Antalya’nın en önemli su kaynaklarından Kırkgöz’ün yakınındaki Kırkgöz Suluin Mağarası’nın karstik oluşumları su altı kamerasıyla görüntülendi. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, alacağı yeni iznin ardından mağara ve çevresindeki endemik türlerin gen haritasını çıkaracak.
Döşemealtı ilçesi Yağca Mahallesi sınırında yer alan Kırkgöz Suluin Mağarası, karstik yapısı ile dikkat çekiyor. Katran Dağı’nın doğu yamacındaki mağara, önündeki ovadan yaklaşık 20 metre yükseklikte yer alıyor. Ağız kısmında büyük bir göl bulunan mağaranın su altında kalan karstik oluşumları, Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ve öğrencileri tarafından görüntülendi. Yaklaşık 50 metreye kadar dalış gerçekleştiren Gökoğlu ve ekibi, karstik oluşumları, tarihi kalıntıları ve endemik bir tür olan ’pseudophoxinus Antalya balığı’nı görüntüledi.
"Korumamız gerekiyor"
Prof. Dr. Gökoğlu, denize yönelik olan dalışlarının yanında zaman zaman tatlı sulara da dalışlar gerçekleştirdiklerini söyledi. Döşemealtı ilçesindeki Kırkgöz’ün su altı mağaralarına dalış yaptıklarını anlatan Gökoğlu, "Kentin su depolarından birine daldık, dağın altında mağaralar var, içi su dolu. Buradan sular Kırkgöz’e ve Düden Şelalesi’ne boşalım yapıyor. Suyun bir bölümü ise Boğaçayı’ndan Akdeniz’e ulaşıyor. Burada gen kaynaklarımız olan değişik canlılar var ve korumamız gerekiyor. Öğrencilerimize buradaki biyolojik çeşitliliği ve güzellikleri göstermek istedik. Eski çağlardan kalıntılar var. Arkeolojik, biyolojik ve jeolojik anlamda önemli noktalar ve korumamız gerekiyor" dedi.
"Biyolojik çeşitliliği çıkarılacak"
Kırkgöz’ün üstündeki dağın hep bütün bir kaya parçası olarak görüldüğünü ifade eden Gökoğlu, "Karstik yapı kireç taşlarının erimesi sonucu dağın altındaki boşluklar suyla dolu. 50 metreye kadar dalabildik ama daha ileriye gidiyordu boşluk. Antalya Valiliğine izin başvurusunda bulunduk. Oranın biyolojik çeşitliliğini çıkaracağız. Kırkgöz bölgesinde 5 nokta var, 4 noktaya giriş yapabildik. Keşfedilmesi gereken yerler var. Daldığımız mağaranın içinde sadece Antalya’ya endemik ’piseydo foksenus’ dediğimiz tür var. Sadece Kırkgöz ve kollarına endemik bir balık türü. Her yer zehirlense bile o balığın orada olması bizim için gen kaynağıdır. Stok yerimiz gibi orası. Mağaranın su yapısı çok çabuk bulanıyor. Balıkların hareketinde bile su bulanıyor. Antalya Valiliğine izin başvurusunda bulunduk. Oranın biyolojik çeşitliliğini çıkaracağız" ifadelerini kullandı.
Gökoğlu, Finike Suluin, Konyaaltı Obruk ve Bıyıklı’nın Düden bölgesine dalışlar yaparak biyolojik çeşitliliği belirleyeceklerini sözlerine ekledi.