Eskişehir’de çalışmalar yapan Dil ve Konuşma Terapisti Özden Gamsız, konuşma becerisi geciken çocuklar için kreşlerin direkt çözüm yöntemi olmadığını belirtti.
Dil ve Konuşma Terapisti Özden Gamsız, sadece kreşe gitmenin iletişim güçlüğü çeken çocuklar için bir çözüm olmayacağına vurgu yaptı. Her çocuğun dil ve motor gelişim sürecinin aynı olmadığını belirten Gamsız ayrıca bireysel desteğin, çocuğun ev ortamı ile kreş arasındaki bir basamak olduğunu da sözlerine ekledi. Kreşe gidip akranlarıyla iletişime geçemeyen çocukların duygusal olarak da kötü etkilendiklerini aktaran terapist Gamsız ilaveten, terapi süreçlerinden bahsetti.
Çocukların dil gelişim süreçlerinde zaman zaman farklılıklar olabileceğini ifade eden Gamsız, “Dil gelişim süreçleri benzer ilerlese bile her çocuğun gelişimi aynı olmayabiliyor. Bazılarının dil ve motor gelişimi geriden gelebiliyor. Kreş ortamındaki gruplaşmalardan dolayı çocuk, ortama kolay bir şekilde uyum sağlayamıyor. Kreş ortamında çocukların iletişim ve dil anlamında karşılaştıkları en büyük güçlüklerin, nasıl etkileşim kuracaklarını ve iletişimi sürdüreceklerini daha önce deneyimlemeden direkt grup içerisinde buna maruz kalmalarından kaynaklanıyor” dedi.
“Kreş ortamı bir ara basamaktır”
Çocukların dil becerisi kazansın diye kreşe yönlendirilmesinin tam bir çözüm olmadığını ileten terapist Gamsız, “Bazı çocuklar kreşe başlarsa, dilleri gelişir ve konuşmaya başlarlar gibi bir bakış açısı var. Fakat bu tutumdan ziyade ebeveynlerin, çocuklarının dil gelişimine nasıl destek olacaklarını öğrenmesi ve uzmanından bireysel destek almaları daha doğru olacaktır. Akabindeyse çocuklarını kreşe başlatabilirler. Yani aslında burada yanlış bir algı var. Çocuk doktorları, nöroloji uzmanları, çocuk psikiyatristleri genellikle çocukların konuşmayı daha çabuk öğrenmesi için kreşlere yönlendiriyorlar. Fakat bir süre sonra durum tam tersine dönebiliyor. Aileler, ‘Çocuğum kreşe başladı. Kendi kendine oyun oynuyor ama arkadaşlarıyla uyum sağlayamıyor’ diye şikâyetlerini dile getiriyorlar. O yüzden çocuğu, sosyallik kazanmadan ve dil becerilerini geliştirmeden direkt olarak gruba atmaktansa ilk önce iletişim partneri ile nasıl iletişim kurulacağı veya oyun oynaması gerektiğini öğretmek gerekiyor. İletişim becerilerini kazanmanın ardından dil ve konuşma becerileri gelişmeye devam ediyor. İletişim dil ve konuşma becerileri geliştirmeyi, çocuğun annesinin yanında ayrılma ve sınıf ortamına girme süreçlerinde bir ara basamak olarak düşünebiliriz” şeklinde konuştu.
“Terapi süreci çocuğun durumuna göre değişiyor”
“Çocuğun kreşe gidip akranlarıyla iletişime geçememesi ve bu süreci başlatmaması, onların duygusal boyutunu çok etkiliyor” diyen Gamsız, “Çocuk terapi sürecinde hırçın ve inatçı tutumlar gösterebiliyor. Onları terapiye aldığımızda alıcı ve ifade edici dil yaşı neyse ona göre bir destekte bulunuyoruz. Örneğin üç yaşındaki bir çocuğun kreşe başladığını düşünelim. Tipik gelişim gösteren bir çocuktan o yaşta hangi becerileri göstermesini beklersek, destek sunduğumuz çocuğun da bu beceriler yönünden akranlarına yaklaştırmaya çalışıyoruz. Tabi bu sürecin uzunluğu ve kısalığı çocuğun durumuna göre değişim gösterebiliyor” diyerek sözlerini tamamladı.