İran Ulusal Güvenlik Konseyi, 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin hayatını kaybetmesinin ardından başlayan ve 3’üncü ayına giren protestolarda şu ana kadar aralarında güvenlik güçlerinin de bulunduğu 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
İran Ulusal Güvenlik Konseyi, Mahsa Amini’nin hayatının kaybetmesinin ardından başlayan ve 3’üncü ayında da devam eden protestolar hakkında bildiri yayınladı. Bildiride ABD, İsrail ve Suudi Arabistan’ın İran’daki gösterileri kışkırtarak ayaklanmaya dönüştürmeye çalıştıkları ve ülke içerisindeki ayrılıkçı terör unsurlarının kullanıldığı belirtildi. Göstericilerin "isyancı" olarak nitelendirildiği bildiride, terör örgütlerinin isyancılara destek verdiği ve İran’da karışıklık çıkartılmasının hedeflendiği vurgulandı. Bildiride, "Düşman, devrim karşıtı grupları organize ederek kara propaganda ve psikolojik savaş yöntemleri ile yalan ölümler üzerinden toplum üzerinde etkili olabilmek için ünlü ve fenomen isimleri kullanmaya çalıştı. Bu şekilde eylemleri sokaklara taşıdılar. Bugün halkın gözünde yaşananlar medeni bir itiraz değil, bir grup isyancı tarafından ülkenin karıştırılması ve güvenliğinin hedef alınarak ayrılıkçı ve tekfirci terör gruplarına ortam hazırlamaktır. Bunun bir sonucu olarak Şiraz’da Şah Çerağ türbesi ve İze’de sivil halka yönelik terör eylemleri gerçekleşmiştir" ifadeleri kullanıldı.
"Aralarında güvenlik güçleri ve sivillerin bulunduğu 200’den fazla kişi hayatını kaybetti"
Protestolarda can kayıplarındaki artışın "terör örgütleri" ve "rejim karşıtı" grupların saldırıları nedeniyle olduğu belirtilen bildiride, hayatını kaybedenler arasında güvenlik güçlerinin de olduğu kaydedildi. Sivillerin rejim karşıtı gruplar tarafından "öldürme projesi" adı altında hedef alındığı belirtilen bildiride, "Şu ana kadar aralarında güvenlik güçleri ve sivil halkın da bulunduğu 200’den fazla kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedeler arasında silahlı isyancılar ve terör örgütü üyeleri de yer alıyor. Diğer yandan rejim karşıtı grupların sivilleri hedef alan öldürme projeleri nedeniyle hayatlarını kaybedenler oldu. Ayrıca ayaklanmalar sırasında devlet binaları, kamu malları, bankalar, özel mülkler, cami ve medreseler isyancılar tarafından hedef alındı" ifadeleri kullanıldı.
"Suudi-İngiliz merkezli terör medyasının devreye girmesi sonucu eylemler isyana ve teröre dönüştü"
Mahsa Amini’nin gözaltı merkezindeyken hayatını kaybetmesinin ardından başlayan barışçıl gösterilerin dış mihraklar tarafından bir "isyana" dönüştürüldüğü kaydedilen bildiride, Amini’nin hayatını kaybetmesinde güvenlik güçlerinin hiçbir müdahalesinin olmadığı kaydedildi. Bildiride, "Barışçıl gösteriler BBC Farsça ve Iran International gibi terör medyası gruplar tarafından hızlı bir şekilde sokaklarda yasa dışı eylemlere dönüştürüldü. Profesyonel isyancı grupların sahneye çıkışı ve Suudi-İngiliz merkezli terör medyasının devreye girmesi sonucu eylemler isyana ve teröre dönüştü. Bu sırada doğrudan güvenlik merkezlerine ve karakollara yönelik saldırılar, protestocular arasında kasıtlı öldürme projesine gidilmesi, ambulans ve sağlık merkezlerine yönelik saldırılar, camilerin, bankaların ve kamu mallarının hedef alınması gibi terör eylemleri gerçekleştirildi" denildi.
"Beklentimiz, düşmanın planları karşısında daha dikkatli olmaları ve sorumluluk alabilmeleridir"
Bildirinin son bölümünde İranlı akademisyen, öğrenci ve aydınlardan doğrudan rejimi hedef alan "yalanlar" ve "saldırılar" karşısında uyanık ve dikkatli olmaları istenerek, "Tüm siyasi şahsiyet ve gruplardan, sosyal medya kullanıcılarından, ünlü isimlerden ve medya gruplarından beklentimiz düşmanın planları karşısında daha dikkatli olmaları ve sorumluluk alabilmeleridir. Hükümet gösteri hakkı, üniversitelerde serbest kürsülerin kurulması ve toplumun farklı kesimleri ile diyalog kurabilecek ortamın oluşturulması noktasında adım atmaya hazır" ifadeleri kullanıldı.
Daha önce 300’den fazla kişinin öldüğü açıklanmıştı
İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 29 Kasım’da yaptığı açıklamada, Mahsa Amini’nin hayatını kaybetmesinin ardından başlayan gösterilerde son iki ay içerisinde 300’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini söylemişti.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Kurumu (IHR) ise 29 Kasım’da yayımladığı raporda, gösterilerde emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu 448 kişinin hayatını kaybettiğini bildirmişti.
Ne olmuştu?
İran’ın başkenti Tahran’da 13 Eylül’de gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı. Amini’nin 17 Eylül’de memleketi Sakkız kentindeki cenaze töreni sonrasında başlayan gösteriler, ülkenin birçok kentine yayılmıştı.