Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus lider Putin’in Türkiye’ye gaz merkezi kurulabileceği sözlerine ilişkin, "İfade edildiği şekliyle böyle bir dağıtım merkezi için, bu iş için tabii ki Trakya en önemli yer olarak görülüyor. En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız. Bizim ulusal anlamda bir dağıtım merkezimiz var ama tabii şimdi bu uluslararası bir dağıtım merkezi olacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan dönüşünde medya temsilcileriyle söyleşi gerçekleştirdi. Kazakistan’a gerçekleştirilen iki günlük ziyaretin başarıyla tamamlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ziyaretimin ilk gününde değerli kardeşim Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ile birlikte Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimizin 4’üncü Toplantısı’na başkanlık ettik. Heyetimde yer alan bakanlarımız da mevkidaşlarıyla çeşitli alanlarda iş birliği konularını ele aldılar. Kazak kardeşlerimizle yaptığımız ikili ve heyetlerarası görüşmelerde ilişkilerimizi ve bölgesel gelişmeleri değerlendirme imkânı bulduk. İşbirliğimizi her alanda derinleştirme kararlılığımızı bir kez daha teyit ettik. Önümüzdeki dönemin yol haritasını belirledik. Muhtelif alanlarda imzalanan 6 yeni anlaşmayla iş birliğimizi daha da güçlendirdik. Daha önce mayısta Sayın Tokayev’in yapmış olduğu ziyarette 14 anlaşma imzalamıştık. Bununla beraber 20 anlaşmayı aramızda gerçekleştirmiş olduk. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev’in şahsıma takdim ettiği 1. Derece Dostluk Devlet Nişanı’nı ülkemiz ve milletimiz adına kabul ettik. Başta Türk Devletleri Teşkilatımız olmak üzere uluslararası kuruluşlardaki mevcut dayanışmamızı geliştirme hususunda mutabık kaldık. Konseyimizin dördüncü toplantısının hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.
Yeniden Asya Girişimi çerçevesinde kıtadaki bölgesel ve uluslararası forum ve teşkilatlarla ilişkilerin geliştirilmesine özel önem atfettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu platformların en öne çıkanlarından biri de Asya’daki İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı’dır. Konferans, kardeş ülke Kuveyt’in de katılımıyla 28 üye devlet, 8 gözlemci ülke ve 5 gözlemci uluslararası kuruluşla Asya’da barış, güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine büyük katkı sağlıyor. Kuruluşundan itibaren konferansın önde gelen üyelerinden olduk. 2010-2014 yılları arasında dönem başkanlığını başarıyla yürüterek, üst düzeyli muhtelif toplantılar ve forumlar düzenledik. Dönem başkanlığımız sırasında İş Konseyi ve Gençlik Konseyi kuruldu. Konferansın ’Askeri ve Siyasi Boyutu’ ile ’Yeni Sınamalar ve Tehditler’, ’Ticaret ve Yatırım’ ve ’KOBİ’ler’ öncelik alanlarının koordinatörlük veya eş koordinatörlük görevlerini yürütüyoruz” diye konuştu.
