Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, üniversite için önce doğru teşhisle ihtiyaçları belirlemek ve ardından gerekli müdahalelerde bulunmak amacıyla ilk işe Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nen başladığını söyledi.
Yılmaz, hastanedeki sorunları yerinde görmek için hasta ve hasta yakını gibi davranıp hastaneyi denetlediğini belirterek "Hastanedekilerin bir çoğu beni tanımıyordu. Hatta bazen servislerde kilitli bile kaldık. Kapıyı açanımız bile olmadı" dedi.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde Prof. Dr. Hüseyin Karaman’ın ardından rektörlüğe getirilen Prof. Dr. Yusuf Yılmaz gazetecilerle bir araya gelerek bir basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, göreve başladığı günden bu yana kadar şehrin sorunlarını incelediğini ve ihtiyaçlarını gidermek için neler yapabilecekleri hakkında çalıştıklarını söyledi. Yılmaz "Ben göreve başladığım süreyi yoğun bir tempo içerisinde üniversitemizi ve şehrimizi tanımakla geçirdim. ’Nasıl bir katkıda bulunabiliriz’ diye ’tespit yapalım’ dedik. Çünkü bir hekim olarak teşhisi doğru koyamazsanız, tedaviniz uygun olmayabilir. Üniversiteyi de ben aynı şekilde görüyorum. Önce doğru teşhisle ihtiyaçları belirlemek ardından en büyük verimliliği alabilecek müdahalelerde bulunmaktır. Sorunları söylemek en kolayıdır. Bu sorunlarla mücadelede nasıl hareket etmemiz gerektiği, birlikteliği nasıl sağlayacağımız. En önemli konumuz budur. Şehrin nabzını yokladığımda aslında en büyük talep tamamen sağlıkla alakalı. Sağlık derken hemen aklımıza üniversitemizin hastanesi akla geliyor" ifadelerini kullandı.
"En kötü acil olduğunu net olarak söyleyebilirim"
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesindeki sorunla hakkında konuşan Yılmaz, sorunların düzeltilmesi için çalışmalarının olduğunu söyleyerek, "Üniversitemizin hastanesini ben bir vatandaş olarak gezdim. Sonra bir hasta, hasta yakını gibi davrandım. Hastanedekilerin bir çoğu beni tanımıyordu. Hatta bazen servislerde kilitli bile kaldık. Kapıyı açanımız bile olmadı. Şöyle bir baktığımızda hastaların ilk temas ettiği, en ciddi ihtiyacı olduğu, en büyük sorun yaşadığı yerin acil servis olduğunu gördüm. Hatta hastanın durumu ciddiyse bu hastamızın yoğun bakım ihtiyacı veya yatak ihtiyacı olduğunu gördük. Acil servisimizin fiziksel şartları ne yazık ki benim bir hekim olarak gördüğü en kötü şartlara sahip. Bir hekim olarak gezdiğim diğer hastaneleri de gördüm. En kötü acil olduğunu net olarak söyleyebilirim. Fiziki şartların getirdiği uygunsuz belki uygun planlı olmaması işletme problemi de olabilir. Bunlarda buna katkı da bulunuyordur. Bir hastamızın yoğun bakım ihtiyacı olduğu söyleniyor fakat yoğun bakımımız dolu. Bu durumda ne gerekir, hastayı sevk etmemiz gerekir ama Rize’deki diğer hastanelerde de yoğun bakım yeri yok. Bu hastayı nereye sevk edeceğiz o zaman. Giresun ve Erzurum’a hasta gönderilmek zorunda kalıyor. Bu çok zor bir durum. Hastanemizin bazı servislerinin fiziksel anlamda çok altında olduğunu gördük" diye konuştu.
"Hastane odaları çok kötü"
Rektörü olduğu üniversitenin hastanesi ile ilgili değerlendirmelerini sürdüren Yılmaz, şunları söyledi:
"Odalar zaten kötü. Refakatçi koltuklarımız tamamen deforme olmuş. Artık temizlenemeyecek bir kirlilik yaşıyor. Bir buzdolabı bile yok. Yazı çok sıcak. Kışın ısıtma problemi var. Bunun altında yatan nedenlerden bir tanesi sadece iklim değil. Hastane yapılırken 250 kişilikti şuan 530 yatağı var. Bütün koridorlar kapattırılıp oda yapılmış. Bir tarafta cihazların bakımı yapılamıyor. Cihazda bir arıza oluşunca çok büyük sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Onkoloji binasında hastalar sıcaktan resmen kavruldu. Şimdi bunlara çözüm üretmemiz gerekir. Soğutma sistemi tam çalışsa bile binanın iklimlendirilmesinde bazı teknik hatalar neden oluyor. Hastanenin servislerinde yenilenme faaliyetleri var. Tek tek yapabiliyoruz çünkü yatak ihtiyacımız var. Tutup da 3 servisi aynı anda yenilemeye kalksak çok sıkıntı çekeriz. Mevcut acili yıkıp genişleterek modern bir bina haline getireceğiz. Bu binayı yaparken bir sürü sıkıntımız da olacaktır çünkü hastanenin hemen bitişiğinde bir şantiye alanı olacak. Bizler yine hastalara hizmet vermeye devam etmek zorunda olacağız. Sağlık hizmeti durdurulamaz keşke daha büyük bir hastanemiz olsaydı da tamamen acilimizi kapatıp hastaları oraya nakil edebilseydim. Bu imkanımız yok."
Vatandaşların Eğitim Araştırma Hastanesi hakkındaki şikayetlerinin eğitim ile düzelebilecek şeyler olduğunu ifade eden Rektör Yılmaz "Hastanede bazı şikayetler oluyor. Bana çok kişi sosyal medyadan da ulaşıyor. Genelinde şu söyleniliyor; ’Hekimlerden bir sorunumuz yok. Hekimler gayet iyi davranıyor ama ben personeli aşamıyorum, ben kapıdaki sekreteri aşamıyorum veya onun davranış şeklinde rahatsız oluyorum’. Bunların her birinin eğitimle aşabileceklerine inanıyorum. Bunlarıda yapıyor olacağız. Şuda çok geliyor bana. Eğitimde veriliyor neden düzelmiyor diye. Çünkü bu personellerin herbiri arkasını bir siyasiye dayamış. Bu kabul edilebilir birşey değil" şeklinde konuştu.