Katar’da gerçekleştirilen 2022 FIFA Dünya Kupası sonrası yüz binlerce vatandaşın ülkelere dönüşü başlarken uzmanlardan da uyarı geldi. Uzm. Dr. Aysun Benli, "Dünya Kupası’nda Katar’a gidenlerin Hepatit a, turist ishali gibi yakınmaları, üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları, şiddetli öksürük, nefes darlığı, ateş gibi şikayetleri olursa döndüklerinde mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmalarını öneririz. Orta Doğu solunum sendromu son birkaç yıldır görülmemekte ancak dikkatli olmak lazım, 3 hastadan birinin öldüğü bir hastalık” dedi.
Katar’da 20 Kasım - 18 Aralık tarihleri arasında düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası nedeniyle dünyanın dört bir yanından yüz binlerce insan ülkeye akın ederken Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve birçok ülkeden uzman, Covid-19’un daha ölümcül bir akrabası olan “deve gribi”hin (MERS) yayılabileceği endişesine dikkat çekmişti. Kupa çerçevesindeki maçlar nedeniyle çok sayıda insan kalabalık ortamlarda buluşurken, kupanın sahibini bulması sonrası ülkeden ayrılışlar da başladı. Uzmanlar Katar’da buluşan vatandaşların ülkelerine döndüklerinde muhtemel MERS, Hepatit A, maymun çiçeği, Covid-19 gibi hastalıkların yayılımına karşı dikkatli olması gerektiğini belirtti. İstanbul Üniversitesi- İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Uzm. Dr. Aysun Benli de soğuk havaların etkisiyle yükselen enfeksiyon hastalıkları ve turnuva sonrası oluşabilecek rahatsızlıklara dikkat çekti.
“Kış bitene kadar şubat sonu, mart başına kadar böyle de devam edecek gibi duruyor"
Covid-19 pandemisinin yoğun olduğu 2 yılın ardından maske, mesafe gibi önlemlerin azalmasıyla enfeksiyon vakalarında yeniden yükseliş yaşandığını anlatan Uzm. Dr. Aysun Benli, “2 yıldır yoğun bir pandemiyi hep birlikte atlattık, bazı önlemler alarak 2 senedir kışı daha hafif geçirdik. Covid dışı enfeksiyonlar olarak oldukça az vaka gördük. Hem şimdi soğukların birden gelmesi hem maske gibi kişisel önlemlerin azalması, insanların kalabalık yerlerde bir arada olmasıyla birlikte 2 senedir görmediğimiz enfeksiyonları da aslında yeniden görmeye başladık. Kış bitene kadar şubat sonu, mart başına kadar böyle de devam edecek gibi duruyor. Üst solunum yolu virüsleri çok çeşitli, belirtileri, bizim muayene bulgularımız çok benzer. Birbirinden ayırt edecek özellikleri yok, hapşırma, öksürük, burun akıntısı, tıkanıklık, kas ağrıları gibi şikayetler bu enfeksiyonların hepsinde ortak görülüyor. İnfluenzada vereceğimiz başka tedaviler hastalığın ilerlemesini, hastalığın ölümle sonuçlanmasını engelleyecektir ama semptomlar başlangıçta oldukça benzer. Özellikle çocuk yaş grubunun ve acillerin oldukça yoğun olduğunu biliyorum, yakın çevremden ve doktor arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla çocuklar ve aileleri oldukça sık bu aralar doktora başvuruyor. İyileşme sonrası yeniden başka bir virüsle muhtemelen enfekte oluyorlar, bu böyle bir kısır döngü haline geliyor. 65 yaş üzerinde yine diyabet, kanser, romatizmal hastalık gibi ya da bazı ilaçların kullanıldığı bağışıklık yetmezliği durumlarında bu enfeksiyonlar diğer insanlara göre daha ağır seyredebilir. Özellikle bu insanların kendilerini daha sık koruması, kış döneminde kapalı mekanlarda maske takması, eksik Covid-19 aşıları varsa bunları yaptırması ve yıllık influenza aşılarını yaptırmaları önemli. Süt ve süt ürünleri, et, balık, tavuk baklagiller gibi ürünler, meyveler, sebzeler ve tahıllar bunların hepsinin dengeli olarak alınması gerekiyor. Antioksidan özelliği olan A ve C vitamini içeren beslenme uzmanlarının önerebileceği sebze ve meyvelerin tüketilmesi önemli. Bol su içilmesi, metabolizmanın iyi çalışması, toksinlerin atılması açısından su tüketimi çok önemli” ifadelerini kullandı.
