Elazığ’da yaşayan 14 yaşındaki Muhammet Halil Yazar, yaylada çobanlık yaparak LGS’ye hazırlandı. Keçilerini otlatırken ders çalışan çocuk, sınavda Türkiye ikincisi oldu. Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’ni kazanarak ailesini, öğretmenlerini ve yaşadığı Arıcak ilçesini gururlandıran Muhammet Halil’in ailesi ise mutlu olduklarını belirterek, oğullarının bundan sonraki eğitim hayatı için bütün hayvanlarını satıp İstanbul’a yerleşeceklerini belirtti.
Elazığ’ın en uzak ilçesi olan Arıcak’ta hayvancılıkla uğraşan Yazar ailesinin 2 çocuğundan biri olan Muhammet Halil, bu yıl Arıcak Ortaokulu’ndan mezun oldu. İlçede yaz aylarında 2 bin 500 rakımlı Akdağ’da bulunan Kepir Yaylası’nda ailesiyle birlikte hayvancılık yapan 14 yaşındaki Muhammet Halil Yazar, bir yandan çobanlık yapıp bir yandan da ailesine yardım etti. Keçileri güderken kitabı elinden bırakmayan ver her fırsatta ders çalışan Yazar, Liselere Geçiş Sınavı’ndan (LGS) 494 puan alarak Türkiye ikincisi oldu. İki gün önce açıklanan LGS yerleştirme sonuçları sonrası İstanbul Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesine kazanarak büyük başarı elde eden Yazar, ailesini, öğretmenlerini ve ilçesini gururlandırdı. Sadece bir soruyu yanlış yapan ve birinciliği kaçıran Muhammet, yine elinde kitap hayvanların peşinde ders çalışmayı bırakmıyor. Üniversite sınavında da aynı başarıyı göstermek istene Muhammet’in en büyük hedefi ise iyi bir cerrah olmak.
Muhammet’in anne ve babası: "Mutluyuz ve gururluyuz"
Güzel duygular yaşatan oğluyla gurur duyduğunu ifade eden anne Canan Yazar, başarıdaki en büyük sırrın çocukta başladığını belirtti. Örnek başarısı ile Türkiye’de bir anda gündem olan çocuğuna olan teveccüh için minnettarlığını dile getiren baba Yücel Yazar ise oğulları Muhammet Halil’in eğitimi için hayvanlarını satıp İstanbul’a gitmeyi planladıklarını kaydetti.
“Bu süreçte en büyük görevimizin çocuğumuzu teknolojiden uzak tutmaktı”
Kısıtlı bir coğrafyada yaşadıklarını belirten Yücel Yazar, “Oğlum ilkokuldan beri hep çalıştı. Gerek derslerinde gerekse benim ticari hayatımda hep çalıştı. Çok uğraş verdi, çok emek verdi ve bu emeği hep beraber verdik. Çok şükür iyi bir başarı elde etti. Bir anne ve babanın hayatta isteyebileceği en büyük şey buydu. Bu süreçte en büyük görevimizin çocuğumuzu teknolojiden uzak tutmaktı. Son iki senedir özellikle evde televizyonu kaldırdım. Televizyonsuz, telefonsuz ve bilgisayarsız bir hayat vardı. Çok şükür o emeğin karşılığını da hep beraber aldık. Çocuğumla gurur duyuyorum. Vasıtanızla da öğretmenlerine çok teşekkür ediyorum. İyi bir okul, İstanbul’da Sakıp Sabancı Anadolu Lisesini kazandı. Önümüzde zorlu bir süreç var. Biz bu süreci iyi takip etmek zorundayız. Oğlum, bizden her zaman yanında olmamızı istedi. Biz de her zaman oğlumuzun yanında olacağız” dedi.
“Nasip olursa buradaki hayvanlarımızı satıp İstanbul’a yerleşmeyi planlıyoruz”
Hiç kimsenin okumaktan korkmaması gerektiği ve herkesin çocuklarına sahip çıkması önerisinde bulunan Baba Yazar, “Nasip olursa buradaki hayvanlarımızı satıp İstanbul’a yerleşmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte de bu başarı hikayesini devam ettirip bir sonraki üniversiteye giriş sınavlarında çok başarılı bir öğrenci çıkmasını sağlamayı planlıyoruz. Çünkü Halil’de o potansiyel var. Sadece eğitimi değil gerek gerek özgüveni gerekse istekli bir şekilde çalışması, bir işi hemen kavraması gibi çok yönlüdür. Dolayısıyla biz Halil’in yanında olacağız. Allah, bize ne verdiyse biz de Halil’e harcayacağız. Bu süreçte bizi arayan birçok insan oldu. Bizim ilçeye bağlı köylerden arayan iki vatandaş beni arayıp ağladılar ve bu durum beni de duygulandırdı. Ülke genelinde eğitime önem veren insanların bu kadar çok olduğunu bilmiyordum. Onlara da sizin vasıtanızla çok teşekkür ediyorum. Hiç kimse okumaktan korkmasın ve herkes çocuklarına sahip çıksın. Bu toplumda eğitimi seven insanlarımıza her zaman sahip çıktıklarına eminim. Böyle bir ülkede böyle insanlarla yaşadığım için gururluyum. İnşallah, oğlum bu başarının devamıyla ileride ülkesine, milletine, vatanına hizmet etme yolunda daha iyi bir gayretle neticelendirir” diye konuştu.
“Böyle küçük bir ilçede, böyle büyük bir başarıyı yakaladığı için oğlumla gurur duyuyorum”
Anne Canan Yazar ise, “Muhammet oğlumla çok gurur duyuyorum. Çünkü böyle küçük bir ilçede böyle büyük bir başarıyı yakaladığı için gururluyum. Bir çocuğun çok başarılı olması için en başta çocukta istek olacak, sonra aile ortamı ve sonrasında ise güzel bir okul olacak. Biz bu üçünü de bir arada yakaladık. Oğlumla gurur duyuyorum. Çok mutluyum, benim için çok güzel bir duygu oldu. Zaten ilkokuldan ortaokula kadar hep başarılıydı. Onun daha da başarılı olması için bir anne olarak çok yardımcı oldum. Gereken her şeyi onun için yaptım. Muhammet yaz aylarında yaylada olurdu, kış aylarında ise babasına yardım ederdi. Muhammet iki işi birlikte yürütüyordu” şeklinde konuştu.