Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, kayıt dışı ekonomik faaliyetleri kayıt altına alarak rekabet gücünü artırmak ve vergi kaybının önüne geçmek amacıyla 5 temel bileşen altında 44 eylem çerçevesinde, ’2023-2025 Dönemi’ni kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı yürürlüğe koyuldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yaptığı açıklamada, 2023-2025 Dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nı yürürlüğe koyduklarını belirtti. Nureddin Nebati, Hazine ve Maliye Bakanlığının internet sitesinde yayımlanan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan ’Bakan Sunuş’ bölümünde, şunları kaydetti:
"Günümüzde, kayıt dışılık gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak ülkelerin kapsamlı mücadele yürüttüğü ve karşı strateji geliştirdiği en önemli gündem maddelerinden biridir. Kayıt dışılık, kavram itibarıyla ele alınması ve tanımlanması güç bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple, yapılan tanımlamalar kayıt dışı ekonomiye hangi açıdan bakıldığına göre değişkenlik göstermektedir. Bu yaklaşım çerçevesinde kayıt dışı ekonomiyi en yalın ifadeyle ‘kamu otoritesinden gizlenen, resmi kayıtlara kısmen veya tamamen geçirilmeyen ya da geçirilemeyen ve bu nedenle denetlenemeyen faaliyetler bütünü’ olarak tanımlamak mümkündür. Resmi istatistik ve hesaplamalarda dikkate alınamayan kayıt dışı faaliyetler, ekonomik verilerin gerçeği yansıtmamasına ve bu verilere göre uygulanacak iktisadi ve mali politikalardan beklenen sonuçların gerçekleşmemesine neden olmaktadır."
"Kayıt dışı ekonomi ülkelerin büyüme performansını olumsuz yönde etkilemektedir"
Bakan Nebati, kayıt dışı ekonominin vergi gelirlerini aşındırmanın yanı sıra, vergisel yükümlülüklerini yerine getiren mükelleflerle getirmeyenler arasında vergi yükünün adil dağılımını olumsuz etkilediğini ve gelir dağılımında adaletin bozulmasına yol açtığını belirterek, “Ayrıca, kayıt dışı ekonominin varlığı rekabetçi düzenden beklenen olumlu sonuçların elde edilmesini ve ekonominin potansiyel verimliliğine ulaşmasını engelleyerek ülkelerin büyüme performansını olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.
“Sürdürülebilirliğin Yüzyılı, Kalkınmanın Yüzyılı ve İstikrarın Yüzyılı hedefleri doğrultusunda Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nı yürürlüğe koymaktayız”
Bakan Nebati, kayıt dışı ekonomik faaliyetleri kayıt altına alarak rekabet gücünü artırmak, vergi kaybının önüne geçerek sürdürülebilir büyüme ile ekonomik istikrarı hakim kılmak ve toplumsal gelir dağılımını daha adaletli bir yapıya kavuşturmak amacıyla kayıt dışı ekonomiyle mücadelelerine devam etmek amacıyla gerekli adımları attıklarını ifade ederek, “Bu kapsamda, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzda yer alan ‘Sürdürülebilirliğin Yüzyılı, Kalkınmanın Yüzyılı ve İstikrarın Yüzyılı’ hedefleri doğrultusunda Bakanlığımız bünyesinde bulunan platform üzerinden vatandaşlarımızın yoğun katılımları, kurum ve kuruluşlarımızın desteğiyle Risk Analizi Genel Müdürlüğü sorumluluğunda yürütülen ve 2023-2025 Dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planını yürürlüğe koymaktayız” ifadelerine yer verdi.
’Gölge ekonomi, yeraltı ekonomisi, gri ekonomi’ olarak da adlandırılıyor
Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan Giriş bölümüne göre, dünya ekonomisinde yaşanan gelişmelerle 21. yüzyılda önem kazanan ve tüm ülkelerin ortak sorunu haline gelen kayıt dışı ekonomi, birçok ülke ve kuruluş tarafından mücadele edilmesi gereken bir alan olarak görülüyor. Doğası ve yapısı gereği net bir tanımlama yapılması zor olmakla birlikte gölge ekonomi, yeraltı ekonomisi, gri ekonomi gibi terimlerle eş anlamlı kullanılan kayıt dışı ekonomi kavramı, resmi kayıtlarda yer almayan, yasal belgelere dayandırılmayan, yasal düzenlemeler çerçevesinde kontrolü yapılamayan ve milli gelir hesaplamalarına dahil edilemeyen ekonomik işlem ve faaliyetlerin tamamı olarak tanımlanabiliyor.
