Suudi Arabistanlı yetkililer, umre için gelenlerin sayısında patlama yaşanmasının yanısıra Medine’i Münevvere’deki mübarek ziyaret mekanlarının etrafını eski haline yakın şekle dönüştürüyor. Medine’i Münevvere’de taş binalar olarak inşa edilen 7 mescitler, eski taş haline döndürüldü ve umrecilerin ziyaretlerine açıldı. Etraflarında çevre düzenlemeleri ve tamirat yapıldı. Küba Mescidinin önündeki seyyar satıcı dükkanları kaldırıldı, çevre düzenlemesi yapılıyor.
Dünya genelinde etkili olan korona virüs salgını nedeniyle 2 yıl hac ziyaretine kapalı olan mübarek topraklarda, umre için gelenlerin sayısında patlama yaşanıyor. Umre için gelenlerin sayısındaki artışla birlikte Suudi Arabistanlı yetkililer, Medine’i Münevvere’deki mübarek ziyaret mekanlarının etrafını eski haline yakın şekle dönüştürüyor. Ziyaretlerin daha kolay olması için imkan sağlıyor. Geçmiş dönemde beton bina haline getirilen ve zaman zaman da kapalı tutulan Medine’deki yedi mescitler tekrar ziyarete açıldı. Medine’deki yerel idareler, Peygamber Efendimizin savaşı yönettiği yerdeki Fetih mescidi ile Ebubekir efendimizin namaz kıldığı mekanın etrafında çevre düzenlemesi, teras ve yol inşaatlarını sürdürüyor. Diğer taraftan, kapalı tutulan Selman-ı Farisi mescidi de açıldı. Hendek Savaşları sırasında Selman-ı Farisi’nin tavsiyesi ile derin çukurlar kazıldı. Mekanlar aslına yakın hale getirilmeye çalışılıyor.
Peygamber Efendimizin Medine’i Münevvere’ye gelişinde karşılandığı Küba Mescidi’nin üstü açık avlusu muhafaza edilirken, betonarme yeni caminin dışındaki alanda da çevre düzenlemeleri yapılıyor. Seyyar satıcı kulübelerinin bulunduğu Küba Mescidinin bahçesinde bu harabeler kaldırıldı. Yerine Medine ikliminin bitkileri olan bölgenin hurma cinsleri ve yeşillikler dikiliyor. Her gün yüzlerce otobüs ziyaretçinin akın ettiği mekanlarda giriş ve çıkışları kolaylaştırmak için de çalışmalar sürdürülüyor.
Öte yandan, Türk umreciler, en son Sultan Abdülmecid Han zamanında Peygamber Efendimizin kabrinin düzenlemesinin günümüzde muhafaza edilmesinin önemli bir korumacılık olduğuna dikkat çekerken, sonradan konan bazı yazıların, hat sanatının ölçülerine uygun düşmemesi sebebiyle estetik bakımından uygun olmadığını belirttiler. Hat ve gelenekli sanatlar, çini ve naht gibi eserler konusunda Türk sanatkarlarının bölgeye her türlü bilgi, estetik görsellik ve fiili destek verebileceklerini anlatan Türk vatandaşları, Suudi Arabistan’daki olumlu yaklaşıma karşılık, Türkiye’den sanatkar anlamında destek olunabileceğini ifade ettiler.