Eskişehir’de sevgilisiyle birlikte yaşadığı evin penceresinden düşerek hayatını kaybeden Zerin Kılınç’ı ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla tutuklanan Yılmaz S., C. Savcılığı ve Sulh Ceza Hâkimliğindeki ifadelerinde, “Ben dünyada en çok değer verdiğim varlığı camdan atacak bir insan değilim. Ben hiçbir canlıya zarar verebilecek bir şahıs değilim. Ben kesinlikle Zerin’i itmedim” dedi.
8 yıl önce eşinden boşanan 1 çocuk annesi Zerin Kılınç (36), yaklaşık 3 aydır sevgilisiyle birlikte Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’ndeki bir apartmanın ikinci katındaki dairede yaşıyordu. Kılınç, 20 Haziran 2022 gecesi saat 21.30 sıralarında kaldığı evin penceresinden düştü. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Ambulansla Eskişehir Şehir Hastanesine kaldırılan Kılınç, yoğun bakım ünitesinde 10 saatlik komanın ardından hayatını kaybetti. Olayın sonrasında emniyette ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılan şüpheli Yılmaz S. (34) tekrar gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hâkimliğince ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Kan lekeleri, yırtık kıyafet ve yerde cam kırıklarına rastlanılmıştı
Olayın gerçekleştiği ev polis tarafından emniyet altına alınırken, Olay Yeri İnceleme ekiplerince evde yapılan araştırmada; yerde, kapıda ve yatakta kan lekelerine rastlandı. Ayrıca incelemelerde evdeki yatağın üzerinde yırtık tişört ve yerde cam kırıkları olduğu tespit edilmişti. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada 1 Cumhuriyet Başsavcısı Vekili ve 1 Cumhuriyet Savcısı görevlendirildi.
“Ben en çok değer verdiğim varlığı camdan atacak bir insan değilim”
Şüpheli Yılmaz S.’nin C. Savcılığı ve Sulh Ceza Hâkimliğindeki ifadeleri ortaya çıktı. İfadelerinde olay günü yaşananları anlatan şüpheli, üzerine atılı suçlamayı reddetti. Yılmaz S. ifadelerinde şunları söyledi:
“Zerin Kılınç benim yaklaşık 6-6,5 yıldır ilişki yaşadığım kişiydi. Son 1,5 yıldır da birlikte yaşıyorduk. Olay günü öğlen 13.00 sıralarında Zerin’ in ablasından bir telefon geldi. Ev sahibi Zerin’ in kardeşinin çalıştığı iş yerine gidip Zerin ile ilgili tabiri caiz ise namus bekçiliği yapmaya kalkmış. Kardeşi bunu Zerin’e söyledi. Bunun üzerine Zerin’in canı sıkıldı. Ben 4 saat boyunca Zerin’i ikna etmeye çalıştım. Olay günü Zerin ile aramda herhangi bir tartışma yaşanmadı. Olay günü yağmur yağıyordu. Zerin ile bu olayla ilgili konuşurken ‘yağmur yağıyor camı kapat, içeri su giriyor’ dedim. Zerin üzerindeki tişörtü yırtıp camın önüne koydu. Neden tişörtünü yırttığını sordum, zaten ‘eski idi’ dedi. Olay günü sabahı ise kalktığında burnu kanamıştı. Peçete ile burnunu silip yere attı. Ev sahibine çok sinirliydi, biz de evden taşınma aşamasındaydık. Ben evde bulunan kan izlerinin Zerin’ in burnunun kanaması sebebiyle bulunduğunu düşünüyorum. Zira aramızda herhangi bir arbede yaşanmadı. Olay günü Zerrin’ i ikna etmeye çalışırken acıktığımızı ve yemek yememiz gerektiğini söyledim. Zerin yemek yemek istemedi. Ben dışarıdan yemek söyledim. Yedikten sonra yatak odasında bulunan kül tablasını diğer çöpler ile birlikte toplayıp koydum. O sırada kül tablası yere düşerek tuzla buz oldu. Bu olaydan sonra Zerin ev sahibiyle telefonda konuşurken ayağına cam parçası