Etlik Şehir Hastanesi Onkoloji Hastanesi Cerrahi Onkoloji Eğitim Uzmanı Prof. Dr. Lütfi Doğan, Mart ayı Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde yaptığı açıklamada, “Son zamanlardaki hastanelerimizin fiziksel kapasitesindeki ve cihazlarındaki gelişmelerle kolonoskopi kesinlikle vatandaşlarımızın düşündüğü gibi zor, ağrılı, meşakkatli ve zaman alan bir işlem değil” dedi.
Mart ayı Kolon Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenerek olup dünyanın birçok ülkesinde hastalığa dikkat çekmek üzere farkındalık etkinlikleri düzenleniyor. Bu çerçevede Etlik Şehir Hastanesi Onkoloji Hastanesi Cerrahi Onkoloji Eğitim Uzmanı Prof. Dr. Lütfi Doğan, halk arasında bağırsak kanseri olarak bilinen kolorektal kanser hakkında bilgi verdi. Ankara Etlik Şehir Hastanesi Onkoloji Hastanesi’nde açıklamalarda bulunan Doğan, kanserin erken teşhisi, kolonoskopi işleminin nasıl yapıldığı, önemi hakkında bilgi verdi.
Doğan, dünyada yılda yaklaşık 20 milyon insana kanser tanısı konulduğunu ve bunların yüzde 10’luk yani yaklaşık 2 milyon insana kalın bağırsak denilen kolorektal kanser tanısı olduğunu bildirerek, yılda yaklaşık 950 bin insanın kolorektal kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini aktardı. Kalın bağırsak kanserinde önemli risk faktörlerinin de olduğunu ifade eden Doğan, “Kişinin ailesinde kalın bağırsak kanseri olması ya da kalın bağırsağın öncü lezyonları olan poliplerin varlığının olması, ülseratif kolit kron gibi inflamatuar bağırsak hastalığı dediğimiz hastalıklar, ailesel polipozis sendromları gibi genetik olarak geçişi ispatlanmış hastalıkların yanı sıra özellikle hareketsiz sedanter bir yaşam ve endüstriyel tip beslenme dediğimiz özellikle raf ömrü uzasın, rengi, kokusu, tadı değişsin diye katkı maddeleri katılmış gıdaların da çok fazla tüketilmesi ve tabii ki sigara her kanserde olduğu gibi kalın bağırsak kanserinin oluşmasında da rol oynuyor” diye konuştu.
“Yüksek risk taşıyan hastalarda kolonoskopi işlemini 40 yaşında yapmaya başlıyoruz”
Bağırsak kanserinin kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk, zaman zaman karın ağrısı, dışkılama alışkanlıklarında değişiklikler, dışkıda kan görülmesi, dışkı kalibresinin azalması gibi belirtilerinin olduğunu söyleyen Doğan, “Ülkemizde de 2014 yılından beri kalın bağırsak kanserleri tarama programı içerisine alınmış durumda. Taramayı biz insan hemoglobinine duyarlı gaita gizli kan testi ile yapıyoruz. Biraz önce söylediğim risk faktörlerine sahip olmayan bireylerde 50-70 yaş arasında iki yılda bir gaitada gizli kan testi yapıyoruz. Test sonucunun pozitif olan hastalara da kolonoskopi yapılmasına yönlendiriyoruz. Gaitada gizli kan testi pozitif çıkamasa bile yüksek riskli olmayan bireylerin 10 yılda bir kolonoskopi yapmasını öneriyoruz. Fakat hastalarda yüksek risk belirtileri varsa bu kez 50 yaşı beklemeden 40 yaşından itibaren kolonoskopiyi yapıyoruz” ifadelerini kulandı.
“Kolonoskopi kesinlikle vatandaşlarımızın düşündüğü gibi zor, ağrılı, meşakkatli ve zaman alan bir işlem değil”
Türkiye’de dikkat çekmesi gereken konunun, meme kanseri ve rahim ağzı kanserlerinin taramalarında gösterilen başarının kolorektal kanserlerde gösterilmemesi olduğunu belirten Doğan, “Gaitada gizli kan taramasının pozitif çıkmasının ardından kolonoskopiye gönderilmesi veya belirtilerin varlığında kolonoskopi gerekliliğinde vatandaşlarımızın halen kolonoskopiden bir miktar ürktüğünü, çekindiğini, bu işlemin çok meşakkatli olduğunu düşündüklerini görüyoruz. Ancak son zamanlardaki hastanelerimizin fiziksel kapasitesindeki ve cihazlarındaki gelişmelerle kolonoskopi kesinlikle vatandaşlarımızın düşündüğü gibi zor, ağrılı, meşakkatli ve zaman alan bir işlem değil. Tamamen anestezi altında hiçbir şey hissetmeden çok kısa bir sürede yapılabilen ve işlem sonrasında da herhangi bir sıkıntı yaşatmayan işlemler haline geldi” açıklamasında bulundu.
“Bin 900 pozitif hastadan sadece 300’ü kolonoskopiye başvurdu”
Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM) gaitada gizli kanı pozitif olduğu için kolonoskopiye gönderilen birçok hastanın çekinmelerinden dolayı kolonoskopik işlemlere gelmediğini söyleyen Doğan şu ifadeleri kullandı:
“Ankara’da 2022’nin ilk 9 ayında bin 900’e yakın gaitada gizli kan testi pozitif çıkan hastanın sadece 300 civarında hastanın kolonoskopiye başvurduğunu görüyoruz. Diğerleri de korku ve çekincelerinden dolayı işlem yapmaya gelmemiş. Buradan da bu mesajı vermiş olalım; kolonoskopi günümüzde kesinlikle zor bir işlem değil. Tamamı anestezi altında yapılıyor ve vatandaşlarımıza hiçbir sıkıntı oluşturmuyor.”
“20’den fazla endokopi cihazımız ve 10’dan fazla fiziksel mekan ünitemiz var”
Prof. Dr. Doğan, Ankara Etlik Şehir Hastanesi Onkoloji Hastanesi içerisinde bir endoskopi kolonoskopi ünitesi olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Bu ünitede 20’den fazla endoskopi cihazımız ve 10’dan fazla fiziksel mekan ünitemiz var. Bu nedenle hastalarımızı hiç bekletmeden cihaz ve mekan sorunu olmadığı için hızlıca alabiliyoruz. Ayrıca tüm işlemlerimizi anestezi altında yapabilme imkanlarımız var. Hastalarımızın anestezi hazırlık odaları, işlemlerden sonra derlenme odaları, hepsinin fiziksel mekanları ayrı” ifadelerine yer verdi.
“Kolonoskopi işlemleri ortalama süresi ise 30 dakika sürüyor”
Etlik Şehir Hastanesi Onkoloji Hastanesi Endoskopi Birimi Sorumlusu Hülya İleri ise kolonoskopi işleminin nasıl gerçekleştiğini anlatarak, “Anestezi açısından değerlendirilen hastalarımızı işlem yapılması için odalarımızda bir müddet bekletiyoruz. Anestezi doktorumuz hastayı ve evraklarını değerlendirdikten sonra işlem yapılmasını uygun görüyorsa hastayı işlem odalarına götürüyoruz. İşlem yapıldıktan sonra gene hastayı değerlendirme odasına alıp kendine gelmesi için bekletiyoruz. Uygun koşullar sağlandığında ise hastamızı taburcu ediyoruz. Bu işlemlerin ortalama süresi ise 30 dakika sürüyor” bilgilerini paylaştı.