Kütahya Dumlupınar Teknokent Genel Müdürü Ekonomist Prof. Dr. Ersan Öz, "Tek haneye inen faiz piyasaya yansıtılırsa büyüme artar, enflasyon düşer" dedi.
İHA’ya konuşan Öz, kredi faizlerinin politika faizlerine yaklaşması gerektiğini ancak bunun da tek haneye inmesinin zaman alacağını ifade etti. Tek haneli faizin piyasaya olumlu yönde etki yapacağını kaydeden Öz, "Merkez Bankası, politika faizinin son toplantısında faiz açıklamasını yaptı. 150 baz puan indirerek yüzde 9’a düşürmüş oldu. Ağustos ayından bu yana yaptığı toplantılarda toplam 500 puan indirmiş oldu. Merkez Bankası’nın bir önceki toplantı açıklama metninde, ’Bir sonraki toplantıda da faiz indirilerek tek haneye düşürüldükten sonra artık faiz indirimi durdurulacak’ denilmişti. Bu şeffaf ve öngörülebilir Merkez Bankası anlamında çok iyi oldu. Bundan sonraki toplantılarda da bir açıklama politikası izlenebilir. Ben şahsen bunun taraftarıyım. Diğer taraftan yorumlamak gerekirse, son toplantıya kadar politika faiziyle kredi faizleri ters orantılı işliyor gibiydi. Örneğin bir ara politika faizi yüzde 14’te beklerken, kredi faizleri yüzde 28’e kadar çıkmıştı. Şimdi bu, sanki bir iki toplantıdır kırıldı. Birazcık makas daralmaya başladı. Bu durum, finansman maliyetlerinin düşmesi, üreten sektörün desteklenebilmesi, kredi kullanabilmesi adına iyi bir şey. Kredi faizlerinin politika faizine yakınlaşması lazım. Tabi arzu edilen onun da tek haneye inmesi ama bu biraz zaman gerektirecek" diye konuştu.
"Enflasyonun da kontrol altına alınabilmesi önemli"
"Özel bankacılık sistemine büyük görev düştüğünü düşünüyorum" diyen Ersan Öz, "Politika faizinin tek haneye inmesiyle birlikte makro ihtiyati tedbirler de bu politikayı destekler mahiyette. Yani kredi faizleriyle aradaki makas daralacak. Makro ihtiyati tedbirlerle bu desteklenerek, bundan sonra enflasyonu da kontrol altına alma gayretinde olan büyümeyi önceleyen bir ekonomi politikası izlemeye devam edeceğiz diye rahatlıkla söyleyebiliriz. Tabi finansman maliyetleri düşürülmezse bu olmaz. Burada özellikle özel bankacılık sistemine büyük görev düştüğünü düşünüyorum. Finansman maliyetleri düştükten sonra kapasite kullanım oranlarında bir artış izleyebiliriz. Bu da büyümeyi destekler mahiyette. Aynı zamanda işsizlik oranının da tek haneye düşeceği, arzu ettiğimiz bir tablo. Tabi enflasyonun da kontrol altına alınabilmesi önemli. Tek haneli faizin piyasa koşullarında şu anda hemen etki gösteren değil, aşamalı olarak etki gösterebilecek bir oran olduğunu açık yüreklilikle söylemek lazım. Ama özel bankacılık sisteminin de desteğiyle kredi sisteminin, kredi faizlerinin birazcık daha aşağıya çekilerek, özellikle üreten kesimi destekleyerek, işsizlik oranının tek haneye düşerek, kapasite kullanım oranları artırılarak resesyondan bahsedilen şu Amerika ve Avrupa ortamında biz belki pozitif olarak buradan ayrışabiliriz diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.