Milli Saraylar Başkanlığı tarafından Topkapı Saray’ında düzenlenen Uluslararası ‘Saray-Müzeler’ Sempozyumunun ilk oturumu gerçekleştirildi. Korona virüs hastalığını atlatan Milli Saraylar Danışmanlar Komitesi Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı, ilk oturumun ardından açıklamalarda bulundu. İtalya ve İspanya’nın sempozyuma katılmasına sevindiğini ifade eden Ortaylı, “Bizi tanıyorlar. Biz onları tanıyoruz. İleride temas olur. Bunun yapılması lazım. İnşallah gelecek toplantılarda Kremlin ve Tahran’ı görürüz” dedi.
Milli Saraylar Başkanlığı, müzeciliğin tarihsel gelişimi ve ‘saray-müzeler’ ile ilgili uluslararası bir sempozyuma ev sahipliği yapıyor. Topkapı Sarayı’nın ikinci avlusunda yer alan Has Ahırlar bölümünde gerçekleştirilen sempozyum bugün itibariyle başladı. 25-27 Kasım tarihleri arasında düzenlenen ‘21. Yüzyılda Saray-Müzeleri Değerlendirmek’ başlıklı sempozyuma, akademisyenlerin yanı sıra dünyada müzeciliği fiilen yöneten, sahasında uzman isimler katıldı.
Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız’ın açılış konuşmasını yapacağı ilk oturumun başkanlığını, Milli Saraylar Danışmanlar Komitesi Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı üstlendi. Aynı oturumda ICOM Eski Başkanı Dr. Alberto Garlandini ve İspanya Ulusal Miras Kurumu Başkanı Ana de la Cueva da bir değerlendirmede bulundu. Sempozyum, ‘Saray-Müzelerin Yönetimi’ oturumuyla başladı. ‘Arşivler ve Kültürel Miras’ oturumuyla sona erecek.
‘Saray-müze’ kavramının tüm yönleriyle, teorisyen isimler tarafından masaya yatırıldığı sempozyumda aralarında İtalya, ABD, Birleşik Krallık, Japonya, Hindistan ve Arnavutluk’un da bulunduğu 16 ülkeden, 25’i yabancı 60 uzman konuşma yapacak. 2 farklı salonda ve 14 oturumda yürütülen sempozyumda Türkçe ve İngilizce 46 tebliğ sunulacak. Her oturum sonunda düzenlenecek soru-cevap bölümüyle dinleyicilerin sempozyuma katılımı sağlanacak.
Sempozyuma özel bir de süreli sergi hazırlandı. Sergide, yabancı devlet adamlarının bir prestij göstergesi olarak Osmanlı padişahlarına sunduğu diplomatik hediyeler, Sultan II. Abdülhamid Han döneminde yaptırılan Yıldız Fabrika-i Hümâyûnu’nun seçkin örnekleri ve Sultan II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yıldönümü münasebetiyle hediye edilen değerli eserler görülebilecek.
“En sevindiğim şey İtalya ve İspanya’nın katılması oldu”
Korona virüs hastalığını atlattığını ifade eden Prof.Dr. İlber Ortaylı, “Yoruldum ama dikkat ediyorum. Sempozyuma gelebildim. Bu da iyi yapıldı. Böyle bir şey yoktu. Dışarıdan da gelenler oldu. En sevindiğim şey İtalya ve İspanya’nın katılması oldu. Bizim o müzelerle ve saraylarla yakın ilgimizin olması gerekiyor. Elhamra Sarayı ve Topkapı Sarayı birbirini tanımalı. Dolmabahçe, o kültürün bir parçası. Bizden almış ama 19’uncu asır Akdeniz kültürüne sahip. Çünkü İtalya’daki 19. asır sarayları, Versay gibi kışlık saray da bugün gibi değil. Daha mütevazi bütçeli güzel yerler. Onlarla ortak sorunlarımız var. Benzer iklimdeyiz. Benzer kültürel çevredeyiz. Bu devam eder inşallah. Bir de burayı tanımaları lazım” dedi.
“İnşallah gelecek toplantılarda Kremlin ve Tahran’ı da görürüz”
Sempozyumla ilgili konuşan Ortaylı, “Sempozyumda iki tebliğ dinledim. Biri İspanya’dan Ana de la Cueva. Oranın milli saraylarına bakıyor. Öbürü ICOM’un temsilcisi Dr. Alberto Garlandini. Öğleden sonra İtalya verilecek. Bizi tanıyorlar. Biz onları tanıyoruz. İleride temas olur. Bunun yapılması lazım. İnşallah gelecek toplantılarda Kremlin ve Tahran’ı görürüz” dedi.
“Ülkemiz için tarihi miras yönetimi konusunda önemli bir dönüm noktası”
Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, “Sempozyumumuzun tertiplenmesinin en önemli sebebi Milli Saraylar Başkanlığı’nın yaşamış olduğu kurumsal değişimi dünyadaki benzer kurumlarla paylaşmak. Milli Saraylar Başkanlığı, bildiğiniz üzere 2018-2019 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yapılandırıldı. Bu noktada 22 ülkeden yer alan katılımcıların kurumlarıyla benzer bir altyapıya kavuştu. Bu, ülkemiz için tarihi miras yönetimi konusunda önemli bir dönüm noktası. Aradan geçen 4 yıl içinde, Topkapı Sarayı başta olmak üzere Yıldız Sarayı, Edirne Sarayı, Ankara Palas gibi birbirinden farklı kurumlarda yönetilen tarihi mirasımız bir araya getirildi” diye konuştu.
“Tecrübeleri paylaşıyoruz”
Sempozyum hakkında bilgi veren Yıldız, “Burada sadece binaları ifade etmiyorum. Onun yanında tarihi mirasımızın her biri hazine çerçevesinde olan taşınabilir objeleri de bir araya getirilmiş oldu. Koleksiyonların bir arada yönetilmesiyle beraber ülkemiz çok önemli bir stratejik avantaja sahip oldu. 22 ülkeden farklı müzecilik kurumları, uluslararası müzecilik kurumların en üst yöneticileri bizimle beraberler. Tecrübeleri paylaşıyoruz. Zaten böyle bir çalışmayı 2021 yılında yapmayı arzu etmiştik. Ancak tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de Kovid etkilediği için uluslararası bir faaliyet yapmak çok mümkün olamamıştı. Bugün çok kıymetli hocalarımızın katılımıyla bu sempozyumu yapmış olduk” dedi.
Yıldız konuşmasının devamında, “Bu sempozyum sonucunda Türkiye’de tarihi miras yönetimi ile ilgili ülkemizin de uluslararası tüm kurumlarla yarışabilecek, rekabet edebilecek, onlardan daha iyi bu hizmeti verebilecek kurumlara sahip olduğunu da uluslararası paydaşlarımıza göstermiş oluyoruz” ifadelerini kullandı.