Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da iki iş yeri zarar gören kaporta ustası, atölyesini müstakil evinin bahçesine taşıdı. Esnaf Gürkan Onur, bahçesinde onardığı hasarlı araçlarla depremin izlerini silmeye çalışıyor.
6 Şubat tarihindeki Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem, 11 kent içinde en büyük yıkımı Hatay’da oluşturdu. Binlerce binanın yıkıldığı kentte, Antakya Küçük Sanayi Sitesi’ndeki iş yerleri de enkaz altında kaldı. 16 yıldır sitede kaporta ve boya ustalığı yapan Gürkan Onur’un iki dükkanı da zarar gördü. Enkazın altından müşterilerinin arabalarını hasarlı olarak çıkaran Onur, bu araçları Karaali Mahallesi’ndeki müstakil evinin bahçesine taşıdı. Çalışacak bir iş yeri kalmayan Onur, bahçesini atölyeye çevirmeye karar verdi. Öncelikle ağır hasar alan araçları düzenli bir şekilde sıralayan Onur, orta bölüme ise bir çalışma alanı inşa etmeye başladı. Ekipmanlarını tavuk kümesinde koruyan Onur, öncelikle hasarları doğrultup, değiştirilmesi gereken parçaları belirliyor. Eksik parçaları İskenderun’dan sipariş veren Onur, depremin izlerini çalışarak silmeye çalışıyor.
"Çalışmak zorundayım"
Mesleğine bahçesinde dört elle sarılan Gürkan Onur, depremde iki tane kaporta ve boya atölyesinin zarar gördüğünü söyledi. İş yerindeki müşterileri ve arkadaşlarının otomobillerini ağır hasarlı şekilde enkaz altından çıkaran Onur, “En güvenli yer evimin bahçesiydi, tüm araçları buraya getirdim. Evimin bahçesini bir atölyeye çevirerek çalışmaya karar verdim. Şehir dışından getirdiğim parçaları monte edip, kaporta ve boya yapıyorum. Deprem iş yerlerimize zarar verdi ama biz çalışmak zorundayız. Çok zor şartlar altında iş yapıyoruz“ diye konuştu.
"Bahçede kaporta ve boya yapıyorum"
Ekipmanlarını tavukların kümesinde koruduğunu dile getiren Onur, “Bahçem artık iş yerim oldu. Arabaların hepsinin üzerine enkaz ya da demirler devrilmiş. Bahçede kaporta ve boya yapıyoruz. Müşterilerim ve arkadaşlarım arabalarını yapmam için bana getirdi. Çok talep var, şehir içinde güvenli bir yer yok. Bir hafta içinde bahçeme atölyemi kuracağım. Biran önce bize iş yapabileceğimiz bir yer sağlanırsa güzel olur. Sonuçta biz Hatay’ı terk edemeyiz. Çadırlarda yaşıyoruz ama işimizin, ekmek teknemizin olması gerekir" ifadelerine yer verdi.