Havaların soğumasıyla "mest" isimli su geçirmez pabuçlara olan talep artarken, mestler son zamanlarda gençlerin de ilgi alanına girmeye başladı. Koyun, keçi ve inek derisinden yapılan ürünler yurt içi ve dış pazarda da ilgi görürken, üreticiler talepleri karşılamak için yoğun bir şekilde çalışıyor.
Kış aylarının kendini hissettirmeye başlamasıyla birçok vatandaş ayaklarını soğuktan korumak için mest pabucunu tercih ediyor. Abdest alırken ayakları yıkamak yerine üzerine yaş el ile bir kere mesh edilen, ’mest’ isimli su geçirmez pabuçlar, gençler tarafından da özellikle kış aylarında rağbet görmeye başladı. Mest üreticileri pandemi sonrası ve havaların soğumasıyla birlikte siparişlerde artış yaşandığını belirtti. Konya’da 25 yıllık mest üreticisi Halit Çelik, kış aylarının gelmesiyle birlikte işlerinin iyi gittiğini ifade ederek, "İşlerimizde bir sıkıntı yaşamıyoruz. Tabii pandemi ülkemizde tamamen etkisini yitirmiştir. Bu sebeple alışveriş normale döndü Allah’a şükür. Talepleri karşılamakta zorlanıyoruz. Çalışmaya devam ediyoruz. Deri ürünlerimiz en çok satılan ürünlerimiz. Bunların başında koyun derisi geliyor. En çok satılmasının sebebi yumuşaklığı ve ince olması sebebiyle ayakkabıyla rahat giyilebildiği için daha çok tercih ediliyor. Diğer ürünlerimize de talepler mevcut. Bütün ürünlerimizde ama en çok koyun derisi ürün şu an daha çok rağbet gören ürün. Allah’a şükür önceki yıllara oranla her yıl olduğu gibi bu yıl da siparişlerimizde artışlar söz konusu. Talepleri karşılamakta zorlanıyoruz” dedi.
Sadece yaşlılar giymiyor
Mest pabuçlarını günümüzde gençlerin de kullanmaya başladığını anlatan Çelik, “İnsanlar kullandıkça bu ürünlere devam ediyorlar, talep artıyor. Eskiden mest sadece yaşlıların giymiş olduğu giysi olarak tanımlanırdı ama öyle bir şey yok artık. Bütün insanlar bunu kullanabiliyor, her yaştan kitleye hitap ediyor. İnsanlar gördükçe bunu kullanıyor. Allah’a şükür sadece yaşlıların giydiği bir ürün değil artık. Bu bütün herkesin kullanabileceği, her yaş grubunun kullanabileceği bir ürün haline geldi. Biz de bunun için elimizden geldiğince ürünü zarifleştiriyoruz, farklı tasarımlar yapıyoruz. Ayakkabıyla rahat giyilebilmesi için sunuyoruz müşterilerimize. Tüketiciler de bunları tercih ediyor artık. Yaş grubuna bakılmaksızın bütün insanlar kullanıyor” şeklinde konuştu.
“Ürünlerimiz yüzde 50 oranında yurt dışı pazarına”
Ürettikleri mestlerin ayağa hiçbir zararı olmadığının altını çizen Çelik, “Orta Asya ülkelerine devam ediyor ihracatımız. Yüzde 50 iç piyasa, Türkiye’de neredeyse tüm illere gönderiyoruz. Yüzde 50 kısmı ise ihracat şeklinde sınıflandırabiliriz. Kesinlikle ayağa hiçbir zararı yoktur. Kanserojen madde içermez, deriden üretilir. İç elyafları da yine aynı kanserojen madde içermeyen ürünlerden üretilip ayağa kesinlikle hiçbir zararı yoktur. İnsanlar gönül rahatlığıyla kullanabilir. Biz kendimiz de kullanıyoruz zaten. Hiçbir sıkıntısı yok. Fiyatlar tabii geçen yıla oranla bu yıl dövizdeki artış ve ülkemizdeki maalesef enflasyonun etkisiyle beraber bir miktar yükseldi. Vatandaşlar şu an perakende de 100 lira ile 120 lira arasında bu ürüne ulaşabilir. Bu fiyat aralığında ürünü tedarik edebilirler” ifadelerini kullandı.
“Ürünün deri olduğuna kesin emin olmalı”
Mest alan bir vatandaşın öncelikle dikkat etmesi gerekenleri sıralayan Halit Çelik, “Ürünün deri olduğuna kesin emin olmalı. Ürünü mutlaka bildiği, tanıdığı bir satıcıdan almalı. İç astar tabii dikkat etmeli. İç astarlar maalesef bazen hammaddeden değil de daha çok hurda malzemelerden de üretilebiliyor. Bunlar da insanların ayağına zarar verebilir. Bunlardan emin olmaları gerekir. Yani gözle kontrol ederek deri olduğuna emin olduğu, iç astarının böyle daha saf yapay daha beyazdır, grimsi bir renk değildir zaten. Doğal beyazlığını gördüğü zaman tercih edebilir. Bu ürünün ayağa zarar vermeyen bir ürün olduğu anlaşılır” diye konuştu.