Kayıt dışı ekonomiyle etkin bir mücadele sağlanması için öncelikle bu kavramın oluşmasında etkili olan nedenlerin ve ekonomide oluşturacağı sonuçların doğru bir şekilde anlaşılması ve yorumlanması gerekiyor. Kayıt dışı ekonomi, çok yönlü bir olgu olması nedeniyle sosyal, hukuki, ahlaki, kültürel ve ekonomik faktörlerin tamamından etkilenerek artış veya azalış eğilimi gösteriyor. Ekonomik etmenlerin, toplumun tüm paydaşlarını kayıt dışı faaliyetlere yönlendirme konusunda daha fazla etkiye sahip olduğu görülüyor.
Eylem planının başarıyla sonuçlanmasında paydaş kuruluşların koordinasyonu önem taşıyor
Küresel ekonomideki dalgalanmalar, işsizlik, sosyal güvenliğe ve çalışma şartlarına ilişkin yükümlülükler kişilerin ve işletmelerin vergiden kaçınma veya vergi kaçırma eğilimlerini artırarak kayıt dışı ekonominin büyümesi sonucunu doğuruyor. Kayıt dışılığın ekonomide oluşturduğu tahribat, kamu gelirlerinde azalış, bu sebeple kamu hizmetlerinde yetersizlik ve vergi oranlarının artırılması veya yeni vergilerin ortaya çıkması ile piyasalardaki rekabet koşullarının bozulması gibi sonuçlar şeklinde gözlemlenebiliyor.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadele çerçevesinde pek çok farklı politika uygulanmakla beraber, kayıtlı ekonomiye geçişin tek elden ve koordineli bir şekilde yürütülmesini sağlayan eylem planları mücadelenin etkinliğini artırıyor. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele eylem planları, ülkedeki kayıt dışılığın tespit edilmesi ve önlenmesi amacıyla hazırlanan, üç yıl içinde sonuçlandırılması öngörülen belgeler; bu çerçevede eylem planının başarıyla sonuçlanması amacıyla birden fazla kurum ve kuruluşa sorumluluk verilmesi, paydaş kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanması önem taşıyor.
Türkiye’de de kayıtlı ekonominin payını artırmak amacıyla çeşitli politikalar uygulanmakla beraber kayıt dışı ekonomi, stratejik politika araçları kullanılarak mücadele edilmesi gereken bir alan olarak varlığını sürdürüyor. Geçmiş yıllarda uygulanan eylem planlarında olduğu gibi 2023-2025 Dönemi Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda toplumsal refah düzeyinin artırılması ile birlikte adil gelir dağılımının ve ekonomik istikrarın sağlanması, diğer makroekonomik göstergelerin iyileşmesi yoluyla haksız rekabetin önlenmesi amaçlanıyor.
Kayıt dışı ekonomi oranı gelişmiş ülkelerde yüzde 15, gelişmekte olanlarda yüzde 30
Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan Kayıt Dışı Ekonomiye Küresel Bakış bölümüne göre ise küreselleşmenin artması ülkeleri ekonomik olarak birbirine bağlı hale getiriyor ve ekonomik sistemde değişiklikler yaşanmasına neden oluyor. Pek çok ülkede korumacı politikalar terk edilerek açık ekonomi politikaları uygulanmaya başlandı. Bu bağlamda, ticaretin güçlendirilmesi kolaylaştırılması amacıyla yapılan uluslararası ticaret anlaşmalarının sayısı hızla artış gösteriyor. Bu gelişmeler ışığında dünya ticareti, 2008 küresel krizi ile Covid-19 pandemi dönemleri hariç her yıl büyümesini sürdürüyor.