“En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız”
Rusya Devlet Başkanı Putin’in ‘Türkiye’de gaz merkezi kurulması’ açıklamasını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
“İfade edildiği şekliyle böyle bir dağıtım merkezi için bu iş için tabii ki Trakya en önemli yer olarak görülüyor. Biz başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza ve Rusya tarafında ilgili kuruma müşterek bir çalışma yapmaları talimatını Sayın Putin ile birlikte verdik. Orada bu çalışmayı yapacaklar. En uygun yer neresiyse bu dağıtım merkezini orada inşallah kurmuş olacağız. Bizim ulusal anlamda bir dağıtım merkezimiz var ama tabii şimdi bu uluslararası bir dağıtım merkezi olacak. Bu konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ile Rusya tarafı çalışmayı yapıp bize sunacaklar ve ondan sonra da adımı atmış olacağız. Burada bekleme diye bir şey yok. Kararı bugün hemen süratle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımıza verdik. Aynı şekilde aynı anda Rusya’dan (Gazprom Başkanı) Miller de bu toplantıdaydı, o da talimatı aldı. Şimdi arkadaşlarımız birbirleriyle görüşmek suretiyle çalışmaya başlayacaklar. Güvenlik noktasında biz her türlü adımı atarken tabii ki burada da güvenlik neyi gerektiriyorsa bu güvenlik ağımızı da süratle kuruyor ve ona göre çalışmalarımızı sürdürüyoruz. “
“Türkiye’ye olan güvenin devam etmesi de bizi ayrıca mutlu etti”
Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşta Türkiye’nin arabuluculuk rolüne değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aramızda yaptığımız görüşmede bu kanaat aslında gücünü koruyor. Yani Türkiye’nin arabuluculuğu hususunda Rusya’nın da diğer bazı ülkelerin de Türkiye’ye olan güvenleri aynen devam ediyor. Bu konuyla ilgili, Kerç Köprüsü’yle ilgili hassasiyetleri de yine kendisiyle paylaştık. O da bize bazı teknik bilgileri de verdi ve bu konuda biz aynı hassasiyeti koruyarak çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Türkiye’ye olan güvenin devam etmesi de bizi ayrıca mutlu etti” ifadelerini kullandı.
“Biz zırhımızı kuşandıktan sonra tedbirlerimizi aldıktan sonra bize bunlar hiç ürküntü vermez”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ın adaları silahlandırmasına ilişkin soruyu yanıtlayarak, “Tabii bu konuda uyarılarımızı yapıyoruz. Amerika’yla da bu konuyla ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığımız muhatabıyla görüşüyor. Hatta şu anda NATO Savunma Bakanları Toplantısı vardı. Bakanımız da bu toplantılarda muhataplarıyla bu konuları etraflıca görüşme fırsatını buldu. Neticesini dönünce Hulusi Paşa’yla görüşeceğiz. Dedeağaç’ta veya farklı adalarda yapılanları elbette görüyoruz. Biz zırhımızı kuşandıktan sonra tedbirlerimizi aldıktan sonra bize bunlar hiç ürküntü vermez. Tedbirimiz var, her şeyimiz hazır. Dolayısıyla da adımlarımızı buna göre atıyoruz. O düşünsün. Bir gece ansızın gelebiliriz o ayrı. Tarihi kayda girecek. Ama burada tarih verilmez. Nerede ne olacağı, ne zaman olacağı konuşulur mu?” açıklamasında bulundu.
“F-16 konusunda bu son atılan adımlar veya son gelişmeler bir şeylerin değiştiğini gösteriyor”
ABD’nin Türkiye’ye F-16 sürecinde ön koşulun kaldırıldığını duyurmasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, “Özellikle F-16 konusunda bu son atılan adımlar veya son gelişmeler bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Tabii bütün bu adımları aynı anda Rusya da takip ediyor. Ne oluyor, ne gidiyor? Şimdi bize düşen de tabii burada ilgili arkadaşlar gerek Dışişleri Bakanımız, gerek Milli Savunma Bakanımız gerekse bunun dışında bizim liderlerle yaptığımız görüşmelerde bunları konuşuyoruz, paylaşıyoruz, Hatta hatta son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na gittiğimizde orada tabii Amerikalı senatörlerle de görüşmeler yaptım. Onlarla da bu konuları görüştüm. Yani az önce söylediğim ifadeyle bunu bütünleştiriyorum; bunların hepsi tedbir paketinin içerisinde yer alan konulardır. Bunları da orada Cumhuriyetçi, Demokrat senatörlerle görüştük. Hatta Efkan Bey ve arkadaşlarımızı orada bıraktık. Onlar orada yaklaşık bir hafta daha kaldılar. Onlar da Kongre üyeleriyle görüşmeler yaptılar. Bu görüşmelerle de aradaki ilişkileri sıcak tuttuk, sıcak tutuyoruz, tutmaya da devam edeceğiz” yanıtını verdi.
“Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben herhangi bir sıkıntı görmüyorum”
Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile Prag’da yapılan görüşmeyi değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi orada bir dar kapsamlı görüşme yaptık. O dar kapsamlıda Paşinyan, aynı zamanda İlham Bey ve Macaristan Başbakanı Orban da vardı. Ondan sonra bir de tabii heyetler arası yaptık ve bu konuları tabii ki görüştük. Ama Zengezur Koridoru ile ilgili olarak ben herhangi bir sıkıntı görmüyorum” şeklinde konuştu.
Şu anda dünyadaki ticaret hacminin 12 milyar ton olduğunu, 2030’a gelindiğinde 25 milyar tona çıkacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret hacminin hareketliliğinin yüzde 90’a yakınının denizden sağlandığını aktardı.
“Kanal İstanbul ile çevrecilikte de dünyaya örnek bir ders vereceğiz“
İstanbul Boğazı’ndaki sıkıntıların belli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim doğu-batı aksında Orta Koridor’daki hedeflerimiz var. Kuzey Koridor’da yaşanan sıkıntılardan dolayı Orta Koridor’a büyük bir yük binecek. Bunların hepsi düşünüldüğünde, özellikle kuzey-güney aksında Kanal İstanbul olmazsa olmaz. Önümüzdeki günlerde, yıllarda bu çok çok daha gündemimizde olacak. Bizim de bir taraftan planlamalarımız, fizibilitelerimiz devam ediyor. Dünyanın şu anda en çok odaklandığı konu çevrecilik. Biz Kanal İstanbul ile çevrecilikte de dünyaya örnek bir ders vereceğiz. Boğaz’da bir defa ciddi manada bir çevre tehdidi var. Her an, her şey olabilir” dedi.
Sarayburnu’ndaki, Selimiye’nin önündeki Independenta yangınını unutmadıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaman zaman yalılara bindiren gemileri unutmayız. Ama şimdi bizim Kanal İstanbul ile bütün bu sıkıntıları ortadan kaldırmış olacağız. Bugün Bakırköy, Samatya sahillere baktığınızda günlerce beklemeler, birikmeler var. Bir de Karadeniz’deki birikmeler var. Yarın bunlar çok çok daha artacak. Bir de gemi boyutları çok büyüdü. Yüzde 30’u da tehlikeli madde taşıyor. Riskin boyutları çok daha arttı. Bundan 10 yıl önceki üç tane gemi, şu anda tek gemi oldu. Sayı bir miktar azaldı ama risk daha da büyüdü. Gemi sayısı azaldı ama taşınan yük miktarı tam yüzde 40 arttı son 10 senede” ifadelerine yer verdi.
“Olay sadece başörtüsü olayı değil, bir de bunun yanına en önemli derdimiz olan aile konusunu da yine bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz”
Başörtüsü konusunda yapılan anayasal çalışmalara ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
“Burada madde noktasında, fazla madde olmasından yana değiliz. Arkadaşlar şu anda çalışmayı sürdürüyor. Efradını cami ağyarını mani şekilde ama az maddede bunları toparlamayı planladık. Konu olarak da olayı sadece başörtüsü olayı değil, bir de bunun yanına en önemli derdimiz olan aile konusunu da yine bu düzenlemenin içerisine koyalım istiyoruz. Ve bu çalışmayı da arkadaşlarımız yine yürütüyorlar. Bu çalışmayla birlikte de süratle, vakit kaybetmeden hemen bunu Meclis’e sunmanın gayreti içerisinde olacağız. Biz döndükten sonra arkadaşlar bize bir sunum yapacaklar. Bu sunumu yaptıktan sonra da fazla gecikmeden hemen istiyoruz ki bunu Meclise sunalım. Gündemde böyle bir şey yokken bayram değil, seyran değil meselesi. Böyle bir noktaya geldi iş. Adamın derdi de yok aslında. Niye bunu gündeme getirdi, bunu anlamak da mümkün değil. Şu an itibarıyla biz hazırlığımızı yapacağız. Ki yine birileri çıkıp zaman zaman ’başörtüsü’ demesin, ’aile’ demesin diye gelin artık Anayasa değişikliğini yapalım, adımı ona göre atalım. Eğer hakikaten güveniyorsanız kendinize, dürüstseniz, samimiyseniz yapalım. Çünkü yasal bir değişikliğe zaten ihtiyaç yok. Yasal olarak her şey, düzenlemeler de yapılmış zaten var. Ama burada onların niyeti sadece bir şeyleri bulandırmak, güya ’bak ben savundum ama destek vermedi’ demek. Sana (Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Altılı Masa bile destek vermiyor. Türkiye’nin böyle bir düzenlemeye ihtiyacı yok.”
