Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovasında, yağışların düşük olması kuraklığa neden oldu. Yağışların geçen yıla oranla ciddi miktarda düştüğünü kaydeden uzmanlar, önümüzdeki günlerde yoğun bir yağışlı periyoda girilmesiyle hububatta zararın en az noktayla geçeceğini belirtiyor.
Türkiye’nin tahıl ambarı’ Konya Ovası’nda, 2022 yılı hasat sezonunda hububat rekoltesi yaklaşık 2 buçuk milyon ton olarak gerçekleşti. Geçen yıla oranla yağışlarda ova genelinde ciddi oranda düşüş yaşanıyor. Yağışların düşmesiyle bu dönemde üretim yapılan bu alanlarda ise kuraklık, bilinçsiz sulama ve yer altı sularının çekilmesiyle baraj ve göllerde de su seviyelerinde ciddi oranda düşüşler meydana geldi.
“Geçen yıla göre yağış miktarları çok ciddi miktarda düştü”
Geçmiş yıllara göre daha sıkıntılı bir hububat sezonu başladığını aktaran Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Konya Ovası hem ekim alanı hem ürün çeşitliliği açısından bildiğimiz ülkemizin en önemli tarım bölgesi. Bu yıl geçmiş yıllara göre daha sıkıntılı bir hububat sezonu başladı. Özellikle Ekim, Kasım ve Aralık aylarında beklenen yağışlar düşmedi maalesef. Tabii bir önceki yıl yani 2020 yılında da ciddi bir kuraklık yaşanmış. 2021’de özellikle Aralık ayında başlayan yağışlı kış dönemi geçirdik ve 2022 gayet verimli geçti. Sezon olarak 2022’nin ekim sezonları özellikle Ekim, Kasım ve Aralık’ta geçen yıla göre yağış miktarları çok ciddi miktarda düştü ve şu anda Ocak ayının ortasındayız, kar yüzü görmedik, yağmur da yağmadı. Bu durum nasıl etkiliyor? Bu durum özellikle şu anda sonbaharda ekilen hububatta, özellikle kıraç, sulama imkanı olmayan yerlerde bitki gelişimlerini, çıkışlarını biraz olumsuz etkiliyor. İyi çıkan alanlarda da ister istemez kardeşlenmenin daha zayıf gerçekleşmesine neden oldu. Sulu tarımda çok büyük bir sıkıntı yok. O alanlarda da biraz su kullanımı etkileyecektir. Önümüzdeki dönemde umudumuz özellikle bu saatten sonra yoğun bir yağışlı periyoda girmek. Eğer böyle bir dönem gelirse inşallah zararı en az noktayla geçecek” dedi.
“Acil bir durum yoksa kesinlikle bu dönemleri sulamayı önermiyoruz”
Kışın yaşanan yağışların baharlık ürünlerin üretimi için de çok önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Soylu, “Yağışlar baharlık ürünlerin toprak hazırlığı ve çıkışı için de çok önemli. Bölgemiz ciddi anlamda şeker pancarı, mısır, ayçiçeği üretim alanına sahip. Bu bölgelerde de ilkbahardaki ekimler için toprağın suya doymuş vaziyette girmiş olması son derece önemli. O ürünlerin su tüketimi ve sağlıklı üretimde şu anki kış yağışları önemli ölçüde etkileyecektir ama şu an için en önemli sıkıntımız bir barajların su seviyelerinin çok düşük kalması, iki özellikle buğday, arpa ekim alanlarında bitki gelişimleri ve çıkışların bu kuraklıktan olumsuz etkilenmesi. Şu anda acil olan bekleyen sıkıntılarımız diyebiliriz. Kurak periyot olarak gidince özellikle sulama imkanı olan çiftçilerimiz bu konuda dikkatli olmaları gerekir. Çünkü bitkiler daha çok küçük, gelişme döneminde geceleri çok eksi sıcaklıklar var. Bu dönemdeki sulamalar bazen fayda yerine zarar da verebilir. O yüzden mutlaka havaların ısındığı zaman gerçekten topraktan eğer nem yoksa bitki çıkışıyla ilgili bir problem varsa, sulama işlerini yapsınlar. Yoksa acil bir durum yoksa kesinlikle bu dönemleri sulamayı önermiyoruz” şeklinde konuştu.
“Bu dönem ciddi anlamda gerideyiz”
Ekim periyodunu geciktiren çiftçilere seslenen Soylu, “Fırsat bulup ekim yapamamış olan çiftçilerimiz de bu dönemlerde yine toprak çok ağır değil, ekinlerini özellikle buğday ve arpa ekimlerini öteleyen çiftçilerimiz ekimlerini yapabilir. En azından bundan sonra yağacak yağmur ve kar yağışı ile beraber ilkbaharda bu atılan tohumlar da sağlıklı bir çıkış sağlayacaktır. Baktığımız zaman geçen yıl özellikle Kasım ayının sonunda başlayan çok güzel bir yağışlı periyotlardaydı ama bu yıl hem Kasım’da yağmadı hem Aralık ayında yağmadı hem Ocak ayının ortasına geldik bu dönemde yağmadı. Bu dönem ciddi anlamda gerideyiz diyebiliriz. İnşallah bundan sonra yağacak yağışlar ekili alanlarda bitki gelişimine kısmen katkı ve geleceğe daha umutla bakmamızı sağlayacak" diye konuştu.