Kahramanmaraş merkezli depremde yıkılan bir binanın altında kalan 23 yaşındaki çimento işçisi Selahaddin Deniz, 8 saat sonra çıkarıldığı enkazda yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Deniz, deprem esnasında binanın aşağı-yukarı doğru hareket ettiğini söyledi.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerin Diyarbakır’da enkaz çalışmaları aralıksız devam ederken, ‘asrın felaketi’ olarak nitelendirilen depremde Kahramanmaraş’a işçi olarak gidip yaralı bir şekilde kurtulan depremzede Selahaddin Deniz, tedavi gördüğü Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde o anları İHA’ya anlattı.
“Deprem esnasında uykudayken dayımın beni dürttüğünü tahmin ettim”
Diyarbakır’dan Kahramanmaraş’a 3 dayısı ile birlikte 3 Şubat 2023 tarihinde çimento fabrikasında çalışmak için gittiklerini belirten Deniz, “Ben ve 3 dayım depremden 3 gün önce orada çalışmaya gittik. 4’üncü günümüzde gece saat 4 sularında şiddetli bir depremle karşılaştık. Ben başta sabah olduğunu sanıp işe geç kaldığımızı düşünerekten dayımın beni dürttüğünü tahmin ettim. Kalktığımda etrafıma baktım ve dayılarımın uyuduğunu fark ettim” dedi.
“Kelime-i şehadet getirelim, öleceğiz ve bundan başka çaremiz yok”
Depremin olduğu sırada kelime-i şehadet getirdikten sonra binanın çöktüğünü söyleyen Deniz, “Daha sonra binanın çok kötü sallandığını gördüm. Aradan çok zaman geçmeden bina bir sağ-sol, bir aşağı-yukarı sallanmaya başladı. Dayımı çağırmaya koşarak gittim, deprem oluyor dedim. Daha sonra dayılarıma kelime-i şehadet getirelim, öleceğiz ve bundan başka çaremiz yok dedim. Kelime-i şehadetimizi getirdikten sonra bina çöktü” ifadelerinde bulundu.
“AFAD ekipleri 8. saatte sesimize yetişti”
Enkaz altındaki dehşeti de anlatan Deniz şunları kaydetti:
“O an hatırladığım kadarıyla ilk önce tavana çarptım, sonra tavan üstümüze çöktü. Enkaz altında dizim tavan ile yatak arasında çapraz takılı kaldı. Tavan yavaş yavaş kayarak artık yüzüme doğru geliyordu. 2 dayımı direkt enkaz altında kaybettim. Dayım ile birlikte 1-2 tane beton parçasını alıp yüzde 1’de olsa kurtulma şansımız olsun diye onları yatak üstüne koyup olası ikinci çöküşü engellemek istedik. Çöken tavan artık yüzüme doğru geldi. Dayımdan o esnada helallik istedim. Depremden sonra saat 11.00’a geldiğinde tek çaremiz bağırmaktı. Sağ olsun AFAD ekipleri sesimize yetişti. 11.30 gibiydi kurtarıldım. O saatte kurtarılmasaydım, ikinci depremde ölecektik.”