Merkezi Fransa’nın Strazburg şehrinde bulunan Avrupa Konseyi, "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddete Karşı Eylem Uzman Grubu"nun (GREVIO) hazırladığı Norveç’te kadına şiddete ilişkin raporu yayınladı. Rapora göre ülkede her yıl ortalama 2 binin üzerinde kadının cinsel saldırı ya da şiddet nedeniyle mahkemelere başvurduğu belirtildi.
Avrupa Konseyi’ne bağlı uzman grubu GREVIO’nun raporunda, "Ülkenin sözleşme standartlarına uyumu iyileştirmek için attığı adımları kabul ediyoruz ancak hala ilerlemeye ihtiyaç duyulan alanları da tespit ettik" denildi. Raporun İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin Norveç’te uygulanmasına ilişkin geniş bir analiz içerdiği ifade edildi. Genellikle gelişmiş insan hakları ve cinsiyet politikaları açısından olumlu imajı bulunan Norveç hakkında ilk kez bu tarz bir raporun yayınlanması dikkat çekti. Rapora göre Norveç’te bazı kesimlere mensup kadınlar haklarından yeterince yararlanamıyor.
Avrupa Konseyi tarafından hazırlatılan rapora ilişkin yapılan resmi açıklamada, Norveç’in takdir edildiği ancak eksikliklerin de tespit edildiği belirtilerek, "GREVIO, temel değerlendirme raporunda yürürlükteki bir dizi olumlu yasal ve politik önlemin altını çiziyor ve Norveç’in kadın erkek eşitliğini teşvik etme konusundaki uzun geçmişini övüyor. GREVIO, kadına yönelik şiddeti ele alırken ulusal eylem planları aracılığıyla alınan önlemleri ve ülke genelinde kadına yönelik şiddet mağdurlarına yönelik yerleşik genel ve uzman hizmetler ağını memnuniyetle karşıladı. Hukuki gelişmelerle ilgili olarak Norveç, gelecekte İstanbul Sözleşmesi’ne daha katı bir uyum sağlanmasını ummaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Engelli ve bağımlı kadınlara destek yetersiz
Açıklamada bilinenin aksine Norveçli kadınların haklarını yeterince bilmediklerinin altı çizilerek, "Bu başarılara rağmen GREVIO, yasama ve politika belgelerinde kadınların toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle ilgili özel deneyimlerinin yeterince tanınmadığını gözlemlemiştir. Rapor ayrıca kesişen ayrımcılığa maruz kalan belirli kadın gruplarının özellikle de Sami gibi yerli bir nüfusa mensup olanlar, bağımlılık sorunları olan kadınlar ve engelli kadınlar arasındaki artan savunmasızlığın ele alınması gerektiğinin altını çiziyor" denildi.
Kırsal kesimlerdeki kadınlar hizmetlere erişemiyor
Raporda kırsal kesimde yaşayan kadınların başta kamusal hizmetler olmak üzere birçok haktan yararlanamadığı ifade edildi. Ayrıca özellikle yerli topluluklara ait dillerde ve yabancı kökenli kadınlar için dil yetersizliği nedeniyle hizmetlerden yararlanamadıkları belirtildi. Bu durumun en kısa sürede düzeltilmesini isteyen Avrupa Konseyi, Norveç’in kadınlara yönelik hizmetlerini daha fazla dil seçeneği ile sunmaya başlaması gerektiğini bildirdi. Açıklamada sunulan hizmetlere ilişkin olarak, "GREVIO, ayrıca Norveç makamlarını mağdurlarla ilgilenen tüm profesyonellere danışmanlık ve destek sunarken kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyete dayalı anlayışı konusunda eğitim almalarını sağlamaya güçlü bir şekilde teşvik etmiştir" denildi.
Şiddet mağdurlarına merkezler destek veriyor
GREVIO tarafından hazırlanan raporun yerel yönetimler ve STK’larla birlikte hazırlandığı belirtildi. Ülkede vakaların verilere yansıması için yetkili merkezlerin müdahale ettiği ve rehabilitasyon uyguladığı durumların verilere yansıdığına dikkat çekildi. Buna göre cinsel saldırı destek merkezleri yanında cinsel şiddet ve istismar mağdurlarına hizmet veren SMISO adlı destek kurumları faaliyet gösteriyor.
Veriler tedavi ve rehabilitasyonlar üzerinden sayılıyor
Rapora göre son verilere göre 2 bin 870 kişinin şiddet mağdurlarına destek hizmetlerinden yararlandığı ve bunların yüzde 84’ünün kadınlardan oluştuğu bildirildi. Ülkede engelli kadın ve çocuklara yönelik 2 bin 108 vakanın kaydedildiği ve 2 bin 478 şiddet vakasının rehabilitasyon merkezlerince işleme alındığı bildirildi. Ülkede her yıl ortalama 2 binin üzerinde kadının cinsel saldırı ya da şiddet nedeniyle mahkemelere başvurduğu ve tazminat davası açtığı belirtildi. Avrupa Konseyi’nin raporunda söz konusu yargı süreçlerinin uzun sürdüğü ve son verilere göre tazminat hükmedilen davaların toplam davaların yalnızca beşte birine tekabül ettiği, bu durumun da yine geliştirilmesi gereken alanlar arasında yer aldığı aktarıldı.
