Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Mehmet Ali Şahin, ABD ve Rusya’nın Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre derinlikte güvenli bölge oluşturma vaatlerini yerini getirdiklerinde Türkiye’nin kara harekatını yapmak durumunda kalmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Mehmet Ali Şahin bir dizi ziyaretler ve açılışlar için memleketi Karabük’e geldi. Karabük Eskipazarlılar Sosyal Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği’nin (KESDER) açılışını yapan Şahin, Esnaf Ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Nurettin Tümen ve Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yıldıray Yıldırım’ı ziyaret ederek esnafların sorunlarını dinledi. Başkanlardan çalışmalarda hakkında bilgi alan Şahin, daha sonra gazetecilere gündeme dair açıklamalarda bulundu.
“Akaryakıtın önemli bir bölümünü çıkaracak noktaya gelsek Türkiye çok rahatlar”
Girdi maliyetlerin artmasının nedenlerinin başında akaryakıt geldiğini ifade ederek, Türkiye’de petrol arama çalışmalarının devam ettiğini belirten Şahin, “Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ve şu anda da Gabar Dağlarında ilgili bir çalışma var. Orada bir petrol rezervi bulunabilir. Çünkü bizim komşu ülkelerimizde petrol var ama bizde yok. Hep söylenir ‘Acaba bu sınır bıçak gibi petrolü kesiyor mu?’ diye bir takım ifadeler kullanılır. Bu arayışlar devam ettiği sürece tıpkı doğalgazda olduğu gibi en azından Türkiye’nin ihtiyacı olan akaryakıtın önemli bir bölümünü çıkaracak duruma gelsek Türkiye çok rahatlar. Bir defa cari açığımız gider” dedi.
“Evlerde kullandığımız doğalgazın tamamını 25 yıl süreyle karşılayacak potansiyelimiz var”
Mart ayında Karadeniz doğalgazının devreye girmesiyle Türkiye’nin rahatlayacağını da ifade eden Şahin, “İlk anda orada doğalgazın tamamı verilmiyor sanırım, dörtte biri veriliyor. Gelecek yıllarda tamamı verildiğinde bizim evlerde kullandığımız doğalgazın tamamını 25 yıl süreyle karşılayacak kadar önemli potansiyelimiz var. Akaryakıt ve doğalgazı dışarıdan aldığımız için oraya çok döviz ödemek zorunda kalıyoruz. Cari açığımızın birtanesi de bu. Bunlar tabii fiyata da yansıyor” diye konuştu.
“Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız”
Gelecekle ilgili umutsuz olmamak gerektiğini ve Türkiye’nin hem dünyada hem de kendi bölgesinde etkinliğini gittikçe artırdığını aktaran Şahin, “Komşularıyla olan bir takım sorunlarını diplomatik yolla çözmek için adımlar atıyor. Bu bana göre önemli bir süreçtir. Katar dışında körfez ülkelerle sorunlarımız vardı, bu çözüldü. Şimdi Suriye ile ilgili de görüşmeler devam ediyor. Diğer ülkelerden farklı olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız. ” ifadelerini kullandı.
“Başkasının toprağında falan gözümüz yok”
Suriye’ye düzenlenen operasyonların sınırdaki terör örgütlerinden kaynaklandığını kaydeden Şahin şunları söyledi: “Biz sadece terörle mücadele için oraya gittik. Suriye’de güçlü bir yönetim olur da ‘Bu topraklar içerisinde komşu ülkelere hiçbir terör eylemine izin vermeyeceğiz’ denilirse biz hemen çekiliriz. Başkasının toprağında falan gözümüz yok. Özellikle komşumuz Suriye’nin toprağında da gözümüz yok. Çünkü terör örgütleri sınırımızda. Hatta dedik ki 30 kilometre dışa gitsinler, Amerika ve Rusya tamam demesine rağmen verdikleri sözleri yerine getirmediler. O yüzden kara harekatı gündemde. Görüşmeler devam ediyor. İnşallah dediklerini yerine getirirler. Biz de kara harekatı yapmak durumunda kalmayız. Dolayısıyla Türkiye’nin uğraştığı çok çok konu var. Türkiye potansiyeli yüksek bir ülkedir. ”
“Akla mantığa uymayan bir sistem getirmeye çalışıyorlar”
Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtikten sonra siyasi bir istikrar yakaladığını anlatan Şahin, “Acaba hükümet düşecek mi? gibi konular gündemden düştü. Halk cumhurbaşkanı seçerken ayrıyeten hükümeti de kurmuş oluyor. Cumhur ittifakının karşısındaki adına millet ittifakı dedikleri ittifak bunu ortadan kaldırıp cumhurbaşkanının yüzde 51 oy alma karşısında yüzde 1 oy alan siyasi partilerin cumhurbaşkanı üzerinde hakimiyet kurmasını sağlayan, ilginç akla mantığa uymayan bir sistem getirmeye çalışıyorlar. Nitekim bu partileri destekleyen bir takım yazarlar, gazeteciler ‘böyle bir şey olur mu’ dediler. Türkiye milletimizin oyuyla böyle bir sisteme geçmiştir. Önemli olan bu sistemin aksayan yönleri varsa onları düzeltmektir. Yoksa milleti lüzumsuz işlerle güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz gibi artık anayasayı değişikliğinin yapılması da mümkün değil, bunların gücü buna da yetmez. Türkiye artık sistem ve rejim tartışmalarıyla vakit kaybetmemelidir. Artık Türkiye’de millet Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini millet kabul etti ve uygalanıyor. Ani kararları hemen uygulamaya koyabiliyor. Bunun dışında başka bir arayış içinde olmak millete zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramayacaktır” şeklinde konuştu.
Başörtüsüne anayasal güvence sağlayacak düzenleme ile ilgili de konuşan Şahin, “Türkiye’de artık kimse kılık kıyafetinden dolayı herhangi bir mağduriyet yaşamayacak. Hangi kıyafetle olursa olun, başı açık başı kapalı olsun bu önemli bir madde. Dünyada kadın ve erkekten oluştuğunu kabul etmeyen erkek erkeğe, kadın kadına, evlenebilir diyen bir kesim var. Bunu destekleyen ülkeler ve siyasetçiler de var. Türkiye’de de var. Dolayısıyla bu anayasa değişikliği diğer madde kadar önemlidir. Çünkü yaratılış kanununa aykırıdır. Cenab-ı Hak biz sizi erkek ve dişiden yarattık diyor” ifadelerine yer verdi.
Şahin, son olarak Eflanililer Derneği ve AK Parti İl Başkanlığını da ziyaret etti. Şahin’e ziyaretleri sırasında AK Parti İl Başkanı Av. İsmail Altınöz ve İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen eşlik etti.
