Lise öğrenimi sırasında aldığı ders sayesinde hat sanatı ile tanışan Hattat Zafer Günal; zaman geçtikçe işin ustası oldu, sıkı sıkıya bağlandı ve bu sanat onun için vazgeçilmez bir tutku haline geldi.
Emekli olduktan sonra Edirne’ye yerleşen 67 yaşındaki Hattat Zafer Günal, 1974 yılında İmam Hatip Lisesinde okurken tanıştığı hat sanatını, ilerleyen süreçte hobi olmaktan çıkarıp bir yaşam felsefesi haline getirdi. Hat sanatından vazgeçemeyen Günal, bu sanatı gelecek nesillere aktarmak için açtığı kursta işin inceliklerini öğretiyor.
Edirne’de Rumeli Kültür Sanat Akademisi Hüsn-ü Hat Atölyesi’nde usta öğretici olan ve 48 yıldır bu sanatla uğraşan Zafer Günal, okulda ders olarak gördüğü hat sanatından vazgeçemedi. Emekli olduktan sonra kendisini hat sanatına adayan Günal, boş zamanlarını bu sanatı öğrenmek isteyenlerle değerlendiriyor.
Bir hat tablosu yapmak bazen günler, bazen ise aylar sürüyor. Her harfin, her satırın, her sayfanın üzerinde saatlerce süren alın teri ve büyük bir emek var. Emeklilik hayatını hat sanatı ile uğraşarak değerlendiren Zafer Günal, yetiştirdiği öğrencilerle bu sanatın gelecek nesillere de aktarılmasına katkı sağlıyor.
Kamış kalem ve is mürekkebi ile geçen bir ömür
Polis memuru olarak görev yaptığı dönemde de hat sanatı ile uğraşan Günal, meslek hayatının verdiği stresi boş zamanlarında ortaya çıkardığı sayısız eserle atmayı başardı. 2006 yılında emekli olan Günal, zamanının büyük bir kısmını kamış kalem ve is mürekkebi ile geçiriyor.
Hat sanatına başladığı yıllarda ders alabileceği hattat ustası bulmakta zorlanan Günal, hat sanatının en ünlü ustası Haşim Bağdadi’nin talebesinden ders alarak bugünlere geldi. Memuriyet hayatı boyunca gittiği şehirlerde hoca bulamadığını söyleyen Günal, "Hocasızlık çektim. Polis oldum, Edirne’ye geldim. Edirne’de hoca yok. Siirt’e gittim, Siirt’te yok. Kültür Bakanlığının Diyanet İşlerinin bastırdığı Kalem Güzeli diye üç cilt bir kitap vardı. Geçen boş senelerde bütün hocam o oldu" dedi.
"Ruhu dinlendiren ve sabrı öğreten bir sanat"
Hat sanatının hem ruhu dinlendirdiğini hem de sabrı öğrettiğini belirten Günal, "Hat sanatının saymakla bitmez tasavvuf yönü var. Ruhu dinlendirir, sabrı öğretir, edep yönü var. Hani vaktin nasıl geçtiğini anlayamıyorsun hat sanatıyla uğraştığın zaman. Zaten o yazıdaki aşkı aldığın zaman bırakamıyorsun da" diye konuştu.
Bugüne kadar birçok öğrenci yetiştirdiğini ve onların eserlerinden oluşan sergi açtığını aktaran Günal, özellikle gençlerin hat sanatına çok ilgi gösterdiğini ifade etti. Emeklilik hayatını hat sanatı ile geçirdiğini söyleyen Günal, gece rüyasında bile yazı yazdığını gördüğünü aktardı.
7 yıldan beri hat sanatı ile uğraşan kursiyer Mehmet Vedat Kuşoğlu, bu sanatla uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını ve çok keyif aldığını söyledi.