Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 6 ile elektrik dağıtım hizmeti sunan Dicle Elektrik, kesintisiz enerji sunma vizyonu doğrultusunda yürüttüğü çalışmalarını paylaştı. Konuyla iligli açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, "2013’ten bu yana, büyük kısmı şebeke yenileme ve güçlendirmeye yönelik harcamalar olmak üzere toplam 19,4 milyar TL yatırıma imza attık. Kayıp kaçak konusunda ise; 2013 yılında yüzde 76’lık oranla devraldığımız şirketimizi, bugün yüzde 43’e kadar düşürdük” dedi.
Elektrik dağıtım, yenilenebilir enerji, gıda, teknoloji ve girişim sermayesi sektörlerinde faaliyet gösteren Eksim Holding’e bağlı Dicle Elektrik, kesintisiz enerji sunma vizyonu doğrultusundaki çalışmalarını aktardı. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt illerine elektrik dağıtım hizmeti sunan şirket yönetimi, Diyarbakır’da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Şirketin gerçekleştirdiği yatırımlar, alt yapı modernizasyonu ve teknolojik yenilikler toplantıda aktarıldı. Bölgedeki yoğun elektrik tüketimine karşı şirketin 3K olarak ifade edilen “kesintisiz-kayıpsız-kaliteli enerji sunma” vizyonu paylaşıldı.
“İstanbul’dan sonra en çok enerji tüketen elektrik şirketiyiz”
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, toplamda 2.2 milyon tüketiciye hizmet sunduklarını belirten Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Vatandaşlarımızın ihtiyacı olan elektrik altyapısını tesis etmekten, elektriğin kapıdaki sayaca ulaşmasına kadar sorumlu bir şirketiz. Özelleştirme kapsamında 2013 yılında devraldığımız çalışmalarımızı bugün 6 ilde toplam 6 milyon nüfuslu bölgemize sunduğumuz elektrik tedariği ile sürdürüyoruz. Bugün şirketimiz olarak 7 bin çalışanımızla, şehir merkezleri ve kırsal bölgelere yatırım yaparak hizmet ağımızı genişleterek faaliyetlerimize devam ediyoruz. 21 dağıtım şirketi arasında, enerji tüketimi açısından İstanbul’un ardından en çok enerji tüketen elektrik şirketi konumundayız. 2013 yılında 2 bin 600 civarı personelle aynı aboneye hizmet verirken bugün itibarıyla 7 bin 500 personel ve bin 900 araçla hizmet sunuyoruz. Personelimizin 4’te 3’ü saha operasyonlarında görev alıyor” şeklinde konuştu.
“Kayıp kaçak oranı yüksek bir bölgedeyiz”
Arvas, kişi başı tüketimde Türkiye’de bir abonmanın ortalama yıllık tüketimi 4 bin 500 Kilowatt iken şirketin bölgesinde bu oranın 11 bin 500 Kilowatt olduğunu ve diğer bölge abonelerinden 2,5 kat fazla bir elektrik tüketimine denk geldiğini belirtti. Arvas, bu yüksek tüketimin sebeplerine şöyle değindi: “Biz enerji dağıtımımızı şehir ve ilçe merkezleri, kırsal alanlar ve tarımsal sulama alanları olmak üzere 3 alanda ele alıyoruz. Bu kırılımda il ve ilçe merkezlerinde kayıp kaçak oranı yüzde 30’un altında. Kırsalda ise yüzde 75-80’in üzerinde, tarımsal sulama alanlarında ise yüzde 40’ın üzerinde seyrediyor. Ayrıca Türkiye’deki tarımsal sulama alanlarının yarısı bizim bölgemizde bulunuyor ve tüketimin önemli miktarı buraya gidiyor. Ülkemizdeki genel duruma baktığımızda ise kayıp kaçak oranı yüzde 13’ün altında. Geçtiğimiz yılı, dağıtım şebekemizde 23 milyar kilowat saat enerjiyle kapattık ve bu yıl 30 milyarın geçileceğini öngörüyoruz. 2013 yılında yüzde 76’lık kayıp kaçak oranıyla devraldığımız şirketimizde bugün bu oranı yüzde 43’e kadar düşürdük” diye konuştu.
