Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 18 bin 991’e, yaralı sayısının ise 75 bin 523’e ulaştığını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin vurduğu Adıyaman’da çadır kentte incelemelerde bulundu. Depremzedeleri ziyaret eden Erdoğan, sorunlarını dinledi.
“Hayatını kaybeden sayısı 18 bin 991’e yükseldi”
İncelemelerinin ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan “Yaşadığımız acıyı tarif etmekte kelimelerin kifayetsiz kaldığını gayet iyi biliyorum. Maalesef son tespitlere göre hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 18 bin 991’e yükseldi. Kurtarılanların sayısı 75 bin 523’e ulaştı. Ayrıca bölgeden 76 binin üzerinde vatandaşımız talepleri üzerine ülkemizin diğer illerine tahliye edilmiştir. Adıyaman’da yıkılan bin 944 binada 3 bin 225 vatandaşımız vefat ederken, 12 bin 432 vatandaşımız yaralı olarak kurtarılmıştır. Vefat eden kardeşlerime rabbimden rahmet diliyorum” şeklinde konuştu.
Deprem anından itibaren devletin tüm kurumları ile sahada olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Depremin yıkım etkisi 10 ilimize ve 500 kilometrelik bir alana yayıldığı için işimiz maalesef çok zor oldu. Buna bir de bölgede ilk müdahaleyi ve organizasyonu yapacak kamu görevlilerinin çoğunun ya kendisini ya ailesinin yıkımlar altında kalması da eklenmiştir. Bölgenin yakın dönemde rastlamadığımız şiddette bir kış yaşıyor olması da bir diğer engel olarak karşımıza çıkmıştır. Yolların bir kısmı depremin yol açtığı yıkıntılar, bir kısmı hava şartları, bir kısmı da dışarıdan gelen içeride yoğunlaşan araçlar sebebiyle ciddi bir trafik yüküne maruz kalmıştır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen devletimiz tüm imkanlarını deprem bölgesine yönlendirdik. Ülkemizin diğer tüm şehirlerindeki kamu imkanlarını deprem bölgesi için harekete geçirdik. Afet bölgesi ve olağanüstü hal ilanı kararı aldık” diye konuştu.
“Suistimalleri yapanlar yakalandığı anda gerekli olan müeyyide uygulanacak”
Deprem bölgesinde yaşanan yağma olaylarını hatırlatan Erdoğan, “Bazı maalesef kendini bilmezler soygun yapıyorlar. Marketleri soyuyorlar. İşyerlerine saldırıyorlar. Bazıları da maalesef suistimaller peşinde koşuyorlar. Olağanüstü Hal il devlet bu konudaki yetkileri eline almış ve bundan sonraki süreçte bu suistimalleri yapanlar yakalandığı anda bunlara gerekli olan müeyyideler uygulanacaktır” açıklamalarında bulundu.
“Maalesef müdahaleleri arzu ettiğim hıza ulaştıramadığımız bir gerçektir”
Süreçte yaşanan aksaklıklara da değinen Erdoğan, “Tabii bu süreçte bazı eksiklikler, aksaklıklar da yaşanmıştır. Ama devletimiz ve milletimiz tüm imkanları ile depremzedelerin imdadına koşmuştur. Adıyaman’da ilk andan itibaren ulaştırma bakanım Adil bey burada olmuştur. Ardından Kilis’ten Mehmet Muş bakanım da buraya gelmiş ve iki bakanımın riyasetinde burada çevre illerden gelen valilerimizle birlikte çalışmalar yürütülmeye başlanmıştır. Her zaman önceliğimiz insan olmuştur, can olmuştur. Bizim bunu istismara fırsat vermeyeceğimiz ve bu konudaki samimiyetimiz kimse tarafından sorgulanamaz. Bunun için ülkemizdeki resmi sivil tüm arama kurtarma ekipleri ile dünyanın dört bir yanından gelen arama kurtarma ekipleri ile bu çalışmalar sürüyor. Şu ana kadar 94 ayrı ülkeden gelen yardım teklifleri çerçevesinde ekipler ülkemize gelmeyi sürdürüyor. Yıkım öylesine büyük bir alanda öylesine çok binayı etkilemiştir ki yaklaşık 30 bin eğitimli arama kurtarma personeli olmak üzere 141 binden fazla kişiyle belki de dünyanın en büyük arama kurtarma ekibini bölgeye toplamamıza rağmen, maalesef müdahaleleri arzu ettiğim hıza ulaştıramadığımız bir gerçektir. Milletimiz şahittir ki tüm kurumlarımızla devletimiz de, hangi görüşten olursa olsun tüm sivil toplum kuruluşlarımız da, deprem bölgesi dışındaki vatandaşlarımızın her biri de, dünyanın dört bir yanında dostlarımız da depremzedelerin yanında olmak için var gücü ile gayret göstermiştir. Yıkımın nispeten sınırla kaldığı Şanlıurfa ve Kilis illerimizde arama kurtarma tamamlanmış, enkaz kaldırma çalışmalarına geçilmiştir. Diğer illerimizde arama kurtarma çalışmalarını altında insan olan hiçbir bina bırakmayacak kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.
