Türk devletlerinin birbirleri arasında ulaşımı, altyapıyı, iletişimi geliştirmesi gerektiğini belirten Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, "Bunun yolu dilden geçiyor. Ortak dilde mutlaka buluşmamız gerekiyor. Ortak alfabede mutlaka buluşmamız gerekiyor. Ortak tarihte mutlaka buluşmamız gerekiyor" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde TDT, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Türk Dil Kurumunun iş birliğinde “Dilde, Fikirde, İşte Birlik Türk Dünyası Edebiyat (Roman) Ödülleri ve 2022 Yılı Türk Diline Hizmet Ödülleri" töreni Bursa’da gerçekleşti. Türk Dünyası Müzik ve Halk Dansları Topluluğunun konseriyle başlayan törenin açılışında konuşan TDT Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, Türk devletlerinin uzun yıllardır bir araya gelme, birlikte iş yapma, geleceği birlikte planlama fırsatı bulamadığına değindi. Yıldırım, 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde Türk devletlerinin arasına demir perde çekildiğini ve Türk devletlerinin 75 yıl birbirlerine hasret kaldığını aktardı. 20’nci yüzyılın son çeyreğinde bu demir perdenin yırtıldığını dile getiren Yıldırım, "Özlemimizin, hasretimizin önündeki engeller tamamen kalkmış oldu. Şanlı ve köklü bir milletin evlatları olarak 1990’lı yılların başlarında yeniden birbirimizle buluştuk ve bir daha ayrılmamak üzere sözleştik, anlaştık. Biz birlikte rahmet, ayrılıkta azap olduğu şuuruyla yaşayan, bu anlayışı taşıyan bir milletiz. Türk devletleri olarak 30 yıl boyunca üst üste koyduğumuz taşların çatısını 2019’da Nahçivan’da imzaladığımız anlaşmayla kurmuş olduk. Nahçivan’da 2019’da yapılan Türk Konseyi, 2021’de İstanbul’daki Özgürlük ve Demokrasi Adası’nda gerçekleştirdiğimiz Türkiye’nin ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanımızın başkanlığında tarihi zirvede ise imzalanan anlaşmayla teşkilatın adı Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirildi. Esasında Türk Devletleri Teşkilatının kurulmasıyla beraber Türk devletlerinin, Türk coğrafyasında yaşayan kardeşlerimizin birlikteliği ete kemiğe tam anlamıyla bürünmüş oldu" şeklinde konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatının başkanının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu hatırlatan Yıldırım, ekim ayında Semerkant’ta gerçekleşecek zirveyle başkanlığın Özbekistan’a geçeceğini belirtti. Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türk Devletleri Teşkilatına üye olan ülkelere baktığımız zaman 5 milyon kilometrekarelik bir coğrafyadan bahsediyoruz. Balkanlardan Çin’e uzanan tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ve güzergahta 45 önemli şehri barındıran Türk Devletleri Teşkilatının nüfusu 170 milyondur. Bu sadece teşkilata üye olan ülkelerin nüfusudur. Ancak Rusya, Çin, İran, Irak, Suriye, Balkanlar, bu ve diğer coğrafyalarda bulunan kardeşlerimizi de kattığımızda nüfusumuz 300 milyonu buluyor. 300 milyon, 5 milyon kilometrekare coğrafya, 1,5 trilyon dolarlık gayri safi hasıla, 700 milyar doları bulan dış ticaret. Aslında dünyanın 12’inci büyük ekonomisi. Hal böyleyken Türk Devletleri Teşkilatı dünya refahından, dünyanın milli gelirinden gerekli payı alabiliyor mu? Bir de ona bakalım. Dünyanın gayri safi hasılasının 95 trilyon olduğunu düşünürsek yüzde 2’den biraz fazla bir payımız var. Nüfusumuzu da dikkate aldığımızda bu oran çok düşük. Gelişmiş ülkeler, Avrupa, Amerika, Çin, Japonya bu gibi ülkeler dünya refahından çok daha fazla pay alıyor. Aslında dünyanın problemi de bu. Bölgesel ve küresel anlamda refahın adil dağıtılmamış olmasının sancılarını, sıkıntılarını bugün çekiyoruz. Nasıl çekiyoruz? Terörle çekiyoruz, iç savaşlarla ve göçlerle. Bunların çok uzun bir geçmişi var ve kısa sürede de bitecek gibi gözükmüyor."
Türk Devletleri Teşkilatı üyelerinin kendi aralarında ticaretinin sadece 18 milyar dolar olduğunu belirten Yıldırım, "Yani yüzde 5 bile değil, yüzde 3’ün altında. Ticaretimizi kendi aramızda yapmamışız. Başka ülkeler arasında yapıyoruz. Hani işte, fikirde ve dilde birlik diyoruz ya işte birlik bu. İşte birliğin geliştirilmesi için birbirimizle daha çok iş yapacağız, daha çok ticaret yapacağız. Ulaşımı, altyapıyı, iletişimi geliştireceğiz. Bunun yolu da nereden geçiyor? Dilden geçiyor. Ortak dilde mutlaka buluşmamız gerekiyor. Ortak alfabede mutlaka buluşmamız gerekiyor. Ortak tarihte mutlaka buluşmamız gerekiyor. Bunu yapabilecek kabiliyetimiz var mı? Fazlasıyla var. İşte bir asra yaklaşan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu içindeki Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumunun çok büyük birikimleri, imkanları var" dedi.
Konuşmaların ardından 2022 Yılı Türk Diline Hizmet Ödülleri çerçevesinde Prof. Dr. Leyla Karahan, Prof. Dr. Recep Toparlı, TRT Çocuk adına kanal koordinatörü Mustafa Bora Durmuşoğlu ve Türkiye Maarif Vakfı adına vakıf başkanı Prof. Dr. Birol Akgün’e ödülleri verildi. Dilde, Fikirde, İşte Birlik Türk Dünyası Edebiyat (Roman) Ödülleri’nde ise Azerbaycan’dan Akşin Yenisey, Kazakistan’dan Smagul Elubay, Kırgızistan’dan Samsak Stanaliyev, Özbekistan’dan Isajon Sultonov, Türkmenistan’dan Berdinnazar Hudaynazarov ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) İsmail Bozkurt’a ödülleri takdim edildi.
Törene Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Azerbaycan Aksakalı Hasan Hasanov, Kırgızistan Aksakalı Medethan Şerimkulov, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa milletvekilleri, belediye başkanları, Türk devletlerinden gelen misafirler katıldı.