Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yol kenarındaki bir evin önünde yer alan türbe merak uyandırıyor. Asırlar önce yaşayan Nebi Efendi isimli zata ait olduğu rivayet edilen türbenin üzerinde ise nar ve gül ağacı yer alıyor.
Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış İzmit, her köşesiyle adeta geçmişten izler taşıyor. Hacıhasan Mahallesi Kanık Sokak’ta yer alan türbe ise konumu itibariyle merak uyandırıyor. Yol kenarında ve bir evin önünde yer alan türbe, vatandaşların dikkatini çekiyor. Cuma ve kandil gibi özel günlerde bolca ziyaretçisi olduğu öğrenilen türbenin, aynı mahallede yer alan ve 1636 yılında inşa edilen Yumurtacı Cami’de asırlar önce imamlık görevini yürüten Nebi Baba’ya ait olduğu rivayet ediliyor. Türbenin üzerine dikilen nar ve gül ağaçları ise görenlerin dikkat çekiyor. Apartmanların arasında kalan türbenin ayrıca Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından tescillendiği öğrenildi.
"Nebi Baba, Allah dostu bir Hoca efendi"
Aile büyüklerinin 7 nesildir türbenin hemen yanındaki evde ikamet ettiğini ifade eden Alper Yalçın, "1830’lardan beri ailem burada yaşıyor. Ata toprağına sahip olma aşığı olduğumuzdan dolayı burayı almak için çok ciddi mücadele verdik. Bu türbe koruma kurumuna kayıtlı, içerisindeki zatın ismi Nebi Baba. Nebi Baba, Allah dostu bir hoca efendi. Biz bunu tabii ailemizden, babaannemizden, nenemizden duyduklarımızdan biliyoruz. Eskiden Nebi Baba Türbesi biraz daha alçaktı, şuan ki pozisyonunda değildi. Türbenin etrafı daha alçaktı. Gelip geçenler cuma, kandil ve önemli günlerde mumlar yakar, dualar eder ve dilek tutarlardı. Zamanla konjonktür değişti. Bizde artık o tür şeylere izin vermiyoruz. Daha çok dua edilerek geçiliyor. Bizden önce rahmetli halam koruma kurumundan izin almak kaydıyla buranın tadilatını yaptı. Demirler ve duvar yapıldı, ağaçlandırdı, gül ve nar ağacı ekti. Daha güzel bir hale geldi" dedi.
"Her sabah evimizden çıkarken türbenin önünden geçiyoruz"
Aynı mahallede tarihi Yumurtacı Cami’nin de bulunduğunu belirten Yalçın, "Yumurtacı Cami çok eski tarihte yapılmış, yumurtanın akıyla inşa edilmiş. Son derece eski bir cami. Bu türbe gibi bize kalmış bir tarihi kültür değeri. Biz de bunlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Muhtemelen oranın din sorumlusu olduğunu düşünüyoruz, öyle rivayet ediliyor, kesin bir bilgi bulunmamakla beraber. Nebi Baba’nın burada bir hoca efendi ve Allah dostu olduğunu, çevredeki insanlara da çok faydası dokunduğunu ben büyüklerimden, babaannemden, eskilerden duydum. Saygıda hiçbir zaman kusur etmezlerdi. Her zaman önünden geçerken dualarını ederlerdi. Biz tabii her sabah evimizden çıkarken türbenin önünden geçiyoruz. İnsanın mezar yanında yaşamasının garip olduğunu düşünülebilir fakat biz bu şekilde korunduğumuza inanıyoruz. Kendisine saygımızı gösteriyoruz, duamızı okuyoruz, iyi hissediyoruz. Manevi olarak rahatlıyoruz. Geçmişini bilmeyen bir toplum geleceğini göremez. O yüzden önemli zatlarımızı saygıyla anmak bizim boynumuzun borcu. Her zaman da gençlere bunu öğütlüyoruz. Tarihlerini, nerede kim yatıyor bilsinler, ne için mücadele etmişler, neler katmışlar öğrensinler. Tarihini bilmeyen bir toplum yok olmaya mahkumdur" diye konuştu.