Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Seyhan, Karadeniz’de hamsi avının azaldığını ve bunda bir çok etkenin rol aldığını belirterek “ ’Palamut bol olunca hamsi az olur’ söylemini bilimsel olarak ispat edemesek de doğru olma ihtimali var" dedi.
Seyhan, palamutun günah keçisi ilan edilmesinin ötesinde hamsi avının düşmesinde Karadeniz’deki kirliliğin ve aşırı avcılığın da önemli rol oynadığını söyledi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından KTÜ Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde Karadeniz’in ekonomik konumunu belirlemek amacıyla çok paydaşlı bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda konuşan Prof. Dr. Kadir Seyhan, ’DOORS Black Sea’ isimli Horizon 2020 Projesi ile ilgili davetlilere bilgiler verdi. Prof. Dr. Kadir Seyhan, "Karadeniz, diğer denizlere göre çok özellikli bir deniz. Çünkü 150-160 metreden sonra bizim için önemli olan deniz canlılarının olmayacağı bir atmosfer yani eko sistem var. Yani oksijen yok. O nedenle diğer denizlere göre başlangıçta daha 1-0 yenik başlıyor. O nedenle de önemli olan mahdut olan kaynakları sürdürülebilir kullanmak. Yani nedir bu işte balıkçılıktır. Yine turizm konusunda da Akdeniz, Ege Denizi’ne mukayese edilmeyecek dezavantajlarımız var. Karadeniz denince 6 ülkeyi düşünmek lazım. Özellikle Rusya ve Ukrayna’nın savaş ortamında bunu yapmak biraz daha sıkıntılı zor hatta imkânsız. İleride inşallah ’Barış Gölü’ haline tekrar gelirse Karadeniz bu konuda da yol alma şansımız olacak. Karadeniz’de bizim bu bölgede gemicilik, tersanecilik gelişme gösteren bir sektör olarak karşımıza çıkıyor. Çok yol alındı ancak alınacak çok daha yol var. Bu konuda da bizim için önemli ip uçlarımız var. Bunun dışında çevre, doğa, kirlilik bunlar her zaman dikkate alınması gereken hususlar” dedi.
Çalıştayın ardından Karadeniz’de giderek azalan hamsi avıyla ilgili değerlendirmede bulunan Seyhan “Karadeniz’den aynı olarak bir canlı kaynağın yaşam alanını yaşanmaz hale getirdiğiniz zaman o canlı orada durmaz. Son yıllarda artan küresel ısınmayla birlikte iklim değişikliği ile birlikte özellikle dünyanın kuzeyinde etki gösteriyor kuşkusuz. Orada da yaşanmaz hale geldiği zaman yaşam alanları kendilerine daha uygun yerlere gidecekler. Karadeniz’de hamsi her zaman hem zengin protein kaynağı hem de dar gelirli insanın sofrasını zenginleştirmiş bir besin maddesi. Böyle olunca da ister istemez bütün herkes Karadeniz denince akla hamsi geliyor. Son yıllarda bir çok nedenden dolayı arzu edilen düzeyde midir? Doğruyu söylemek gerekirse hayır. Kirlilik etkisi var aşırı avcılık var; av gücü ortada. Hamsinin özellikle plajik balıklarda yani suyun üst kısmında yaşayan canlılarda yıldan yıla dalgalanma çok büyüktür. O nedenle stoğa ne kadar katılır her sene bunu bilmek te çok zordur. Şayet bunu bilirseniz zaten iyi yönetirsiniz. Bunlar bilinmesi mümkün olmayan parametrelerdir. Tarım ve Orman Bakanlığının bu konuda ciddi çalışmaları var sürekli olarak bilgileri toplar ve değerlendirirler” diye konuştu.
"Palamut bol olunca hamsi az olur" şeklindeki söylemlerle ilgili olarak ise Seyhan, “Böyle söylem var. Palamudun bol olduğu yıllarda hamsi az, hamsinin bol olduğu yıllarda palamut az olduğu yıllardır. Bunu bilimsel olarak ortaya koymak için çalıştık ancak değişik nedenlerden dolayı bu projeyi hayata geçiremedik. Doğru olma ihtimali de var yok değil. Ancak ne kadar doğrudur onu bilmiyorum” ifadelerini kullandı.