Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, yüzlerce öğrenciye palamut şiş, palamut köfte, palamut pirzola ikram etti. Balcı, “Kılçık derdi yok. Omega 3 deposu. Hem de doğal. Bu yılın en güzel yemeği palamut” dedi.
Tezgahlarda palamut bayramı devam ediyor. Son yıllardaki en bereketli palamut sezonunun yaşandığının söyleyen Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, “69-70 yıllarında bu derece palamut büyümüştü, yağlanmıştı. Denizin her tarafı palamut olmuştu. 50 yıl sonra yine aynı palamut sezonunu yaşıyoruz” ifadesini kullandı.
Palamudun yağlandıktan sonra omega 3 deposu olduğunu her defasında vurgulayan Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Balıkçı Kenan, “Palamuttan 16 çeşit yemek yapılabilir. Biz bugün çocuklarımızı burada ağırladık. Yüzlerce öğrenci kardeşimize palamut şiş, palamut köfte, palamut pirzola ikram ettik. Kılçık derdi yok. Saf et. Burada ilk kez palamudun bu çeşidini yiyen öğrenciler çok sevdi. Hanımların, çocukların acaba damağıma kılçık batar mı korkusuna son. Çocuklar ve yaşlılar, damaklarına kılçık batar mı diye korkuyorlar. Kılçıktan arındırarak palamut pirzola yapıyoruz. Her şeyden doyulur ama palamuttan doyulmaz. Her gün değişik şekilde pişirilerek çocukları yemeye alıştıralım. Bugün ızgarası, yarın şişini yapalım. Diğer gün köftesini yapalım. Kanını, kılçığını hiçbir şeyini bırakmayarak şiş haline getiriyoruz. Köfte haline getiriyoruz. Kılçıktan arındırarak palamut pirzola yapıyoruz” dedi.
Bu sezon palamudun bol çıktığını, palamut akınının önümüzdeki haftalarda da devam edeceğini söyleyen Kenan Balcı, “Öğrencilere ve annelere şu önerim var. Yiyebildikleri kadar palamut yesinler. Her gün yiyebiliyorlarsa her gün yesinler. Çünkü palamut çok ucuz. Dünyanın her tarafında pahalılık var, palamutta ucuzluk var. Çocuklar beslenme çantasına bile palamut koysunlar. Bu güzellik her zaman nasip olmaz. Bu sezon denizin suyu palamut oldu. Bol bol yiyelim” diye konuştu.
"Denizler bizim evimiz" diyen Kenan Balcı, "Evimize nasıl bakıyorsak denizlerimize de öyle bakmalıyız. Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması bizim için maden. Marmara’nın Karadeniz’in suyu balık olmasaydı şimdiye kadar çoktan bitmişti. Denizlerimiz ekmeden biçtiğimiz tarlalarımızdır. Bize çeşit çeşit balık veriyor. Her balığın farklı lezzeti var. Bu değerin kıymetini bilmeliyiz. Denizlerimizi temiz tutmalıyız. Denizler bizim geleceğimiz" şeklinde konuştu.