Edirne Trakya Üniversitesi öğrencileri, İzmit Körfezi’ne gerçekleştirdikleri dalışta atıklar nedeniyle mahsur kalan balıkları kurtarıp, deniz dibinde temizlik yaptı.
Edirne Trakya Üniversitesi öğrencileri, İzmit Körfezi’nde iplere ve poşetlere dolanan balıkları kurtararak, denizde temizlik çalışması gerçekleştirdi. Öğrenciler sualtından plastik, metal, cam, poşet ve araç lastiği gibi atıkları çıkarttı. Öğrenciler, dalış ve temizlik yaptıkları anları da sualtında görüntüledi. Karşılaştıkları manzaranın içler acısı olduğunu söyleyen öğrenciler, insanları duyarlı olmaya davet etti.
“Dünyayı geleceğe daha iyi bir şekilde bırakabiliriz”
Trakya Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi Eyüp Zal Bingöl, İzmit Körfezi’nde temizlik yaptıklarını belirterek, “Değirmendere Okulu’nda bir su dalışı gerçekleştirdik. Yaklaşık 30 metre derinliğe indiğimiz bu dalışta çeşitli kirlilikleri görüntüledik. Su altında cam şişeler, poşetler, araç lastikleri gibi birçok atık vardı. Bizler de bu atıkları görüntüledik. İnsanların bunu görmesini istedik, çünkü insanlar denize bir şey attığında bunun kaybolacağını ve gözükmeyeceğini düşünüyor. Bildiğiniz gibi dünyanın 4’te 3’ü sularla kaplıdır. Dünyanın en büyük oksijen rezervi okyanus ve denizlerde elde edilir. Biz de Türkiye’de böyle bir hareket başlatarak su altında temizlik yaptık. Su altı koruyucuları olarak insanlara denizlerin ve suların hiçbir zaman kirletilmemesi gerektiğini anlatmak istiyoruz. Karşılaştığımız manzaralardan bir tanesi de bir balığın iki tane çöp arasında kaldığını ve orayı kendine yuva yaptığını görünce bu durum canımızı çok acıttı. Biz su altında yaşayan canlıların evine gidip orayı kirletiyoruz. İnsanların bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyoruz. Dünyayı daha iyi bir şekilde geleceğe bırakmak istiyoruz” dedi.
“Karşılaştığımız manzara çok korkunçtu”
Trakya Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi Alperen Karaduman ise, atılan atıklar nedeniyle balıkların mahsur kaldığını ifade ederek, “Su altında ipe dolanan balıklar ne yapacağını bile bilemiyorlar. Oraya bir dalgıç gidip yardım etmediği sürece çöp yığınları balıkların yapay bir evi haline geliyor. Yani poşetin içine girmiş bir balık o poşetle beraber yüzüyor. Bu durumdaki balıklar ne kadar üreyebilir, ekosisteme ve bize ne kadar faydalı olabilir. Biz o canlıların evini kirlettiğimiz sürece bu dünyadan bize pek bir hayır gelmeyecek. Dünyamızın genel problemi olan mikro plastikler, biz çöplerimizi denize attığımızda sanki bunlar yok oluyormuş düşünüyoruz fakat öyle bir şey olmuyor. Denizde canlıların ayrı bir dünyası vardır. Bizim oraya atmış olduğumuz çöpler bir balığın midesine giriyor ve o balık yumurtluyor, nesli devam ediyor. Biz insanlar da o balığı tüketiyoruz. Yani attığımız çöpler bize geri dönüyor, yani kendi pisliğimizde boğuluyoruz. Birinin buna artık dur demesi gerekiyor. Dünyanın yardım çığlığını duyun artık arkadaşlar” şeklinde konuştu.
“Denizaltı içler acısı durumda”
Trakya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Aylin Kuru da su altında karşılaştıkları manzaranın adeta içler acısı olduğunu söyleyerek, ”İzmit Körfezi’ne giderek su altı temizliğine yönelik orada bir dalış gerçekleştirdik. Su altından birçok atık çıkardık. Bunlardan meşrubat kutuları, poşetler ve lastikler olsun bu tarz insanların kaybolacağını düşündüğü ve orada canlılara çok zarar veren atıklarla karşılaştık. Bizler de her sene sualtı temizliğine önem vererek dikkat ediyoruz. Her dalışımızda su altında gördüğümüz manzara içler acısı oluyor” ifadelerini kullandı.