Yıkılan binaların bir yıl içerisinde yeniden yapılacağını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çadırlarda kalmayan, kalmak istemeyen vatandaşlarımıza da kira bedelini ödemek suretiyle başka konutlara geçmelerini sağlayacağız. İster Adıyaman’da gidilebilecek konutlar varsa oralarda kira olarak veya farklı illere geçmek suretiyle bir yıl itibariyle buralarda benim vatandaşlarım kalabilecekler. Bu arada da biz inşallah buradaki konutları inşa etmiş olacağız. Bütün bunlarla deprem bölgesinin her yerinde arı gibi çalışan ekiplerimizin kamu görevlilerimizin, sivil toplum mensuplarımızın, gönüllülerimizin gayretine sahibiz. Gençlerimizin deprem bölgesindeki çalışmalara yardımcı olmak için nasıl çırpındığına şahidiz. Aynı şekilde deprem yıkıntısı altıda kalmasına, devam eden artçı sarsıntılar sebebiyle evine girememesine rağmen milletimizin de metanetine bizzat şahidiz. Allah milletimden razı olsun. Bu millet mütevekkil bir millet. Bu millet bu tür belaları, felaketleri çok yaşadı. Ama hepsinde de kendileri ile yirmi yıllık iktidarımız döneminde hep baş başa kaldık. Bunları Van’da yaşadık, Bingöl’de yaşadık, Elazığ’a yaşadık, Malatya’da yaşadık, Giresun’da yaşadık. Kastamonu’da yaşadık, İzmir’de yaşadık. Verdiğimiz sözü verdiğimiz zamanda yerine getirerek konutları teslim ettik. Şimdiden hazırlıklara başladık. Gerek bakanıma gerek TOKİ’ye talimatları vererek rezerv alanlarının tespit edilerek süratle inşaatların başlatılmasın, enkazların da bir taraftan kaldırılması talimatını verdim. Bu arada değişik yerlerden mevcut otellerde iskan talipleri var. Burada da eğer vatandaşlarımız oralara yerleşmek isterlerse, oralarda kendilerini iskan edebiliriz. Türk Hava Yollarımız hem giden yardım ekipleri, hem oradan gelecek depremzedeler için ücretsiz olarak gideni de geleni de getirmek durumundadır. Bunların gerekli talimatı kendilerine verilmiştir. Seyyar mutfaklar, aş evleri, gönüllüler aracılığıyla depremzedelere yardım ekiplerimize sıcak yemek sağlıyoruz. Ordumuz polisimiz jandarmamız gerek güvenliğin temini, gerek yardım faaliyetlerinde aktif rol alıyorlar. Hali hazırda TSK ile diğer güvenlik birimlerimize ait 26 gemi, 75 uçak, 81 helikopter, her çeşitten 12 binden fazla iş makinası gece gündüz demeden bölgede çalışıyor”
"Bu millet aslidir, bu tür soysuzlara da gereken cevabı inşallah gereken zamanda verecektir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları provokasyonlara karşı da uyararak, “Bu işin istismarını yapan hangi kurum ve kuruluş olursa olsun, hangi siyasi olursa olsun lütfen bunlara inanmayın. Böyle bir zamanda birlik ve beraberliğin olması gereken zamanda bunu istismar edenlere prim vermeyin. Bu millet aslidir, bu tür soysuzlara da gereken cevabı inşallah gereken zamanda verecektir” dedi.
"Gönlü zengin herkesin katkısıyla bu süreçte devletin yanında yer alacağından şüphe duymuyoruz”
Deprem bölgesine yapılan yardımlar konusunda da açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Deprem bölgesindeki yardımları belirli bir plan içinde toplanması, gönderilmesi, dağıtılması gerekiyor. Aksi takdirde verilen emekler heba olur gider. Buradan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. AFAD ile bölgede yardım faaliyeti yürüten kurumlarla irtibata geçmeden lütfen rastgele yardım toplayıp yola çıkarmayın. Şu anda bölgeden en büyük problem dışarıdan gelen on binlerce aracın yol açtığı trafik ve bunların taşıdığı yardımın lojistiğinin sağlanması. Temel ihtiyaçlar konusunda sıkıntı yaşanmadığını biliyoruz. Önümüzdeki günler, haftalar, aylar boyunca sürecek ihtiyaçların planı bir yardım faaliyeti ile karşılanması önemlidir. Nakdi yardımları AFAD üzerinde yapılması, istismarları ve tereddütleri ortadan kaldıracak bir yöntemdir. İş dünyamızda milletvekillerimize kadar her kesimden insanımıza AFAD hesaplarına yaptıkları yardımların her kuruş deprem bölgesindeki faaliyetler için harcanmaktadır. Yüz binlerce konutu ile altyapısı ile üstyapısı ile şehirlerin yeniden inşası sürecinde devlet hazinesinin yanı sıra hem milletimiz hem de dünyanın desteğine ihtiyacımız olacak. Gönlü zengin herkesin katkısıyla bu süreçte devletin yanında yer alacağından şüphe duymuyoruz” diye konuştu.
“Milletimiz deprem yıkıntıları altında inlerken yağmacılık yapanlara da, bu acıyı siyasi yağmaya dönüştürmek isteyen fırsatçılara da müsaade etmeyeceğiz”
Hane başına taşınma yardımı ile birlikte 15’er bin lira yardım hazırlığı yaptıklarını kaydeden Erdoğan, hiçbir vatandaşın mağdur olmayacağı şekilde yardımları yaygınlaştırarak sürdüreceklerini vurguladı.
Deprem bölgesi başta olmak üzere ülkenin yeniden ayağa kalkmasını sağlayacak geniş bir program hazırladıklarını da belirten Erdoğan, “Milletimiz deprem yıkıntıları altında inlerken yağmacılık yapanlara da, bu acıyı siyasi yağmaya dönüştürmek isteyen fırsatçılara da müsaade etmeyeceğiz” dedi.