Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, “Türkiye’yi bölmek isteyen hasetler, fesatlar, münafıklar ve şer güçler; çoluk çocuğumuzun ahlaki değerlerini ve kültürel değerlerini yok ederler” dedi.
TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Milli Yol Partisi (MYP) Genel Başkanı Remzi Çayır’ı MYP Merkez Binası’nda ziyaret etti. İki genel başkanın gündeminde; Türkiye’nin ekonomik durumu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin güvenlik unsuru ve af konusu değerlendirmesi ele alındı. Türkiye’yi bölmek isteyenlere karşı dikkat edilmesi gerektiğinden bahseden Sarıgül, “Bizim Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve emniyet mensuplarımız her zaman barıştan yana olmuştur. Hiçbir zaman silah kullanmak istememiştir ama toprağımız tehlikeye düşerse, bayrağımız tehlikeye düşerse, yurt savunması için Mehmetçiğimiz de gereğini yapmak durumundadır. Bu ziyaretimizde esasında Türkiye’nin meselelerini masaya yatırdık. Özellikle Türkiye’yi bölmek isteyen hasetler, fesatlar, münafıklar ve şer güçler; çoluk çocuğumuzun ahlaki değerlerini ve kültürel değerlerini yok ederler. Cezaevlerini gezdiğimiz zaman 90 binin üzerindeki evladın uyuşturucu batağıyla karşı karşıya kaldığını gördük. Bunları uyuşturucu batağına batırmışlar. Sadece uyuşturucu içenler, o batağa batırılan evlatlar içeride, uyuşturucuyu satanlar ise dışarıda; bu da bizi üzmektedir. Cezaevlerindeki kapasite ise 260 ile 285 bin ama şu an 300 binin üzerinde mahkum var, baktığımız zaman büyük bir sıkıntı. Esnaflarımız pandemi koşulları münasebetleriyle çeklerini ve senetlerini ödeyemediler, binlerce esnafımız şu anda cezaevlerinde. Pandemi koşulları münasebetiyle hızlı yargılanmalar oldu. Birçok insan şu anda içeride yatmakta, o nedenle af talebi siyasi değil vicdani bir taleptir” diye konuştu.
Türkiye’nin geleceğiyle ilgili yeni fikirler içerisinde olduğunu dile getiren MYP Genel Başkanı Çayır, “Yakın bir gelecekte Türkiye bir seçime girecektir. Seçime girerken sistemin bize dayattığı bazı şeyler var. Partiler farklı görüşleri ortaya koyarak, yok etmeyerek birlikte hareket edebilme kabiliyetini gösterebilmelidirler. Bizim farklılığımız aslında geleceğimizdir ve geleceğimizin teminatıdır. Bu anlayışla yola çıkan Türkiye’nin geleceğini kurtarabilirsek, fakirlerin umudu olabilirsek, ezginlerin ve dayısı olmayanların, dayısının devlet ve adalet olduğu anlayışını bu ülkeye yerleştirebilirsek, borç ekonomisi yerine üretim ekonomisi koyabilirsek, gençlerin gelecekle ilgili umutlarını iade edebilirsek en büyük hizmeti yapmış oluruz” ifadelerini kullandı.
“Siyasilerin muhatabı bürokratlar değil, siyasilerdir”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik açılan davayla ilgili konuşan Sarıgül, sözlerine şöyle devam etti:
“Devlet kurumlarının siyasete karışmasını, iç ve dış güvenliğimizi sağlayan Emniyet Genel Müdürlüğünün, Jandarmanın bir ana muhalif partisi liderine dava açması tarihte görülmemiştir. Bürokrasiyi siyasetin içerisine çekmek örfümüzde, töremizde, geleneklerimizde böyle bir şey yoktur. Siyasilerin muhatabı bürokratlar değil siyasilerdir.”