Eskişehir simidinin diğer şehirlerde yapılan simitlerden ayıran en büyük özelliğinin kaynayan kazanda haşlanması olduğunu anlatan yaklaşık yarım asırlık fırın ustası Nail Güneri, “Ankara simidi, Eskişehir simidinin yerini tutmuyor, hatta Ankara’da bile Eskişehir simidi yapılıyor” dedi.
Eskişehirli fırıncı Nail Güneri, Türk Patent ve Marka Kurumunca (TÜRKPATENT) coğrafi olarak tescillenen meşhur Eskişehir simidinin tarifini anlattı. Yaklaşık yarım asırdır kentin simidini fırına sürdüğünü aktaran usta Güneri, lezzetin detaylarından bahsetti. Ankara simidinin, Eskişehir simidi kadar lezzetli olmadığını da iddia eden Güneri, “Ankara’da bile Eskişehir simidi yapılıyor” şeklinde konuştu.
“Simitler kaynayan kazanlarda haşlanıyor”
Eskişehir simidinin un, maya ve tuzdan ibaret olduğuna vurgu yapan Güneri, konuyla alakalı olarak sözlerine şu şekilde devam etti:
“Simidin özelliği, sıcak kazanda pekmezle birlikte haşlanarak mamul hale getiriliyor ve susamlı bir şekilde meşe odununda pişiriliyor. Diğer şehirlerde yapılan simitlerden ayıran en büyük özelliği ise kaynayan kazanda haşlanmasıdır. Bunu, siz diğer fırınlarda pişirebilirsiniz ancak bu kadar lezzetli olmaz. Diğer illerde de simit üretiliyor anca Eskişehir’e gelen insanlar, Eskişehir simidini tercih ediyor. Ankara’nın simidiyse bunun yerini tutmuyor. Hatta Ankara’da bile Eskişehir simidi yapılıyor” şeklinde konuştu.
“Mayalama iyi yapılmazsa simit lastik gibi olur"
Mihalıççıklı mayacı Göksel Üngör ise, “Maya fırına girmeden önce un ve tuzu bir arada yoğuruyoruz ve sonra bir saat dinlendiriyoruz. Kabarmasının ardından sonra da işleme koyuyoruz. Hemen hemen bir saat içerisinde hazırlanıyor. Simidin kara fırında meşe odunuyla pişmesi ise lezzetini sağlıyor. Mayalama iyi yapılmazsa simit, lastik gibi olur. Bu yüzden hamuru iyi dinlendirmek lazım. Gevrekliği ve çıtırlığının sebebi bundan dolayıdır. Burayı gece 2’de açıyorum ve işe unlu mamullerle başlıyorum. Sabah 6’da pişirmeye başlıyoruz ve öğlen 15-16 gibi işlerimiz bitiyor” dedi.