Düzce(İHA) – Ramazan ayının gelmesiyle iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmesi pide fırınlarda çıkmaya başladı. Ancak elektrikli, doğalgazlı ve fabrikasyon fırınların yanında eski tip kara fırın olarak bilinen odun fırınlarında pidenin lezzeti bir başka oluyor.
Ramazan ayının gelmesiyle iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezi ramazan pidesi de fırınlarda çıkmaya başladı. İftar ve sahur sofralarının başköşesinde yer alan ramazan pidesinin lezzetini ise 25 yıllık fırıncı Yavuz Kurt anlattı. Düzce’de 40 yıllık kara fırın tabir edilen odun ateşi ile yanan taş fırında pide, ekmek ve simit yapan Kurt, pideye lezzetinin hamuruna katılan sevgi ile birlikte olmazsa olmaz kara fırın olduğunu dile getirdi.
Yavuz Kurt, “Ramazan hoş geldi sefa geldi bereket getirdi. Burası 40 senelik eski bir fırın. Kara fırın, odunla yanan bir fırın. Ramazan pidelerinin lezzetini veren fırın budur. Herkesin damak tadı farklıdır ama pidenin hamurunu yoğururken içine sevgini katmazsan pide lezzetli olmaz. Nasıl çiçekle ilgilenmezsen solarsa pide hamuru da öyle ilgilenmediğin zaman azcık gevşek tuttuğun zaman, altını boşluk tuttuğun zaman hata kabul etmeyen bir şey. Bir çuval una 25 litre su koyarsınız, 1-1,5 maya koyarsınız. Yoğurmaya başladığınız da yarım saat maya koymadan çevirmemiz gerekiyor. Yarım saat çevirdikten sonra maya koyuyoruz. 5 dakika çevrildikten sonra çuval başına tuz koyuyoruz. Sonrasında 10-15 litre daha su koyuyoruz. Ekmek hamuruna göre biraz daha gevşek olmak zorunda pide şeklini alması için. Yoğrulması bittikten sonra yaklaşık 1 saat dinlenmeye bırakıyoruz. Dinlendikten sonra üzerine yumurta sürüp kara fırınımıza veriyoruz. Kara fırın diğer fırınlardan çok farklıdır. Lezzeti veren fırındır. Elektrikli, doğalgazlı fırınların ekmeğini, pidesini yediğin zaman saman gibi olur boğazında kalır ama kara fırın pidesini rahatlıkla yiyebilirsin. Ramazan pidesi kara fırından yenir” dedi.