“Şebeke yenileme ve güçlendirmeye yönelik 20 milyar TL’ye yakın yatırım yaptık”
Başta şebekeye yönelik olmak üzere yatırımlarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Arvas, “2013’ten bu yana, büyük kısmı şebeke yenileme ve güçlendirmeye harcanan toplam 19,4 milyar TL yatırıma imza attık. Dağıtım şirketleri arasında en çok yatırım yapan ve en çok bakım harcaması yapan ilk üç şirket arasındayız. Bu çalışmalarımızda usulsüz elektrik kullanımını azaltarak enerji israfını önlemeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde de 6,5 milyar TL ile 8 milyar TL tutar aralığındaki yatırımlarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Akıllı şebeke sistem ile kaçakları azalttık”
Şirket olarak sürdürülebilir bir üretim için enerji israfının önüne geçilmesinin önemine değinen Arvas, “Şeffaf teknolojilerimiz sayesinde müşterilerimizle olan güven ilişkimizi azami derecede tutmaya özen gösteriyoruz. Hali hazırda ülkemizdeki tüm akıllı şebekelerin yaklaşık yarısına sahibiz. Bu şebekeyle elektrik dağıtım ağımızı uçtan uca takip edebiliyor, arıza bilgilerini net bir şekilde tespit ediyoruz. Akıllı şebekeler ve akıllı trafolar kapsamında; 3K adını verdiğimiz kesintisiz-kayıpsız-kaliteli enerji bölgeleri oluşturduk. Hem altyapıyı hem müşterinin sistemini değiştiriyor, abonelik işlemlerinin uzaktan yapılmasına imkan sağlayacak sistemleri entegre ediyoruz. 2,2 milyon abonemizin 1.1 milyonunda bunu gerçekleştirebildik. Bu yatırımımızla 213 alan, 6 bin 393 trafo, 1.1 milyon abonede kayıp-kaçak oranını yüzde 17.6’ya indirdik. Akıllı trafolarımızı her sene 100 bin-200 bin aralığında çoğaltıyor ve 2,2 milyon abonemizi yakın gelecekte bu teknoloji ile buluşturmayı hedefliyoruz. Kayıp-kaçak ile bir başka mücadele yöntemi olarak elektrik sayaçlarını müstakil hanelerde ev dışına taşıdık. Bu durum sayaçları anlık olarak okuma yapabilmemize imkan sağladı. 20 milyarlık yatırım tutarımızın doğrudan kayıp kaçak ile mücadeleye ayrılan payı 9 milyar TL’yi buldu. Gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge çalışmalarımız, yeni nesil teknolojilere yönelik yatırımlarımız, akıllı cihazlarımız ve skada merkezimiz ile uzaktan kontrolü esas alan çalışmaları hızlıca gerçekleştirebiliyoruz. Akıllı şebeke dönüşümü ile toplamda 11 bin 400 MWH kaçak elektrik tüketiminin önüne geçtik. Böylece tüketimde tasarruf sağlamanın yanında ülkenin kaynaklarının etkin kullanılmasına ve ekonomiye doğrudan katkı sağladık. Ekonomiye toplam katkı 10 yılda 28 milyar TL olarak gerçekleşti. Depremden etkilenen çok yere anında müdahale etme, bilgi alma ve iş üretme şansımız oldu. Aynı zamanda kaliteli enerjiye katkı sağlayacak şekilde bu teknolojilerimizi kullanıyoruz. Yatırımlarımızın devamı ile tüm tüketicilerimize bu teknolojiyi sunmayı hedefliyoruz” dedi.
“Bakım arttıkça enerji kalitesi artıyor”
Kaliteli enerji için yatırım kadar bakımın da önemine değinen Arvas, “2013 yılından bugüne geniş il ve ilçe merkezlerinde arıza sayımızı yüzde 62 azalttık. Tüm altyapımıza yönelik bakım oranımızı ise yüzde 400 artırdık. Ancak kırsal alanda iklim şartlarında bu arızalar daha sık olabiliyor. Dolayısıyla iyileştirme çalışmalarımız sürüyor” ifadelerini kullandı.
“Depremde alandaydık”
11 ili etkileyen depremde şirket olarak önemli görevler üstlendiklerine değinen Arvas, “Dağıtım bölgemizde bulunan Şanlıurfa ve Diyarbakır’daki merkezlerimizi, depremzede vatandaşların hizmetine hızlıca açarak barınma ve sıcak yemek desteği sunduk. Sorumluluk alanımızdaki bazı bölgelerde afetten hasar gören elektrik şebekelerimizi 30 saat gibi kısa sürede tekrar aktif hale getirdik. Aynı zamanda Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş elektrik hatlarının onarımı için de destek sağladık. Adıyaman’da AFAD’a teslim etmek üzere 600 çadıra yakın bir çadır kent kurduk. 4’ü kadın 25 çalışma arkadaşımızdan oluşan Dicle Arama Kurtarma Ekibi (DAK) ise Diyarbakır ve Şanlıurfa’nın ardından Adıyaman’da da arama kurtarma ve elektrik altyapılarının onarımı alanlarında yaklaşık 500 saat aralıksız olarak görev aldı. Adıyaman’da da 9 kişinin canlı kurtarılmasında önemli görevler alan DAK ekibimiz, tüm yetkili kuruluşların gerçekleştirdiği diğer kurtarma faaliyetlerinde de çalıştı. Adıyaman’da 3 bin kişilik çadır kentin elektrik altyapısı ihtiyacını da karşıladık” diye konuştu.