Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik sözleri gerekçesiyle hakkında ’terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 7,5 yıla kadar hapis cezası talep edilen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın yargılanmasına başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık Fincancı “Bir hekim, adlı tıp uzmanı olarak bilimsel özgürlük ve ifade özgürlüğü hakkımı kullandığım görülebilir ve hak kullanımı suç olamaz” ifadelerini kullandı" Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı’nın davaya katılma talebi ise reddedildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik sözleri gerekçesiyle hakkında yürütülen soruşturma neticesinde tutuklanarak cezaevine gönderilen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın ’terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına başlandı.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Şebnem Korur Fincancı ile avukatlar hazır bulundu. Duruşmaya çok sayıda milletvekili, İstanbul Barosu Başkanı Avukat Filiz Saraç ile çeşitli şehirlerin baro başkanları ve temsilcileri de katıldı.
Duruşmada sanık avukatı Meriç Eyüboğlu, duruşma salonunun kapasitesinin yetersiz olduğunu söyleyerek daha büyük bir salonda duruşmanın görülmesini talep etti. Mahkeme mevcut salonda duruşmanın görülmesine karar verdi. Duruşmada ardından kimlik tespiti yapıldı.
Öte yandan duruşmada Milli Savunma Bakanlığı avukatı davaya katılma talebinde bulundu. Savcı katılma talebinin reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme Milli Savunma Bakanlığı’nın suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle katılma talebinin reddine hükmetti.
Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı avukatı "Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal silah kullandığı iddiası asılsız bir iddiadır" şeklinde sesini yükseltti. Avukat ardından duruşma salonundan ayrıldı.
Ardından mahkeme başkanı sanığa savunma yapması için söz verdi. Mahkeme başkanının Fincancı’ya ‘sen’ şeklinde hitap etmesi üzerine sanık avukatları tepki göstererek ‘siz şeklinde hitap etmeniz gerekiyor’ ifadelerini kullandı. Duruşma salonunda yaşanan kısa süreli tepkinin ardından davanın görülmesine devam edildi.
Şebnem Korur Fincancı savunmasında mahkeme başkanına "İfade tarzınızdan benim hakkımda bir hüküm verdiğinizi anlıyorum zaten. Bana ’sen’ diyemezsiniz. Ben 64 yaşımdayım. Pek çok sağlık sorunum var. Benim üst seviyede fıtığım var. Güvenlikli aracın içinde beni kelepçeleyip yolculuk ettirdiler. İnsanlık onuruna aykırıdır. Benim tek silahım var o da kalemim" dedi.
Fincancı savunmasının devamında "Bu yaşıma kadar elimden geldiğince bir yurttaş, bir adli tıp hekimi olarak görevlerimi eksizsiz yerine getirdiğime inanıyorum. Yıllarımı verdiğim adli tıpa hele ki zehirli toksik silahlar hakkında birçok makale yazmış biri olarak, bilimsel bir tartışma yerine linç girişiminde bulunanlara bir çift sözüm var. Bir adli tıp uzmanı olarak paylaştığım görüşüm kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. Propaganda iddiası ile suçlandığım yayın 7 dakikalık bir konuşmadır. Bana sorulan sorulara yanıt verdim. Ben yayında kısaca bir ön tanıdan söz ettim. Yayında belirttiğim tıbbi görüş bir ön tanıdır. Bir hekim adli tıp uzmanı olarak bilimsel özgürlük ve ifade özgürlüğü hakkımı kullandığım görülebilir ve hak kullanımı suç olamaz” ifadelerini kullandı.
Duruşma sanık avukatlarının savunmaları ile devam ediyor.
Olayın geçmişi
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik sözleri gerekçesiyle Türk Tabipler Birliği (TBB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmış ve Fincancı, İstanbul’daki evinde gözaltına alındıktan sonra 27 Ekim’de Ankara Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianamede ise şüpheli Fincancı’nın, TSK’nın meşru müdafaa çerçevesindeki legal faaliyetleri ile terör örgütünün illegal faaliyetlerini bağdaştırma suretiyle terör örgütü propagandası yaptığı belirtilerek ’terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Öte yandan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı inceleme sonucu hazırlanan iddianameyi kabul etmiş, Fincancı’nın ikamet yerinin İstanbul olması da dikkate alınarak dosyanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince yargılamaya yetkili olduğuna karar verilmişti. Yetkisizlik kararı verilen şüphelinin dosyası ise İstanbul Adalet Sarayı’na ulaşarak İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti.