Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ortak programı olan “Türkiye’de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi” adı altındaki projenin kapanış töreni Ankara’da gerçekleştirildi.
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ortaklığında yürütülen “Batı Balkanlar ve Türkiye’ye Yönelik Yatay Destek 2” programı kapsamında “Türkiye’de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi” projesinin faaliyetleri sona erdi. 15 ay süren projedeki temel hedef ise Türkiye’de kadınların adalete erişiminin uluslararası standartlar ve Avrupa standartları doğrultusunda güçlendirilmesi olarak açıklandı. Çalışmalar süresince kadınların adalete erişimde karşılaştıkları zorlukların tespiti ve çözüm önerileri konusunda paydaşlar arasında bilgi alışverişi yapılarak, toplumsal cinsiyete duyarlı bir bakış açısı oluşturulduğuna değinildi. Programın kapanış etkinliği Ankara’da bir otelde gerçekleştirilirken, Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanvekili Pınar Başpınar açılış konuşmasını yaptı.
“Kadın hakkı bir insan hakkıdır”
Projenin amaçlarından bahseden Başpınar, “Projemizin temelini oluşturan insan hakları anlayışı, kadın hakkı bir insan hakkıdır gerçeğine dayanarak ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi esas alınarak Türkiye’de kadınların adalete erişiminin desteklenmesi amaçlamıştır. Projenin üç temel hedefi, adli yardım hizmetlerinde toplumsal cinsiyet konusundaki duyarlılığın geliştirilmesi, kadınların adli yardım hizmetlerine erişiminin güçlendirilmesi, Türkiye’de kadınların eşit vatandaşlar olarak haklarını kullanabilmeleri amacı ile hukuki farkındalık ve okur yazarlıklarının artırılmasıdır” dedi.
“Yasal bilgi eksikliği kadınları adalete erişimde olumsuz etkiliyor”
Kadınların adalete erişim konusunda yoksulluk, okuma-yazma ve yasal bilgi eksikliği gibi konuların onları olumsuz yönde etkilediğinin altını çizen Başpınar, “Toplumsal ve kurumsal olarak niteleyebileceğimiz çeşitli engeller, kadınların adalet kurumuna erişimde karşılaştıkları zorlukları artırmaktadır. Bu engellere ilave olarak her tür ayrımcı tutum, toplumsal damgalanma ve zararlı sosyokültürel normlar, toplumsal cinsiyet eşitliğine zarar vermektedir. Bu kapsamda başta Türkiye Barolar Birliği ve Sivil Toplum Kuruluşları olmak üzere tüm proje paydaşları ve yetkililerin desteği ile pek çok alanda farkındalık artırma faaliyetleri ve eğitimler gerçekleştirmiş ve çeşitli yayınlar üretmiş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
15 aylık proje süresince farklı etkinlikler düzenlendi
Proje süresince gerek sahada gerekse uzmanlarla masa başında yapılan çalışmalarda önemli veri ve bilgilere ulaşıldığını aktaran Başpınar, “15 aylık proje süresince 265 avukatın kadınların adalete erişimi konulu bütün kursları almasını sağlayarak 4 pilot ilde 300 katılımcı ile gerçekleştirilen çok paydaşlı toplantılar yaptık. 186 katılımcı ile gerçekleştirdiğimiz izleme ve değerlendirme mekanizmaları üzerine uluslararası bir seminer gerçekleştirdik. 27 farklı barodan avukatlar ile stratejik davalama üzerine bir sertifikalı eğitim düzenledik” diye konuştu.
“Hibe uygulamaları gerçekleştirdik”
Yapılan etkinliklerin yanı sıra kadınlara hibe desteğinin de verildiğini belirten Başpınar, “Özellikle Türkiye Barolar Birliği ile gerçekleştirdiğimiz adli yardım hizmetlerine kadınların erişimlerini sağlamaya yönelik hibe programı kapsamında 382 vakada 270 kadına adli yardıma erişim desteği sağlanmıştır. Yine verilen hibeler kapsamında dört sivil toplum kuruluşu ve yine bu kuruluşların ortakları ile birlikte yerel düzeyde çok sayıda aktivite ve eğitim düzenlenmiş, sosyal medya içeriği video ve yayın üretilmiştir” dedi.
Hatıra fotoğrafının çektirilmesinin ardından program sona erdi.