılar ismiyle tanınan Akdoğan kardeşler, kimi müşterilerinin vestiyer yerine ayakkabılarının bakımlarını yaptırarak boyacı dükkanına emanet ettiğini belirtirken, kimi müşterinin ise ayakkabılarını unuttuğuna dikkat çekti.
"Bu işe gönül vermiş insanlarız"
Kardeşi ile birlikte severek bu işi yaptığını belirten Hasan Akdoğan, “İlkokul dördüncü sınıfta başladım. Kardeşimle birlikte ortak olarak yıllardır Kozan halkına hizmet ediyoruz. İşimizi gerçekten severek yapıyoruz. Sadece para için yapılmış olsaydı şimdiye çoktan bırakırdık. Gerçekten bu işe gönül vermiş insanlarız. Müşterimiz yoğun, işimizden memnunuz. Burada ilginç olan taraf müşterilerimiz evde, vestiyerlerinde, ayakkabılıklarında, araba bagajında, odunlukta ayakkabılarını bırakmıyorlar. Buraya bırakıyorlar. Biz de böyle gördüğünüz gibi boyuyoruz, kalıplara koyuyoruz. Müşterimiz hangisini istiyorsa kıyafetini giyip gelip buradan değiştirip gidiyor” dedi.
Boyacı dükkanında yaklaşık 400 çift unutulan ayakkabı olduğunu belirten Hasan Akdoğan, "Evet unutulanlar da var maalesef. Şu an mesela abartısız söyleyebilirim. On yıllık alınmamış ayakkabılarımız var. Ama bunları ben yarın gelecekmiş gibi bekletiyorum. Yüzde 90’ının işini ben yapıyorum Kozan’da. Günlük üç, dört sela okunuyor. Bunlardan biri benim müşterim olabilir. Ama ona rağmen burada duruyor ayakkabılar" diye konuştu.
"Ne zaman gerek olursa gelip alırlar”
Yıllar sonra ayakkabısını almaya gelen müşterisi olduğunu aktaran Akdoğan, "Hatta şöyle ilginç bir olay geldi başıma. Bir gün çalışırken bir arkadaş geldi. ’Abi size ayakkabı vermiştim. Duruyor diye gelmiyorum ama varsa alabilir miyim?’ dedi. Ben de ’ne kadar oldu’ dedim. ’2,5 yıl oldu’ dedi. Dedim ’abi 2,5 yıldır ayakkabını niye almadın?’ O da dedi ’abi cezaevindeydim. Kusura bakma’ dedi. Ayakkabıya baktım. İçinde sadece bir boya için bırakılmış. 1,5 TL’ye yazıyordu. Şöyle bir düşündüm. Acaba durumu olsa 1,5 TL bir ayakkabıyı almak için gelir mi? Öyle düşünerek ayakkabısını verdim. Ücret dahi almadım. Çünkü ihtiyaç olmasa iki buçuk sene sonra ayakkabıya gelmezdi. Onun için hiçbir şekilde ayakkabıları atmıyoruz. Burada duruyor. Müşterilerim de alıştı, ben de alıştım. Bırakırlar ne zaman gerek olursa alırlar" şeklinde konuştu.
"Güven ve memnuniyet önemli"
İki rafla başlayan unutulan ayakkabıların bir dükkanın tamamını kapladığına dikkat çeken Akdoğan, "İlk önce iki rafla başladım. Sonra altı rafa çıkarttım. Sonra ortaya raf yaptım. Eğer böyle giderse dükkanı büyütüp yine müşterime hizmet etmeye devam etmeyi düşünüyorum. Buraya insanlar ayakkabısını gönül rahatlığıyla bırakıp gidebiliyor. Eğer buradan ben bir ayakkabıyı sattığımda boyacı ayakkabı satıyor dediklerinde diğer müşteriler kendini geri çekecek, bizimkini de satar mı diye. Onu kesinlikle öyle bir şey yapmıyoruz. Bakımını yapıp bekletiyoruz" ifadelerini kullandı.
30 TL değerinde olan ayakkabıların şimdi 500 TL olduğunu da değinen Akdoğan, “O dönemlerde 25-30 liraya alınan ayakkabılar şu an 450, 500 TL oldu. Ve insanlar gerçekten unuttuysa şu an hatırlayıp ayakkabısını almaya gelen insanlar da var. Çünkü benim dükkanımda şu an mesela en ucuz 200 liralık ayakkabı da var. 3 bin TL’lik ayakkabı da var. Ben annemden tekrardan dünyaya gelsem gene ayakkabıcı boyacı olmak isterdim” diyerek mesleğini çok sevdiğini aktardı.
Boyacı kardeşlerden Harun Akdoğan ise iki kardeş olarak çok severek yaptıklarını, işlerinde sadece ayakkabı tamiratı değil çanta, kemer tamiratı da yaptıklarını ve müşterilerinin kendilerine güvendikleri için yoğun mesai harcadıklarını kaydetti.