Kurtuluş Savaşı’nda Kastamonu’nun İnebolu ilçesinden alınan mühimmatların kağnılarla Ankara’ya taşındığı İstiklal Yolu’ndaki hikayeleri gün yüzüne çıkartan “Umudun Yolu-Kağnı Kamyonu Yendi" belgesel filminin ön gösterimi yapıldı.
Kurtuluş Savaşı döneminde Kastamonu’nun İnebolu ilçesinden Ankara’ya uzanan İstiklal Yolu’ndaki kahramanlıkları ve hikayeleri anlatan “Umudun Yolu-Kağnı Kamyonu Yendi" belgesel filmi gösterime giriyor. Yapımcılığını Yazar ve Yapımcı Alp Armutlu’nun, yönetmenliğini Nazım Doğan ve Sinan Çevik’in üstlendiği belgesel filmi, Kurtuluş Savaşı’nın 1919 ve 1920 yıllarına ait önemli kesitleri, 1921’in umut hikayelerini izleyici ile buluşturacak. Kastamonu’nun İnebolu ilçesinden Ankara’ya kağnılarla mühimmat taşınan İstiklal Yolu’ndaki Anadolu kadının 100 yıllık umuda maya olan destanı, yiğitlik ve kahramanlıkların belgesel ile gelecek nesillere de aktarılması sağlanacak. 2 yıllık bir araştırma çalışmasının ürünü olan belgeselin Kastamonu Halk Eğitim Merkezi’nde ön gösterimi yapıldı. Belgeselin aralık ayının sonunda tüm sinemalarda gösterime gireceği belirtildi.
“Bölgesel, Kastamonu halkı ile tüm Türkiye’nin mücadelesini yansıtıyor”
Filmin ön gösteriminde konuşan Kastamonu Sanayici ve İş Adamları Derneği (KASİAD) ve KASİAD Vakfı Genel Başkanı Ayhan Aslan, önemli bir projeye destek verdikleri için mutlu olduklarını ifade ederek, “Bu belgesel, ülkemizin kurtuluşu için gösterilen fedakarlık ile vatan aşkının bir eseridir. Belgesel, ilimiz halkı ve tüm Türkiye’nin mücadelesini yansıtıyor. Bugün bu topraklarda yaşıyorsak geçmiş zamanlarda yaşananları görmeden Cumhuriyet’i çözemeyiz” dedi.
“10 Aralık ilk Türk kadın mitinginin de inşallah belgeseli olur”
Kastamonu’nun Milli Mücadele’deki rolünün çok büyük olduğuna dikkat çeken Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu ise, “Gittiğim yerlerde ‘Kastamonu denilince aklına ne geliyor?’ diyorlar. Kastamonu denilince aklıma Anadolu’nun bütünü geliyor. Çünkü Kastamonu öyle bir yer ki hem kaç medeniyete beşiklik etmiş hem de Cumhuriyet döneminde Milli Mücadele’nin olmazsa olmazı. Onun için Kastamonu çok müstesna bir yer. Kastamonu olmasaydı Milli Mücadele belki de bu kadar başarılı olamazdı. Bu milletin azim ve kararı ebetteki geleceğini belirleyecektir. Birkaç gün sonra kutlayacağımız 10 Aralık ilk kadın mitinginin de inşallah belgeseli olur. Bunun da ilk adımlarını Türk Dünyası Günleri için davetiye vermeye gittiğimde Sayın Bakanımız Derya Yanık’a ilettik. Geçtiğimiz günlerde de bir araya geldik. Ayın 8’inde başlayacağımız 3 günlük bir programın içinde sayın bakanımız da olacak. Onun için Kastamonu çok önemli bir yer. Her adımında kahramanların bulunduğu bir il. Kastamonu iyi ki var, Kastamonu Anadolu’nun mayası ve Türk kültürünün bütün özeliklerini Kastamonu’da görebilir ve yaşayabilirsiniz” şeklinde konuştu.
“İstiklal Yolu, Milli Mücadele’nin kazanılmasında hayati bir önem taşımıştır”
Kurtuluş Savaşı’nın 81 il ve ülke dışındaki vatandaşların katkıları ve fedakarlıklarıyla kazanıldığını söyleyen Vali Avni Çakır da, “Bazı illerimiz var ki gerçekten de bu konuda destansı mücadelesiyle daha öne çıkmıştır. Bunlardan biri de Kastamonu’dur. Ben belgeseli izlerken Kastamonuluları kıskandım. Bireylerin kendisinden sonra gelecek nesillere bırakacak en güzel miraslardan bir tanesi bu süreçte verdiği fedakarlıklar olmalı. İstiklal Yolu, Milli Mücadele’nin kazanılmasında hayati bir önem taşımıştır. Bu konuda içerik üretilmesini de son derece doğru buluyorum. Gelecek nesillere bu tür belge ve dokümanları aktarmamız lazım. İnebolu’da o günkü şartlardaki coğrafi zorlukları belgeselde gördük. Sıfır rakımdan 1400 rakımlara kışın zorlu şartlarında çıkıp, cephanenin cephe hattına o günkü şartlarda ulaştırılması destansı bir mücadeleyi gösteriyor” şeklinde konuştu.
“Herkesin bize verdiği destekle bu belgeseli çekebildik”
Araştırmacı Yazar ve Yapımcı Alp Armutlu, kahraman kadınların hikayesini yapmış olmaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirterek, “Herkesin bize verdiği destekle bu filmi çekebildik. O yüzden önce Şerife Bacı ve daha sonra da bütün Kastamonulular olarak kendinizi alkışlamanızı istiyorum. Bu filmi çekme nedenim, babamın iflas ettiği dönemde liseyi Milli Eğitim Bakanlığının bursuyla okudum. Bu ülkeye benim borcum vardı. Bu benim borcumun birinci taksiti. Sizler de devlete borçlanın ve bu topraklarda yetişip bu borcunuzu ödeyin. Yurt dışı ve yurt içindeki insanlar nerede olursa olsun bütün dünyada ülkeler gelişimlerini en güzel şekilde sürdürebilmek için, öğrencilerini en iyi şekilde yetiştirmek için destek veriyor, bizim ülkemiz de bunu layıkıyla yapıyor” diye konuştu.