Zonguldak’ın Devrek ilçesinde, komşusu Hacer Alkan’ın boğazını keserek ölümüne sebep olan, eşi Aydın Alkan’ı da ağır yaralayan tutuklu sanık Mert Serkan L. ile azmettiricisi olduğu iddia edilen babası İsmail L. hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Edinilen bilgiye göre, geçen yıl Ağustos ayında Devrek ilçesinde psikolojik sorunları olduğu öğrenilen 25 yaşındaki Mert Serkan L. ile komşuları Aydın Alkan (58) ve eşi Hacer Alkan (55) apartmanda tartışmaya başladı. Büyüyen tartışmada Mert Serkan L. elindeki bıçakla komşusu Hacer Alkan’ı boğazından, eşini vücudunun çeşitli yerlerinden yaraladı. Hastaneye kaldırılan Hacer Alkan yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Eşi Aydın Alkan ise hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi.
Tutuklanan Mert Serkan L. ile azmettiricisi olduğu iddia edilen babası İsmail L. hakkında cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianame 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mert Serkan L. ile babası İsmail L. hakkında "kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs" suçlamasıyla hazırlanan iddianamede adli kontrolle serbest bırakılan baba İsmail L.’nin de müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.
İddianamede tutuklu sanık Mert Serkan L.’nin; Hacer Alkan’ın kendisine hakaret ettiğini, eşi Aydın Alkan’ın da müdahale etmesiyle boğuştuklarını, mutfaktan aldığı bıçakla ikisine de saldırdığı yer aldı. İsmail L. ise oğlunun akıl hastası olduğunu öne sürerek suçlamaları kabul etmedi. İddianamede, tutuklu sanığın psikolojik rahatsızlığının bulunmadığına yer verildi.
Dehşet anlarını gözyaşlarıyla anlattı
Eşinin ardından gözyaşı döken Aydın Alkan, yaşadığı dehşet anlarını anlattı. Olay günü iş yerlerini kapatarak apartmanın önüne geldiklerini anlatan Aydın Alkan, "Cumartesi günü akşam 20.30-21.00 arasında eşimle beraber eve gittim. Kapının önünde iki komşumuz vardı. Yan apartmanın komşularıydı. O sırada eşimle görüşmeye başladık. Eşim bana ’yukarı çık geleceğim’ dedi. Ben de ’ikimiz beraber çıkalım’ dedim. O da çıkmamı söyledi. Aradan 10 dakika geçmedi. Üzerimi değiştiriyordum. O arada cırlama sesleri geldi. Kendi eşim olduğunu tahmin edemedim. Atletimle aşağıya koştum. Zanlının evinin önüne kadar koştum. Kapı kapandı. O arada eşimin yanına gider gitmez merdivenin boşluğunun altından zanlı bıçakla çıktı. Bana saldırmaya başladı. Ben kendimi koruma altına aldım. Yüzüme bir kere bıçak vurdu. Tekrar itince bıçak elinden düştü. Bıçağı elimle kapattım ancak yine bıçağı kurtardı. İkinci kez başıma bıçağı vurdu. Ben bunu itince kaçmak zorunda kaldım. Ben kaçarken babası camdan doğru zanlıya ’Temizledin mi’ diye bağırdı. Zanlı da o anda hiçbir şey söylemeden ben dışarı kaçtım. O arada komşularıma bağırdım. ’Eşim öldü’ diye bağırdım. Ambulans geldi. Eşim olay yerinde ölmüştü. Ambulansla beni kaldırdılar" diye konuştu.
"Apartmanın ortak alanına kapı yapmak istediler"
Kendisinin apartman yöneticisi olması nedeniyle zanlının ailesinin ortak alandaki kömürlüğe kapı yapmak istediğini ancak buna karşı çıktıklarını anlatan Aydın Alkan, "Aramızda daha önce sıkıntılar vardı. Şikayetimiz vardı. Savcımızın bizzat kendisine yazılı dilekçemiz de vardı. Takipsizlik kararı çıktı. Alt ve üst kat komşularım hep davacı olduğumuzdan dolayı karakola gitmiştik. Babası İsmail L.’den şikayetçi olmuştuk tehditlerden dolayı. En son verdiğimiz dilekçede kapımızın zillerinin kırıldığını gören var. Arka taraftan boş arazide kömürlüklerin olduğu yere kapı yapacaktı. Ortak alan olduğu için ben izin vermedim. Aynı zamanda ben apartman yöneticisiyim. Bu izni vermeyince şahıs yaptırmış. Kapı yaptırınca ben de ortak alan olduğunu söyleyip herkese anahtar vermeleri gerektiğini söyledim. Bölümün iptal olacağını, kedi ve köpek girdiğini söylediler. Sorun apartmanla ilgiliydi. Ben kendim belediye işçisine söyledim söküleceğini. O da amirini aradı, söküldü. O arada akşam saat 17.00 sıralarında benim apartmanın kapı zillerine keserle vurulduğu tespit edildi. Adaletimize güveniyoruz. Yanına kalmayacağına eminiz. İkinci zanlının da şu anda dışarıda olmasını istemiyorum. Şu anda cinayeti baba oğul işlediğine eminim. Benim eşimin orada tek başına kendini savunacağına emindim. Çünkü ben hasta halimle katile müdahale ettim. Benim eşimin katille başa çıkabileceğine emindim. Zanlının babası da bu işin içinde var. Zaten ’ölümünüz benim elimden, ben içeride yatacağım. Kartımı hanıma vereceğim. Nasılsa sabıkalıyım, ikinci sabıkayı alsam ne olur yatsam ne olur’ diye tehditler savuruyordu. Ben İsmail L.’nin dışarıda kalmasını istemiyorum" diye konuştu.