MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı ve Türk Akreditasyon Kurumu bütçesi üzerine MHP Grubu adına söz aldığı konuşmasında; 2022 yılının dünya genelinde her ülkeyi etkileyen, çok boyutlu sınamaların yaşandığı, buna karşılık yeni denge arayışları ve politikaların görüldüğü gelişmelerle karşı karşıya kalınan bir süreç olduğuna değinerek; “2019’da başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisinin etkisi azalsa da küresel sistemle birlikte ülkeler üzerinde oluşturduğu tahribat hissedilmeye devam etmiştir. Uzun zamandır süregelen ticari savaşlar, toplumsal hareketlilikler, göç dalgaları, terör eylemleri, iklim değişikliği, enerji ve gıda krizi gibi ağır gelişmelerle beraber 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Ukrayna-Rusya savaşı da yaşandığı coğrafyayla sınırlı kalmayarak dünyanın geri kalanını tesiri altına almıştır” dedi.
Pek çok ülkenin gerek iç dinamikler gerekse dünyanın içerisinde bulunduğu süreç sebebiyle siyasi istikrarsızlık ve hükûmet kriziyle karşı karşıya kaldığını belirten Özdemir; “Özellikle Avrupa’da bazı ülkeler erken seçim kararları almış, hükûmet değişiklikleri yaşanmıştır; İngiltere bu ülkelerin başında gelmiş, kısa sürede 2 hükûmet değişikliği görülmüştür. İtalya, Bulgaristan ve İsrail ise erken seçime gitmiş, siyasi koşullar değişmiştir.” açıklamasında bulundu ve bugün Avrupa’da 11 ülkeyi etkileyen ve toplamda 20 bölgeyi kapsayan ayrılıkçı çabaların muhatap olduğu ülkelere karşı harekete geçmesinin ise muhtemel bir tablo olarak karşımızda bulunduğunu belirterek; “Avrupa açısından sorun, düzenlenen protestolar, artan enflasyon ve hükûmet krizleriyle sınırlı kalmamıştır; güvenlik mimarisi de kıta genelinde çökmüş ve silahlanma yarışı hız kazanmıştır; monarşi karşıtı görüş ve akımlar yoğunlaşmıştır.” dedi. 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan ve hâlâ devam etmekte olan Ukrayna-Rusya savaşında iki tarafla da görüşebilen, malum savaşın getirdiği krizlerin çözümü noktasında aktif rol oynayabilen Türkiye’nin haricinde bir başka ülkenin olmadığını ifade eden Özdemir; “Küresel dengelerin yeniden kurulduğu bir süreçte Türkiye artık başka merkezlerde oluşturulan dengelerin tarafı değil, kendi dengesini kuran ve bunun gündemini oluşturabilen bir ülke durumuna gelmiştir. Türkiye’nin sadece bölgesel değil, küresel bir güç olduğu tüm dünya tarafından kabul edilir olmuştur. Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu irade ve kararlılık, devletimizin kurucu iradesinin 21’inci yüzyıl koşullarındaki devamıdır.” dedi. TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi İsmail Özdemir; Türk Devletleri Teşkilatıyla şekillendirilmeye çalışılan sürecin Türk dünyası ilişkilerini geliştireceği gibi, Doğu ve Batı arasında sıkıştırılmaya çalışılan Orta Asya coğrafyasının bundan sonra dünyanın geleceğine şekil verme kudretine de sahip olduğunu gösterdiğini ifade ederek, “Küresel güvenliğin ve barışın sağlanması yolunda atılacak adımlar birkaç kurumun elinde sınırlı kalmamalıdır. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin işaret buyurduğu, İslam ülkeleri ve Türk dünyasını kapsayan Asya ve Orta Doğu güvenlik örgütü iyi anlaşılmalı ve analiz edilmelidir. Türk dünyası ve 57 İslam ülkesini kapsayan Asya ve Orta Doğu güvenlik örgütü, toplamda 1 milyar 956 milyon 191 bin 783 kişilik bir nüfus ve yaklaşık olarak 7 milyonluk bir askerî personel sayısına sahip olabilecektir. Bununla beraber, yaklaşık 20 trilyon dolarlık bir gayrisafi yurt içi hasılayla önemli ekonomik birlikteliği de ifade edebilecektir.” dedi. Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türkiye’nin dünyanın merkezi hâline gelmiş olduğunu ifade eden Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; “Farklı coğrafyalarda vasat bulan krizlerin çözümünde ülkemiz en güvenilir ortak olduğunu, politikasının insanlığın huzuru, barış ve diyalogdan yana olduğunu tüm çevrelere göstermiştir. Bugün, Afrika’yla olan bağlarımız güçlendirilmiş, ecdat yadigârı topraklarda barış ve huzurun tesisi için Türkiye elini taşın altına koymuştur.” açıklamasında bulundu.
"Türkiye Azerbaycan’ın hep yanında olacaktır"
Türkiye’nin, Türk dünyasının kanayan yarası Karabağ’ın can Azerbaycan topraklarına katılmasında ve sonrasındaki süreçte kardeş ülkenin yanında olduğunu ve olmaya da devam edeceğini belirten Özdemir; “Bazı ülkelerden Azerbaycan’a yönelik son dönemlerde artan mütecaviz eylemler karşısında da Azerbaycan’la beraber olacağımız akıllardan çıkarılmamalıdır.” açıklamasını yaptı. Türkiye’nin, Ege ve Doğu Akdeniz’de Yunanistan’ın tüm tahriklerine rağmen diyalogdan yana olan tavrını koruduğunu ancak yeri ve zamanı geldiğinde Türk’ün çelikten yumruğunun yıldırım, kasırga ve tayfun olup Ege’den ineceğini muhatapların akıllarından çıkarmaması gerektiğini ifade eden Dışişleri Komisyonu Üyesi Özdemir; “Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur ama kendi hakkımızı da kimseye çiğnetecek değiliz.” dedi.
İnsanlığın huzurunun tesis edilerek küresel barışın sağlanması adına 21’inci yüzyılın Türkiye ve Türk milletine büyük sorumluluklar yüklemiş olduğuna dikkat çeken Özdemir; “Dış politikanın tayininde 3 önemli husus vardır; bunlardan ilki, ayaklarınızın nereye bastığı, nerede bulunduğunuz ve potansiyelinizin ne olduğudur. İkincisi, gelişmeleri nasıl okuyup yorumladığınızdır. Üçüncüsü ise etrafınızı ve dünyayı nasıl gördüğünüz, hedeflerinizi neye göre tayin ettiğinizdir. Biz, bu şartlarda, Başkent Ankara merkezli bakış açımızla gelişmeleri Türkçe okuyor ve yorumluyoruz.” açıklamasını yaptı. Türkiye’nin, Türklüğün yüksek vasfı ve idealleriyle yönünü tayin ettiğini belirten Özdemir; “Bu sebeple, olup biteni Washington’a ve Brüksel’e bağlı kalarak yorumlayanlarla aynı safta buluşmuyor oluşumuz gayet normaldir çünkü biz sadece bu milletin yüksek feraset ve basiretine inanıyor, devletimizin kudretine güveniyoruz; farkımız işte budur. Biz, Cumhur İttifakı’yız. Cumhurdan aldığımız yetkiyle cumhuriyetimizi daha ileriye taşıyacak azim ve kararlılıktayız. İnanıyoruz ki başaracağız, 21’inci yüzyılı Türk ve Türkiye Yüzyılı yapacak yüksek vasıf elbette ki bizdedir. Hamdolsun milletimizin dua ve destekleri de bizimledir.” ifadelerini kullandı.