Ekonomilerde yaşanan hızlı büyüme, sosyoekonomik ve ekolojik değişimleri etkilemesinin yanı sıra tüketim alışkanlıkları, tasarruf eğilimleri ve ödeme yöntemlerinde de değişiklikler meydana getiriyor. Bu durum, dijitalleşme alanındaki gelişmeleri hızlandırarak küresel e-ticaret hacmini yıldan yıla artırıyor. Diğer taraftan, dijitalleşmeyle birlikte yeni meslek grupları ve iş alanları ortaya çıkarken bu gelişmeler yeni kayıt dışı faaliyetleri de beraberinde getiriyor.
Bu gelişmeler dahilinde ülkeler makroekonomik politikalar geliştirirken, bir yandan da kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye yönelik tedbirler alıyor. Kayıt dışı ekonominin resmi ekonomi içerisindeki payı gelişmiş ülkelerde daha düşük seyretmekte ve daha kolay kontrol altına alınabiliyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu pay daha yüksek olduğu gibi kontrol altına alınması da güçleşiyor. Kayıt dışı ekonomi oranlarına bakıldığında gelişmiş ülkelerde bu payın yüzde 15 civarında ve altında, gelişmekte olan ülkelerde ise yaklaşık yüzde 30 oranında olduğu tahmin ediliyor.
Pandemi öncesi 20 yıllık süreçte kayıt dışı ekonomi büyüklüğü azaltıldı
Dünya Bankası’nın 2022 yılında kayıt dışı ekonomi ile ilgili yayınlanan söz konusu raporda, Türkiye’nin de içinde yer aldığı gelişmekte olan ekonomilerin pandemi öncesi yirmi yıllık süreçte kayıt dışı ekonomi büyüklüklerini azalttıkları belirtiliyor. Bununla birlikte 2010-2018 yılları arasında ortalama GSYH’lerin üçte birinin kayıt dışı ekonomik faaliyetlerden oluştuğu ifade edildi. Yüksek kayıt dışı ekonomi oranının, iş gücü verimliliği ve vergi gelirleri üzerinde negatif etki oluşturduğu ve yoksullukla beraber gelir dağılımındaki eşitsizliği artırıcı etkiye sahip olduğu dile getiriliyor.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede ülkeler, politikalarını belirlerken kendi ekonomik, politik, kültürel ve sosyal yapıları gibi iç dinamiklerini esas alarak önlemler alıyor. Ayrıca politikaların belirlenmesi sürecinde, ulusal etkenlerin yanı sıra uluslararası dinamiklerin de belirleyiciliği göz önünde bulunduruluyor.
Kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması, maliye politikasının sürdürülebilirliği bakımından önemli
Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nda (2023-2025) yer alan "Türkiye’de Eylem Planları Kapsamında Kayıtlı Ekonomi" bölümüne göre ise, kayıt dışı ekonominin ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alındığında bu alana yönelik mücadelede etkinliğin sağlanması için belirleyici unsurların doğru tespit edilmesi, buna uygun stratejilerin geliştirilmesi, teknik ve mevzuat altyapısının tamamlanması ve kurumlar arası mutabakatın sağlanması önem taşıyor.
Kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması, bütçe dengesinin sağlanması, mali uyumun artırılması ve maliye politikasının sürdürülebilirliği açısından önemli yere sahip. Ayrıca mali kayıtların doğruluğu ve belge düzeninin sağlanmış olması mali yapının gelişmesine katkı sağlıyor. Mali yapının işlerlik kazanması ise kayıt dışı ekonomi oranını azaltarak birbirini besleyen süreç oluşturuyor.
Türkiye, gelişmiş mali disipline sahip ülkeler arasında yer almakla birlikte son yıllarda teknoloji kullanımı, elektronik bilgi-belge yönetimi hususunda dünya standartlarının üzerinde sayılabilecek şekilde ilerleme kaydetti. Bu durum, ülkemize kayıt dışı ekonomiyle mücadele etme kabiliyeti kazandırarak gelir dağılımında adaletin sağlanması ve kamu kaynaklarının dengeli dağılımı konusunda önemli avantaj sağlandı. Bu kapsamda uygulanan pek çok farklı politikayla beraber kayıtlı ekonomiye koordineli geçiş sağlayan eylem planları mücadelenin etkinliğini artırıyor.
Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle mücadele alanında; 2008-2010, 2011-2013, 2015-2017 ve 2019-2021 dönemlerine ilişkin 4 farklı eylem planı hazırlanarak uygulandı. Söz konusu eylem planlarında kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu alanların tespiti ve kontrolü amaçlandı.
Eylem Planı’nda, 5 temel bileşen altında 44 eyleme yer verildi
2023-2025 Dönemi Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı’nın hazırlık, koordinasyon uygulama süreçlerinin izlenmesi görevi, Risk Analizi Genel Müdürlüğüne tevdi edildi. Tevdi edilen bu görev çerçevesinde Risk Analizi Genel Müdürlüğünce hazırlanan Eylem Planı’nda, 5 temel bileşen altında 44 eyleme yer verildi. Bileşenlerin hazırlanmasında "Ölçüm Farkındalık - İş Birliği - Düzenlemeler - Denetim" zinciri gözetildi. Bahse konu bileşenler ile eylemlere ilişkin açıklamalara aşağıda yer verildi.
Söz konusu eylemlere ilişkin açıklamalara göre, Kayıt Dışı Ekonomi Boyutunun Ölçümü ve Analiz Çalışmaları çerçevesinde 3 eyleme yer verildi. Buna göre, kayıt dışı ekonomi boyutunun ölçülmesi ve vergi açığının hesaplanması ile elde edilen sonuçların analiz edilmesine yönelik eylem maddelerine yer veriliyor. Bununla birlikte, ilk defa uygulanacak ‘Mükellef Bilgi Anketi’ uygulaması eylemine yer verilerek makro ve sektörel düzeyde kayıt dışı ekonomi boyutunun ülkemiz dinamiklerine uygun yöntemler ile ölçülmesi amaçlanıyor.
Toplumsal Farkındalık ve Gönüllü Uyum Seviyesinin Yükseltilmesi çerçevesinde 6 eyleme yer verildi. Buna göre, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede vergi ve sosyal güvenlik bilincinin oluşması ve gelişmesinin önemi göz önüne alınarak çocuklarda söz konusu bilincin oluşması ve gelişmesini amaçlayan eğitim ve uygulamalara yer veriliyor. Bununla birlikte bileşende, gönüllü uyum ve mükellefleri bilinçlendirmeye yönelik harici eylemler yer alıyor.
Kurumlar Arası İş Birliğinin ve Veri Paylaşımının Geliştirilmesi çerçevesinde 4 eyleme yer verildi. Buna göre, kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadelede kamu kurum ve kuruluşlarının iş birliğinin önemi çerçevesinde kurumlar arası veri paylaşımı ve müşterek faaliyetleri içeren eylemlere yer verilerek ihtiyaç duyulan verilerin temini, muhafazası ve paylaşımı konularında usul ve esasların belirlenmesi amaçlanıyor.
Küresel gelişmelerle paralel olarak Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin etkinliğini artırma amaçlanıyor
Hukuki, İdari ve Teknik Önlemlerin Alınması çerçevesinde 25 eyleme yer verildi. Buna göre, takip sistemlerinin kurulması ve idari iş ve işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesi yönündeki eylemleri içeren bu bileşende, kamu kurum ve kuruluşlarının misyonlarında yer alan hizmetlerin kalitesinin ve verimliliğinin artırılması için gelişen teknoloji ve yenilikçi uygulamalardan faydalanmak, küresel gelişmelerle paralel olarak Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin etkinliğini artırmak amaçlanıyor.
Vergi kayıp ve kaçağına zamanında müdahale edilebilmesi amacıyla değerlendirme ve denetim yürütülecek
Denetim Kapasitesinin Artırılması çerçevesinde ise 6 eyleme yer verildi. Buna göre, kontrol ve denetim faaliyetlerinin etkinliğinin artırılması, elektronik ortamda gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin kavranabilmesi, vergi kayıp ve kaçağına zamanında müdahale edilebilmesi amaçlarıyla anlık ve yıl boyu takibin yapılmasına imkan sağlayan denetim mekanizmalarının oluşturulması ve var olan mekanizmaların günümüz şartlarına göre güncellenmesi sağlanarak risk analizinin yapılması, değerlendirilmesi ve denetiminin yürütülmesi hedefleniyor.