battı. Bunun üzerine ben güldüm. O da benin gülmeme sinirlenip bana plastik süpürgenin sapını attı. Bende aynı şekilde ona geri attım. Benim attığım parça onun bacağına geldi. Aramızda yaşanan tek arbede bu idi. Ben Zerin’in ev sahibi ile konuşması üzerine ‘neden onunla konuştun, saygısızsın, beni sevmiyorsun’ dedim. Zerin uzandı, ben de yanına uzandım. Daha sonra dışarı çıkmak istedim ve kalkıp elektrikli bisikletlerimizi hazırlamaya koyuldum. Bu sırada kendi bisikletimi sokak kapısının önüne getirdim. Zerrin’e ‘hadi dışarı çıkalım, bunaldık’ dedim. Ben çıkıyorum, sen de gel dedim. Gelmeyeceğini söyledi ve bana en son ‘sen gideceksin, gelmeyeceksin’ dedi. Ben de kapıya gidip ‘bak yine saygısızlık yapıyorsun, ben ne zaman gittim de gelmedim, asıl sen sevmiyorsun’ dedim. Ben bisiklete tekrar yöneldiğimde camı kapanması için tutturduğumuz lastiğin çat diye sesini duydum. Zerin’ in ‘ben saygısızım, sevmiyorum ha’ diye serzenişini duydum. Bu sırada hızlı ayak seslerini de duydum. Kapıdan kafamı uzattığımda Zerin’ in sol bacağının camdan çıktığını gördüm ve diğer bacağı pencerenin dış kısmındaydı. O esnada ‘Zerin’ diye bağırdım. Sonra kendisini aşağıya bıraktı. Ben de hemen koşarak aşağıya indim. Pencereden aşağıya bakmadım. Aşağıdan herhangi bir şekilde ses duymadım. Aşağıya indiğimde yanında köfteci vardı. Kanlar içerisinde kaldığını gördüm. Ben ambulans çağrılması için etraftaki insanlara söyledim. Sonrasında da ben hastaneye Zerin’in götüren ambulans ile birlikte hastaneye gittim. Ambulansta Zerin’in kız kardeşi de vardı. Ben dünyada en çok değer verdiğim varlığı camdan atacak bir insan değilim. Ben hiçbir canlıya zarar verebilecek bir şahıs değilim. Ben kesinlikle Zerin’i itmedim. Herhangi bir şekilde kavga etmedik. Kendisini darp etmedim. Zerin’in ölümünde benim herhangi bir kastım veya kusurum yoktur. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.”
“Zerin’in psikolojik sorunları yoktu”
Şüpheli Yılmaz S. ifadelerinde, Zerin Kılınç’ın psikolojik sorunu bulunmadığını söyleyerek evde bulunan yırtık kıyafet, kan lekeleri ve cam kırıklarını şöyle açıkladı:
“Yerde bulunan kanlı ıslak mendil Zerin’in gündüz burnunun kanaması sebebiyle kullandığı mendildir. Ortalık zaten görüntülerden de görüleceği üzere çok dağınıktı. Yataktaki ve kapıdaki kan lekeleri bundan kaynaklı kan lekeleridir. Burnu kanadığı esnada duvara sürtünmüş olabilir. Ayrıca kendisinin ayağına kırık kül tablası parçalarının batması sebebiyle ayağı kanamıştı. Yerdeki kan lekeleri bundan kaynaklıdır. Üzerime atılı suçlamalarını kabul etmiyorum. Olay tarihlerinde ben uyuşturucu madde kullanmıyordum. Zerin’in de uyuşturucu madde kullanmışlığı yoktur. Zerin’in psikolojik sorunları yoktu. Ben de kendisinin neden dolayı atladığını bilemiyorum. Buna ben de anlam veremedim”
ESTÜ’den fizik alanında uzman bilirkişi talep edildi
Olayla ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bilirkişi heyeti kurularak olay yerinde keşif yapılmasına ve rapor düzenlenmesine karar verildi. Konuyla ilgili, fizik alanında uzman bilirkişi ihtiyacı olduğu gerekçesiyle Eskişehir Teknik Üniversite uzman talep edildi. Bilirkişi, Zerin Kılınç’ın ölüm sebebi olan yüksekten düşmenin ‘itilme’ ya da ‘intihar’ olma durumunu inceleyerek rapor hazırlayacak.