Büyükçekmece Belediyesi, 1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı çerçevesinde “Farkındayım, Korkmuyorum” sloganıyla bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe katılan kadınlar yoga, pilates ve zumba yaparak meme kanserine meydan okudu.
Büyükçekmece’de meme kanserinde erken teşhisin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla renkli bir etkinlik düzenlendi. Büyükçekmece Belediyesi ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğiyle gerçekleştirilen etkinlikte her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanma riski olduğu belirtilerek, meme kanseri, erken teşhis ve tedavi sürecine yönelik bilgiler verildi. Sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenme ve sporun önemine dikkat çekilen “Farkındayım, Korkmuyorum” etkinliğinde uzman antrenörler eşliğinde yoga, pilates ve zumba yapan kadınlar meme kanserine meydan okudu. Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Başkan Sancar ve Büyükçekmece Belediyesi Koordinatörü H. Gürhan Ozanoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen etkinliğin sonunda kadınlar meme kanseri ile mücadelenin ve bilincinde olmanın simgesi olan pembe renkteki yüzlerce balonu gökyüzüne bıraktı.
“Her 8 kadından birinde görülüyor”
Dr. Deniz Akarca, meme kanserinin her 8 kadından birinde görüldüğünü hatırlatarak şöyle konuştu:
“Burada aşağı yukarı 100’e yakın kişi var. En azından bir 10-12 kişi bununla karşı karşıya kalmak zorunda. Risk faktörleri biliyorsunuz hepsinin başında kadın olmak. Aslında erkelerde de karşılaşıyoruz ama her 100 kadına karşı 1 tane erkek tespit edilmiş. Bunun dışında ne yazık ki değiştirilemeyen faktörlerden bir tanesi de genetik yatkınlık. 2 farklı gen var. BRCA1 ve BRCA2 diye. Bu genlerin varlığında ne yazık ki meme kanseri olma ihtimali ortaya çıkıyor. Onun dışında genetik yatkınlık ailesinde meme kanseri öyküsü olması bunlar değiştirilemeyen ama değiştirilebilenler de var ki biz bunlara daha çok önem veriyoruz. Bunlardan bir tanesi sigara, sağlıksız beslenme, obezite. Yine bunlardan uzak kalmak için belediyemizin spor müdürlüğü ciddi çalışmalarla sizlerden de destek görerek bunu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Başka ne var? Radyasyon var, çevre kirliliği var.
“Mutlaka kendilerini muayene etsinler”
Meme kanseri olduğunu söyleyen Zülfiye Akın, "2006’da meme kanseri oldum. Tamamen sağ göğsüm alındı. Şu an çok iyiyim, moralim çok yüksek. En önemlisi kendinizi sevin. Kendinizi sevdikten sonra her şey başka boşluk bence. Yani bizi hastalık yenemez diyeceksiniz. Hiçbir şey aslında bizi yenemez. Özellikle kadınlara şunu söyleyeyim, biz çok güçlüyüz. Kendisine bunu söylesin, güçlüyüm, yaparım. Yani nedir ki bir hastalık. Ben kendimi mutlu edecek şeyler yaptım o dönemde. Arkadaşlarla etkinliklere katıldım, sporlara. Yani çok tavsiye ederim. Mesela beni çok mutlu ediyor zumba yapmak, müzik dinlemek. Sevdikleri şeyleri yapsınlar, bir de mutlaka kendilerini muayene etsinler” dedi.
Erken teşhisle göğsünün değil sadece kitlenin alındığını belirten Eser Can Kaş, “Mamografi çektirerek bunu öğrenmiş oldum. Birinci evrede olduğum için çok çabuk atlattım. Kitle sadece alınmış oldu göğsüm alınmadı. Bunun akabinde yurtdışına testimi gönderdim. Pozitif gelince kemoterapi almam gerekmedi. Sadece radyoterapi ile bunu atlattım. Şimdi de 3 ayda bir kontrollerime gidiyorum. Benin herkese önerim, bana olmaz demeyin, muhakkak mamografinizi çektirin. Ben de bana olmaz diyordum ama bu sadece yaşam tarzıyla, yeme içmeyle olacak bir şey değil. Ben de stresli bir çalışma hayatından geldim. bir yerde bir hata yapıyorsunuz çünkü. O yüzden herkese erken evrede yakalamalarını tavsiye ederim” diye konuştu.