Elazığ’da pandemi döneminde günlük ortalama 4 ton kolonya satışı yapılırken, korona virüsün etkisini kaybetmesi ile bu miktar 250 litreye kadar düştü. Virüsün unutulmaya yüz tutmuş kolonya geleneğini yeniden canlandırdığını belirten kolonyacı Güven Buldaç, satışların pandemiye oranla yüzde 50 düştüğünü fakat pandemi öncesine göre de 40 arttığını söyledi.
2 sene öncesine kadar neredeyse unutulmaya yüz tutmuş kolonya, korona virüste birlikte vazgeçilmez hale gelmişti. Herkesin cebinde birer kolonya bulunan pandemi döneminde kolonyacılar, yıllardır yapamadıkları satışı bu süre zarfında gerçekleştirmişti. Pandemi sürecinde kolonyada patlama olduğunu belirten 60 yıllık kolonyacı Güven Buldaç, günde 250 litrelik satışların o dönem 4 tona ulaştığını söyledi. 10 yılda yapacakları ciroyu 4 ayda yaptıklarını vurgulayan Buldaç, virüsün etkisini azaltmasıyla birlikte satışların pandemi dönemine oranla yüzde 50 düştüğünü aktardı. Neredeyse unutulmaya yüz tutmuş olan kolonyanın virüsle birlikte yeniden hatırlandığını ve uzun bir süre de unutulmayacağını dile getiren Buldaç, bu yüzden genel olarak satışların pandemi öncesine göre yüzde 40 arttığını ifade etti.
Pandemi sürecinde Sağlık Bakanının kolonyanın korona virüse etkisini belirtmesi üzerine kolonyada müthiş bir patlama olduğunu belirten Güven Buldaç, “Günlük ortalama rutin satışlarımız 250 litre civarındaydı. Korona virüsten sonra bu 250 litre civarında olan satışlarımız ortalama 4 tonu buldu. Buna hiç kimse hazırlıklı değildi. Elimizdeki imkanlarla tüm Türkiye’den bize aşırı derece sipariş yağmaya başladı. Biz öncelik olarak Elazığ’ı düşündük. Türkiye’nin yüzde 20’sine cevap verebildik, gerisini Elazığ’da tükettik. En azından Elazığ’ı kolonyasız bırakmadık. Satışlar 4 tonu buldu. Şimdilerde azaldı. Kolonya satışlarında yüzde 50 azalma oldu. Ama korona virüsten önce kolonya artık parfümün hayatımıza girmesiyle birlikte neredeyse yok olmak üzereydi. Gençlik gerçekten kolonyayı bilmiyordu” dedi.
“Aslında kolonya bizim gelenek ve göreneklerimizde olan bir şeydir”
Kolonyanın baba mesleği olduğunu aktaran Buldaç, “60 yıllık bir firmayız. Elazığ ve ülke çapında ürün üretiyoruz. Kolonya da korona ile tekrar hayatımıza girdi. Aslında kolonya bizim gelenek ve göreneklerimizde olan bir şeydir. Virüs var, kolonyayı elimize dökelim temizleyelim diyorlar. Böyle bir şey yok. El temizken kolonya dökülmeli. Kolonya kirli olan eli temizlemez. Eller güzel yıkandıktan sonra kolonya dökülecek ve böylelikle elde kalacak. Böyle olunca kolonya virüslerde çok etkilidir” diye konuştu.
“Neredeyse 10 yıllık yapacağımız ciroyu 3-4 ayda yaptık”
Pandemide neredeyse tüm işlerin durduğunu fakat gıda ve kolonyada patlama olduğunu vurgulayan Buldaç, “Bunun devamında pandeminin bitmesiyle birlikte işler normal halini yakalarken kolonya da haliyle etkisini yüzde 50 aşağılara doğru çekti. Kolonyacılıkta bizim için önemli iki dini bayramımız var. Bu iki bayramda işler aşırı derecede yoğun olur. Neredeyse bayramlarda çalışıp bir yılı götürürüz. Pandemide ise bu iki bayramın çarpı 10 gibi düşünebiliriz. 4 ay aşırı derecede yoğunluk oldu. Sonrasında neredeyse bitmesiyle virüsten önceki satışlardan yüzde 40 daha fazla ama pandemi sürecinden yüzde 50 daha aşağı bir şekilde devam ediyor. 60 yıllık kolonya geçmişimiz var. Net bir şekilde söyleyebilirim ki bu 60 yılda korona virüs çıktından sonra aşırı derece patlama oldu. Neredeyse 10 yıllık yapacağımız ciroyu 3-4 ayda yaptık” dedi.