Eski CHP Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye katılmasına ilişkin ise Erdoğan, “Her şeyden önce bizim davetimiz her zaman bakidir. Kapı açık. Biz, kapımızı kimseye kapayamayız. Yeter ki gelenin milli ve yerli yanı güçlü olsun. Mehmet Ali Bey kendisi de açıklama yaptı. İnşallah Çarşamba günü grup toplantısında da rozetini bizzat takacağım. Ve böylece şu anda resmen AK Parti’ye girmiş olsa da o gün grup toplantısında herkesin huzurunda rozetini takarak çok daha farklı bir anlamda o ruhu istiyorum ki grubumuz da yaşasın” açıklamalarında bulundu.
“Sadece bir büyükelçi değil, aynı zamanda akademisyen olarak da orada çok önemli işler başaracağına inanıyorum”
Metin Feyzioğlu’nun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) büyükelçi olarak atanmasın da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Metin Bey bir defa iyi bir hukukçu. İyi bir hukukçu olmanın yanında özellikle uluslararası hukuk alanında ve Kıbrıs meselesinde baro başkanıyken bizimle gayet güzel çalışmaları oldu. Kendisine bu teklifi yaptığımda o da ’bunun için çok müteşekkir olurum’ dedi. Metin Bey’in özellikle Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs adasındaki gelişmelere vukufiyeti var. Sadece bir büyükelçi değil, aynı zamanda akademisyen olarak da orada çok önemli işler başaracağına inanıyorum” diye konuştu.
“Derdimiz altyapısı yapılmış arsalara kendi imkanıyla, bankaların vereceği düşük faiz krediyle gelsin benim vatandaşım evini oraya kendisi yapsın”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ’İlk Evim İlk İş Yerim’ kampanyasına ilişkin gelen soruya, “Aslında ilk yaptığım açıklamadan sonra bu sürece yönelik yeni açıklama arsa üzerinde oldu. Ne dedik? Arsadaki sayıyı ilk etapta 1 milyon olarak düşünüyoruz. 1 milyon arsa. Bunu da nasıl yapacağız? Kura çekimiyle oradaki dağıtımları yapacağız. Derdimiz altyapısı yapılmış arsalara kendi imkanıyla, bankaların vereceği düşük faiz krediyle gelsin benim vatandaşım evini oraya kendisi yapsın. Bu, Türkiye’de ayrı bir sıçramayı getirecek. Bu, zemin artı 1 veya sadece zemin; bu şekilde 1 milyon arsayı inşallah vatandaşlarımıza ucuz imkanlarla verme anlayışını getiriyor. Bu konuyla ilgili de iki gün önce bakanımla görüştüm. O da ’biz bütün hazırlıkları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yaptık, hazırız, her an bununla ilgili adımı atabiliriz’ dedi. Şu an itibarıyla inşallah Bakanlığımızın takibinde bu adımı da atacağız” yanıtını verdi.
“Biz havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere iyi yerleşsin”
Asgari ücret konusunda beklentilerle ilgili farklı rakamlar konuşulmasını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda bu konuyla ilgili çalışmaları başta Vedat hocamız olmak üzere arkadaşlarımız yapıyorlar. İnşallah bundan öncekilerden çok daha farklı bir hazırlığın içinde olduğunu biliyorum. Ama biz, havada uçuşan değil de yere sağlam basan adımları atacağız ki zihinlere iyi yerleşsin” dedi.