"Türkiye’de endişe edecek bir şey yok"
Strep A bakterisinin Türkiye’de uzun yıllardır bilindiğini, doğru zamanda doğru tedavi ile problem teşkil etmeyeceğini aktaran Uzm. Dr. Aysun Benli, “Bu bakterinin de özelliği aslında yine virüsler gibi solunum damlacıklarıyla bulaşıp kapalı yerlerde okullarda, insandan insana geçerek enfeksiyon oluşturabiliyor. Bu bakteri aslında Türkiye’de her zaman gördüğümüz özellikle çocuk yaş grubunda, bazen erişkin yaş grubunda da gördüğümüz, tanısı çok kolay olan, tedavisi de antibiyotiklerle yapılan, erken tanı konduğunda da oldukça hızlı yanıt aldığımız bir enfeksiyon. Boğaz kültürü dediğimiz testle tanısını koyduğumuz bir bakteri. Vakaların sayılarına göre belirlenen oranlarda hastaneye yatışlar olabilir, bazen yoğun bakım yatışları olabilir ama bu hastalanan kişinin bağışıklığıyla da ilişkili bir durum. Bağışıklığı baskılayan bir durumu olmayan kişide bu enfeksiyon yine doğal seyrinde ilerleyecektir. Çocuk ve enfeksiyon hekimleri de bu enfeksiyona oldukça hakim, Türkiye’de o yüzden endişe edecek bir şey yok. Semptomlar yine viral enfeksiyonlarda olduğu gibi hafif bir burun akıntısı, kırgınlıkla başlayabilir ama arkasından bir boğaz ağrısıyla kendini gösterir. Çocuklar neredeyse yemek yiyemeyecek, su bile içemeyecek kadar boğaz ağrısından yakınırlar. Ailelerin böyle bir durumda bunu dikkate alarak ilgili hekimlere mutlaka götürmesini tavsiye ederiz" diye konuştu.
“Son zamanlarda görmediğimiz ancak yakalanan 3 kişiden birinin öldüğü bir hastalık”
2022 FIFA Dünya Kupası’nda hastalıkların yayılma durumu ve kupa sonrası ülkesine dönmeye başlayan vatandaşlara yönelik uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Benli şöyle konuştu:
“Maske, mesafe kuralına dikkat edilmiyor şu anda başlıca zaten Covid-19 yine ön planda olacaktır. Arkasından o bölgede görülen zaten Suudi Arabistan’da ilk kez 2012’de görülmüş olan yine bir korona virüs cinsinden olan MERS yani Orta Doğu solunum sendromu diyebileceğimiz bir hastalık da Katar’da görülmüştür. Bu daha çok o bölgede develerde görülen, develere yakın temasla, etinin yenmesiyle ya da sütünün içilmesiyle, insandan insana yine yakın temasla bulaşabilen, oldukça öldürücü bir virüs. Geldikleri bölge, ziyaret ettikleri yerleri, yaptıkları aktiviteleri söylediklerinde hekimler, aklına bu enfeksiyonlar gelerek ona göre yaklaşacaklardır. Kuluçka süresinde ise eğer hastalık, yani hastalık geliştikten sonra belirli bir süre içinde diğer insanlara bulaştırabilir ama bu tehlikeli olan Orta Doğu solunum sendromu ismini verdiğimiz hastalık son birkaç yıldır görülmemekte. Çok da büyük bir pandemiye yol açmadı ama tabi ki de dikkatli olmak lazım. 3 hastadan birinin öldüğü bir hastalık maalesef çünkü çok ağır bir solunum yetmezliği yapıyor, neredeyse hastaların hepsi hastaneye yatmak zorunda kalıyor"
"Şikayetler olursa mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmalarını öneririz”
Kupa maçları sonrası ülkesine dönen kişilerin belirti hissetmesi halinde mutlaka doktora gitmesi gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Benli, "Örneğin; maymun çiçeği çok yakın temasla bulaşabilir. Seyahat ishali, turistik ishal kontamine gıdaların yenmesiyle bulaşabilir ama insanların bu duruma dikkat ettiğini düşünüyorum. Oraya gidenlerin bilinmeyen bir su kaynağından ya da iyi pişmemiş, iyi temizlenmemiş çiğ bir gıda tüketmediği sürece bunlara yakalanması oldukça düşük bir ihtimal. Dünya Kupası’nda Katar’a gidenlerin hem kontamine gıda, sıvı tüketimi sonrası gelişebilecek hepatit a, turist ishali gibi gastrointestinal sistem enfeksiyonlarından yakınmaları olursa eğer, karın ağrısı, sarılık ishal gibi bir şikayet ya da üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları burun akıntısı, şiddetli öksürük, nefes darlığı, ateş gibi şikayetler olursa döndüklerinde mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmalarını öneririz. Orada şu anda aktif salgına yol açacak bir enfeksiyon söylenmedi, tanımlanmadı. Ama belki şu söylenebilir giden vatandaşlar, bir 10-14 gün boyunca semptomlarını, şikayetlerini takip etmeleri, belki toplumdan biraz kendilerini uzak tutmaları, varsa aile yakınları, bağışıklığı baskınlanmış, yaşlı insanların yanına gitmekten bir süre çekinmeleri belki iyi olabilir" şeklinde konuştu.