Ülkede havaların soğumaya başlamasıyla birlikte evlerde soba kullanımından kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmeleri başladı. Uzmanlar, soba kullanılan evlerde vatandaşın yaşanan karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı nelere dikkat etmesi gerektiğine dikkat çekti.
Soba ve tüplü ısıtıcıların kullanıldığı kış aylarında yanlış kurulum, soba ateşinin vakitsiz harlanması ve rüzgarlı günlerde yakılması karbonmonoksit gazı zehirlenmelerine neden olabiliyor. Karbonmonoksit gazının renksiz, tatsız ve kokusuz olduğuna dikkat çeken Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde Acil Tıp Uzmanı Dr. Murat Dellül, karbonmonoksit zehirlenmelerinden kaynaklı vakaların artabileceği bir dönemde olduğumuzu söyledi. Karbonmonoksit gazına maruz kalındığında zehirlenmenin tespit edilmesinin biraz zor olduğunu ifade eden Dellül, “Kış ayları geldiği için havalar soğumaya başladı. Şu anda gerçekten karbonmonoksit zehirlenmelerden kaynaklı vakaların artabileceği bir dönemdeyiz. Karbonmonoksit gazı renksiz, tatsız, kokusuz ve tahriş edici olmayan bir gaz çeşididir. Bu sebeple insanların bu konuda biraz daha bilinçli olması gerekiyor. Özellikle ülkemizde karbonmonoksit gazından kaynaklı zehirlenme vakaları gece saatlerinde olduğu için, akşam saat 19.00’dan sabah 07.00’a kadar olan zaman diliminde sıklıkla görüyoruz. Hele ki ölümler, gece 3 ila 5 gibi insanların uykuda olduğu saatlerde olmaktadır” dedi.
“Sessiz ve sinsi katil”
“Karbonmonoksit gazı aslında çok zehirli bir gazdır. Atmosferde binde bir oranında bulunur. Bu sayı binde 10’un üzerine çıktığı anda zehirlenme bulguları ortaya çıkar” diyen Dellül, “Karbonmonoksit gazının bir özelliği de kanda hemoglobine oksijenden 200 kat daha fazla bağlanır. Böylelikle oksijenin dokuya geçmesini engeller. Renksiz, tatsız ve kokusuz özelliği ile sessiz katil, sinsi düşman diye adlandırılan bir gaz çeşididir” ifadelerine yer verdi.
Genellikle baş ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran kişilere yapılan tetkikler sonucu karbonmonoksit gazı kaynaklı zehirlenme tanısı koyulduğuna dikkat çeken Dellül, “Genellikle hafif, orta ve ağır zehirlenmelerde belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bizim kliniğimizde en sık karşılaştığımız belirtiler baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı ve kusma olarak öne çıkmaktadır. Ağır vakalarda özellikle bilinç değişiklikleri, bilinç kaybı, koma, epilepsi nöbetleri, idrar ve dışkı kaçırma gibi semptomlar olabilmektedir. İnsanlar genel olarak baş ağrısı ile hastanemize başvurmaktadırlar. Zehirlenme tanısını 5 dakika içerisinde yapacağımız kan gazı tahlili ile koyabiliriz. Buradan tanı aldıktan sonra tedavide vakanın ağırlığına göre planlanmaktadır” ifadelerinde bulundu.
Özellikle soba kullanan vatandaşlara uyarılarda bulunan Dellül, “Ülkemizde şu anda da soba ile ısınan haneler bulunduğu için insanlarımızın bu konuda dikkat etmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bu bağlamda insanların böyle bir zehirlenmeye maruz kalmaması için soba ve baca bakımlarını mutlaka düzenli bir şekilde yapmaları gerekiyor. Özellikle altını çiziyorum, lodoslu ve rüzgarlı havalarda soba kullanımına dikkat edilmesi gerekiyor. Mümkünse tüketici alternatif ısınma seçeneklerini kullanmalarını öneriyoruz. Soba, kombi ve şofben gibi cihazların tek bir bacadan ortak verilmemesi gerekiyor. Soba borularının baca içerisine çok fazla ilerletilmemesi ve bu boruların hasarlı ya da eskimiş olanlarının kullanılmaması önemlidir. Zehirlenme riskini en aza düşürmek için kapı ve pencerelerde menfezlerin bulunması gerekmektedir” diye konuştu.
Karbonmonoksit gazının yanıcı maddenin tam yanmamasından kaynaklı ortaya çıktığına vurgu yapan Dellül, şunları söyledi:
“Karbonmonoksit gazı karbon kaynağıdır. Karbonmonoksit gazı, doğalgaz, benzin, odun veya kömür gibi yanıcı maddelerin tam yanmamasından kaynaklı ortaya çıkabilen bir gaz çeşididir. Tam yandığı zaman karbondioksit gazı çıkıyor. Bu gaz o kadar ciddi zehirli değil ama karbonmonoksit zehirlenmesi önemlidir.”