Diplomatik kaynaklar, Mısır’ın Libya’yla deniz yan sınırını tek taraflı olarak belirlemesi konusunda, iki ülkenin biran evvel diyalog ve müzakere başlatması ve karşılıklı mutabakat temelinde BM Şartı’nın 33. maddesine göre Uluslararası Adalet Divanı dahil barışçı yöntemlere başvurulmasını teşvik ettiklerini bildirdi.
Libya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Türkiye arasında 27 Kasım 2019 tarihinde ‘Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması’ imzalanmıştı. İki ülke arasında imzalanan antlaşmayla birlikte Akdeniz’in doğu bölgesine yeni bir dinamik getirilmişti. Mısır ise 11 Aralık tarihinde 9 coğrafi koordinatla tek taraflı olarak Libya’yla deniz yan sınırı belirlemişti. Konuyla ilgili diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Mısır’ın tek taraflı olarak belirlediği Libya’yla deniz yan sınırının Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığını ihlal etmediği öğrenildi. Kaynaklardan edinilen bilgiye göre, söz konusu deniz yan sınırının hangi sınırlandırma metoduyla belirlendiğinin, özel/ilgili coğrafi koşulların dikkate alınıp alınmadığının ve hakkaniyet ilkesine tümüyle riayet edilip edilmediğinin belli olmadığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca, söz konusu deniz yan sınırı çizgisi iki ülke ana karaları arasındaki ortay hattın batısında çizildiği için Libya’nın kıta sahanlığı haklarını ihlal ettiğini vurguladı. Libya, Mısır’ın yayınladığı bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle haklarının ihlal edildiği yönünde 16 Aralık tarihinde bir açıklamada bulunmuştu.
Söz konusu sınır çizgisinin Libya ile Mısır arasında ikili bir müzakere neticesinde belirlenmediğine vurgu yapan diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin iki ülkenin sınırlarının uluslararası hukuka uygun olarak tespiti için Libya ve Mısır’ın biran evvel diyalog ve müzakere başlatmasını ve bu bağlamda karşılıklı mutabakat temelinde BM Şartı’nın 33. maddesinde kayıtlı Uluslararası Adalet Divanı dahil barışçı yöntemlere başvurulmasını teşvik ettiklerini bildirdi.