Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bugün insan haklarından ulusal güvenliğe, dijital zorbalıktan nefret söylemlerine, terörizm propagandasından sistematik dezenformasyon hareketlerine, algoritma diktatörlüğünden dijital faşizme kadar yeni medya teknolojileri üzerinden maruz kaldığımız tehditlere karşı ortak bir mücadele vermemiz gerekiyor" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi’ne katıldı. "Belirsizlik Çağında Stratejik İletişim’’ temalı zirvede 5 kıta ve 40 ülkeden yaklaşık 4 bin kişi yer alırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da zirveye bir video mesaj gönderdi. 2 gün sürecek zirvenin açılışında bir konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Zirvemizin ilkini geçen yıl gerçekleştirmiştik ve o zirveyi gerçekleştirirken amacımız ulusal iletişim ve stratejik iletişim alanında, uluslararası alanda bir etkileşim merkezi inşa etmek, küresel bir etkileşim merkezi oluşturmaktı. Stratcom Zirvesi çok büyük bir ilgi gördü. Yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirilen etkinliklerle hayata geçirilen yayınlarla Stratcom, yıl boyunca çalışmalarına devam etti. Bu platformda kamu, medya, akademi, sivil toplum ve özel sektörden stratejik iletişim alanındaki paydaşları aynı çatı altında buluşturduk. Bu yıl zirvemizde 5 kıtadan ve 40 ülkeden yaklaşık 4 bin katılımcı ve 50’nin üzerinde panelist ağırlıyoruz" dedi.
"Tüm toplumlar bugün bir belirsizlik sarmalıyla karşı karşıyadır’’
Altun, "Zirvemizin temasını ‘Belirsizlik Çağında Stratejik İletişim’ olarak belirledik. Çünkü içinden geçtiğimiz bu çağda küresel boyutta siyasetten ekonomiye, sağlıktan çevreye, nereye bakarsak bakalım gördüğümüz başlıca gerçeklik belirsizlik. Bugün tüm dünya savaşlar, çatışmalar, insani trajediler, terörizm, nükleer tehdit, gıda, finans ve sağlık gibi birçok tehditle karşı karşıya. Bu tehditlere karşı küresel düzeyde ne yazık ki sistematik çözüm önerileri üretilebilmiş değil. Tüm toplumlar bugün bir belirsizlik sarmalıyla karşı karşıyadır’’ dedi.
"’Tüm bu belirsizliklerin yanında bu dönemin bir diğer küresel sorunu da hakikat krizidir’’
Rusya-Ukrayna savaşına ve yaşanan felaketlere değinen Altun, "2022 Şubat ayından bu yana Rusya ve Ukrayna arasında süregelen savaş binlerce insanın hayatına mal olmasının yanı sıra gıda, enerji, ekonomi başta olmak üzere birçok alanda oluşturduğu belirsizliklerle küresel iktidarsızlaşmayı derinleştirmektedir. Öte yandan Covid-19 salgınının tedavi sürecinde etkin olduğu olumsuz etkiler de varlığını hala devam ettiriyor. İklim değişikliğiyle birlikte artan afetler ve insani krizler gezegenimizi tehdit eden unsurlar olarak karşımızda. Tüm bu belirsizliklerin yanında bu dönemin bir diğer küresel sorunu da hakikat krizidir. Bugün insan haklarından ulusal güvenliğe, dijital zorbalıktan nefret söylemlerine, terörizm propagandasından sistematik dezenformasyon hareketlerine, algoritma diktatörlüğünden dijital faşizme kadar yeni medya teknolojileri üzerinden maruz kaldığımız tehditlere karşı ortak bir mücadele vermemiz gerekiyor’’ diye konuştu.
Gelişen iletişim teknolojilerinin kötü amaçla kullanıldığının altını çizen Altun, "Elbette iletişim teknolojilerindeki köklü değişim ve gelişmeler, bilgi üretim imkanlarını arttırmıştır. Bu dönemde insanlık, habere ve bilgiye erişim açısından muazzam imkanlara sahiptir. İnternet ve sosyal medya gerçeği, her türlü malumatın zamansız ve boyutsuz dolaşımını mümkün kılmaktadır. Bunlarla birlikte yeni iletişim teknolojileri, dezenformasyonlara karalama kampanyalarına, etki operasyonlarına, nefret söylemlerine, terör propagandasına ve dijital zorbalığa zemin teşkil etmektedir. Böylelikle bireylerin hayatlarına, kamu düzenine, toplumsal birlik ve bütünlüğe zarar vermektedir. Yeni medyada bireyler, kendilerine benzeyenlerin seslerini duymakla yetinmekte ve bu alanda yankı odalarına mahkum olmaktadır. Sanal ortamlarda kutuplaşma, gettolaşma ve radikalleşme kendisini göstermekte, bu olumsuz süreçler de gündelik hayata birebir yansımaktadır. Yeni teknolojiler kötü amaçla da kullanılmakta ve böylelikle bugün sadece bireylerin, toplumların, devletlerin güvenliği tehdit edilmemekte, aynı zamanda küresel bağlamda bir güvenlik sorunu da kendisini göstermektedir’’ ifadelerini kullandı.
"Biz iletişimcilerin asli görevi, hakikat krizine karşı mücadele etmektir’’
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Dünyanın neresinde olursak olalım biz iletişimcilerin asli görevi, hakikat krizine karşı mücadele etmektir, hakikati savunmaktır, hakikati anlatmaktır. Yalan ve dezenformasyonun hakikatin ötesine geçtiği çağda iletişim, artık eğitim, sağlık, güvenlik, altyapı, ulaşım gibi müstakil bir ekosisteme dönüşmüştür. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak kurulduğumuz günden bu yana stratejik iletişim kültürünün gelişmesi ve yaygınlaşması için çaba sarf ediyoruz. Stratejik iletişimi bir araç olarak kullanmaya ve işbirliklerini arttırmaya gayret ediyoruz" diye konuştu.
’’Türkiye, barış ve demokrasi için merkezi ülke konumuna gelmiştir’’
Altun, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arabuluculuk yaptığı Rusya ve Ukrayna arasındaki tahıl koridoru anlaşmasına değinerek, "Küresel belirsizlikler çağında Türkiye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte istikrarlaştırıcı bir güç haline gelmiştir. Türkiye bir bölgesel güç olarak sadece istikrarlı bir ülke olmayı hedeflememekte, aynı zamanda çevresini istikrarlaştırıcı bir güç olarak aktif bir dış politika performansı ortaya koymaktadır. Bunun en son örneğini Cumhurbaşkanımızın Rusya-Ukrayna arasındaki barış diplomasisi üzerinden görüyoruz. Rusya-Ukrayna savaşındaki arabuluculuk çabalarımızla sağlanan tahıl koridoru anlaşması, tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı gıda krizinin çözümüne katkı sunan hayati bir adım olmuştur. Türkiye, barış ve demokrasi için merkezi ülke konumuna gelmiştir. Dezenformasyonla Mücadele merkezimiz, ülkemize vatandaşlarımıza karşı yürütülen sistematik dezenformasyon kampanyalarına karşı hızlı bir doğrulama ve etkin bir bilgilendirme aracı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Stratejik iletişim kapasitelerimizi geliştirmemiz son derece hayatidir’’ şeklinde konuştu.