Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Baysal, Karaman’da bulunan Canhasan Höyükleri’nin, Çatalhöyük’ten erkene tarihlendiğini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi iş birliğinde, merkeze bağlı Alaçatı köyünde 3 höyükten oluşan Canhasan Höyükleri’ndeki kazı çalışmaları yaz aylarında yapılan çalışmaların ardından tamamlandı. Kazı yapılan alan mevsim şartlarından etkilenmemek için üzeri tekrar toprakla kapatıldı. 2023 yılının yaz aylarında kazı çalışmalarına tekrar başlanacak.
Doç. Dr. Adnan Baysal gazetecilere yaptığı açıklamada, Canhasan Höyüklerinde 2 yıldır projenin devam ettiğini söyledi. Canhasan Höyüklerinde, 1960’lı yıllarda ilk defa çalışmaların yapıldığını ifade eden Doç. Dr. Baysal, "Kazı çalışması yapılan höyüklerden bir tanesi Canhasan 1 Höyüğü. Neolitik ve Kalkolitik dönemleri içeren bir höyüktür. Buranın hem kazı çalışmaları yapıldı hem de yayınları yapıldı. Bizim elimize geçen bilgiler buradan insanların neolitik dönemde yani tarım ve hayvancılık ekonomisiyle geçindiğini daha sonra Kalkolitik dönemde de insanların yavaş yavaş ekonomik dönemde insanların evrimleştiği hem de metal kullanımının yavaş yavaş başlamaya bir sürece ulaştığını görmüş olduk. 1960’lı yıllarda Canhasan 3 höyüğü çömleksiz neolitik olarak tanımlanmıştır. Bizde buradaki çalışmalarımıza yeni başladık ama 1960’lı yıllarda küçük sondaj çalışmaları yapılıyor. Sondaj çalışmalarından sonra da herhangi bir kazı çalışması yapılmıyor" dedi.
"Uzmanların gelmesini bekliyoruz"
Baysal, yapılan sondaj çalışmalarının ardından elde edilen bilgilerle höyüğün Çatalhöyük’den çok daha erkene tarihlendiğini dile getirdi. Doç. Dr. Baysal, "Hem de aynı zamanda bu bölgede ilk yerleşim sürecine geçen tarım ve hayvancılık yapma aşamasına başlayan, ilk kez hayvanları evcilleştirmeye başlayan ve tarıma geçmek için buğday gibi bitkileri evcilleştirmeye başlayan insanların yerleşmiş olduğunu görüyoruz" dedi.
Baysal, tarihsel olarak bakıldığında Konya Ovasında erken bir yerleşim olan Canhasan 3 Höyüğünün tarımcı bir topluluğun başladığını, yerleştiğini gördüklerini ifade ederek şunları kaydetti:
"Yapılan sondaj çalışmalarında da bulunan bazı bitki kalıntılarından yapılan tarihlemelerde de 7 bin 500 - 7 bin 700 gibi milattan öncesine tarihlenen bilgiler kalibre edilmiş, karbon tarihlerinden bunları öğreniyoruz. Bu konuyla ilgili bir yayın var. 2020 yılında yabancı bir dergide çıktı. Bu dergide çıkan yayında bir botanik uzmanının vermiş olduğu bilgilere istinaden verilen tarihlerde bir tohum tanesinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu da bize gösteriyor ki burada bir tarım toplumundan söz ediyoruz."
Daha çok uzman kişilerin kazı çalışmalarında höyüğe geleceğini belirten Baysal, "Uzmanların gelmesini bekliyoruz. Önümüzdeki yaz döneminde uzmanlar gelip buraya katkı sağlayacaklardır. Ekibimizde büyüyecek. Bu çalışmalar uluslararası bir çalışmaya dönüşmekte kalmayacak öğrencilerimizin yetişmesi içinde çok önemli platform oluşturacak. Türkiye’de uzman azlığını göz önünde aldığımızda bu tür çalışmalar bizim için uzman yetiştirebilmek için uluslararası iş birliği altında yapılacak olan çalışmalar büyük önem arz ediyor" dedi.