İngiltere’de yarım milyon kişi enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında maaşlarına zam talebiyle iş bırakarak, ülkedeki son 10 yılın en büyük grevine imza attı.
İngiltere’de aralarında öğretmenlerin, memurların, itfaiyecilerin, otobüs şoförlerinin ve makinistlerin de bulunduğu yarım milyon kişi, enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında maaşlarına zam talebiyle greve gitti. Ülkede düzenlenen son 10 yılın en büyük grevine “Çarşamba Yürüyüşü” adı verilirken, çoğu okul kapandı, toplu ulaşım durma noktasına geldi. Hükümet, grev nedeniyle sınır kontrollerinde yaşanabilecek aksakların önüne geçmek için orduya hazır olma talimatı verdi. Protestocular, geçinmekte zorlandıklarını belirterek, hızla artan gıda ve enerji fiyatları karşısında faturaları ödemekte zorlandıklarının ve enflasyonun üzerinde maaş artışı istedi.
“Artık yeter diyorlar”
İngiltere Ulusal Eğitim Sendikasına (NEU) göre, greve yaklaşık 300 bin öğretmenin destek verdiği aktarıldı. İngiltere genelindeki okulların yüzde 85’inin bugünkü grevden etkilendiği tahmin ediliyor. NEU Genel Sekreteri Mary Bousted yaptığı açıklamada, sendikaya üye öğretmenlerin, azalan maaşlar ve çok sayıda kişinin iş bırakması nedeniyle çalışma koşullarının zorlaşması nedeniyle grev yapmaktan başka çareleri olmadığını aktardı. Bousted yaptığı açıklamada, "Son 12 yılda, maaşlarında gerçekten feci bir düşüş oldu. İsteksizce, artık yeter diyorlar ve bir şeylerin değişmesi gerektiğini söylüyorlar” dedi.
Greve katılan ve 14 yıldır öğretmenlik yapan Natasha De Stefano-Honey, eğitim için en kötü dönemin yaşandığını ifade ederek, "Belki 10 yıl önce meslek olarak öğretmenliği gerçekten tavsiye ederdim. Şimdi bunu tavsiye edemeyen öğretmenlerden biriyim" dedi. İngiltere Eğitim Bakanı Gillian Keegan yaptığı açıklamada, hükümetin maaşlar konusunda taviz vermeyeceğini ve büyük ücret artışı taleplerine boyun eğmenin yalnızca enflasyonu artıracağını belirterek, “Yapamayacağımız şey, enflasyonu herkes için daha kötü hale getirmek. Bu, ekonomik olarak yapılacak mantıklı bir şey değil" dedi.
Kamu ve Ticari Hizmetleri Sendikası (PCS) ise, greve 100 bin memurun destek verdiğini belirterek, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın hükümetini daha fazla eşgüdümlü eylemin kaçınılmaz olduğu konusunda uyardı. PCS Genel Sekreteri Mark Serwotka basına yaptığı açıklamada, “Hükümet bu konuda bir şey yapmazsa, bugün gibi daha fazla sendikanın katıldığı günler göreceğiz" dedi.
Hükümet, grevleri frenlemek için yasa çıkarmayı planlıyor
Hükümet, son dönemde grevlerde yaşanan artışın ardından kamu yararı için beli başlı sektörlerdeki grevleri engellemek amacıyla yeni yasa çıkarmayı planlıyor. Söz konusu yasaya tepki gösteren sendikalar, yasa tasarısını protesto etmek için İngiltere genelinde daha fazla protesto düzenleyeceklerini duyurdu.
Son 8 aydaki grevlerin ülkeye maliyetinin tahmini 1,7 milyar pound
İngiltere’de enflasyonun yüzde 10’un üzerine çıkarak son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşması nedeniyle son aylarda sağlık ve ulaşım çalışanları da dahil olmak üzere kamu ve özel sektörde grev dalgası başladı. Ekonomi ve İş Araştırmaları Merkezi, ocak ayına kadar olan 8 ayda düzenlenen grevlerin ülke ekonomisine maliyetinin yaklaşık 1,7 milyar pound (2,09 milyar dolar) olduğu tahmin etti.
Gelecek hafta ise İngiltere’de, hemşireler, ambulans personeli, sağlık görevlileri, acil çağrı görevlileri ve diğer sağlık çalışanları greve gidecek.