Son zamanlarda ailelerin çok şikayetçi olduğu çocuklarda geçmeyen ve grip olarak tanımlanan hastalığın bir salgın olduğunu ifade eden Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Coşkun Minnet, önemli bilgiler paylaştı.
Pandeminin yaşandığı 2 yılda ilginç bir şekilde influenza salgınının görülmediğini ancak bu sene Eylül ayında başlayan ağır seyreden bir grip salgını görüldüğünü aktaran Minnet, “Bu sene Eylül ayından beri devam eden daha inatçı, geçmek bilmeyen bir grip türü ile karşı karşıya kaldık” dedi.
Bu hastalığın belirtileri hakkında konuşan Minnet, “Bu sene gördüğümüz vakalara; uzun süren bir ateş ve 15 günü bulan geçmeyen öksürük eşlik ediyor” diye konuştu. Şu an için ifluenza tablosunun çocuklarda Covid’den daha ağır seyrettiğine dikkat çeken Minnet, “Çocuklar Covid konusunda çok daha iyiydi, ama influenza çocuklarda daha ağır gidiyor. Yoğun boğucu öksürük, ileri derecede nefes güçlüğü yaşanan bu vakaların yüzde 15’i hastanede yatışlı tedaviye alınıyor.” şeklinde konuştu.
Çocuğun yaşı küçüldükçe hastalığın seyrinin daha ağır geçtiğine vurgu yapan Dr. Minnet, “Bunun sebebi de solunum yolları dar olduğundan viral enfeksiyonların sebep olduğu solunum yollarındaki ödeme, şişmeye bağlı olarak bebekler daha çok zorlanıyor. Çocuk büyüdükçe ayaktan, ev istirahati ile hastalığı atlatabiliyor.”
Virüsler birarada görüldü
“Adeno Virüs, İnfluenza A, B, Rino Virüsler, RSV dediğimiz virüsler var, eskiden gripte; bu virüslerden biri öne çıkarken bu sene farklı olarak hepsi bir arada görülebiliyor.” diye konuşan Dr. Coşkun Minnet, asıl tedirginlik oluşturan unsurun; virüs ile başlayıp bakteriyel enfeksiyonun eşlik ettiği, antibiyotik gerektiren tablo olduğunu aktardı. Genelde yaşanan tabloda; 3,4 günlük ateş ve öksürük sonrasında çocuk toparladı ama arkasından yeniden öksürük ve ateş geliyorsa o zaman ailelerin dikkatli olması gerektiğini belirten Dr. Minnet, “1 hafta çocuğu takip edeceğiz ilk 3 gün ciddi ateş durumunda ateş düşürücüler ve ılık duş yapılabilir, öksürük, genel iştah 1 haftadan uzun süre bozuk gidiyorsa mutlaka doktora gidilmeli.” şeklinde konuştu.
Genelde bu vakalarda en uygunu nebulizatör ile buhar tedavisi olduğunu aktaran Minnet, “Genelde 3 ve 7’nci günlerde bu vakalarda otit gelişebiliyor; kulaklarda ağrı, gözlerde çapaklanma yaşanabiliyor, bir takım ilaçlar ve tedaviler var ancak ne yaparsak yapalım aslında virüs gününü tamamlıyor, burada en önemli nokta hekim kontrolünde ailenin çocuğu yakın gözlem altında tutmaları.” diye konuştu.
Kreşe giden çocukların yüzde 90’ında görüldü
Kreşe giden çocukların yüzde 90’ının bununla karşılaştığını belirten Dr. Minnet, evde dinlenen, kreşe gitmeyen çocukların hastalığı daha kolay atlatabildiğini ifade ederek, “Çocuk 6,7’nci günde toparlandı kreşe gönderelim dendiğinde çocuk yeniden hastalanabiliyor. Anne baba çalışıyorsa ve kendinde en ufak bir gribal durum seziyorsa, çocuklarla teması kesmeli, dışarıdan gelince elini, yüz yıkamalıdır.” şeklinde konuştu. Halk arasında öksürükten rahatsız olma sorunu olduğunu ancak, öksürüğün bir sorun değil savunma mekanizması olduğuna dikkat çeken Dr. Coşkun Minnet, “O nedenle öksürük kesici ilaçları önermiyorum, anne babalar öksürükten ziyade genel durum, iştah ve ateşi önemsesinler, yoğun öksürükle beraber çocuğun kusması; balgam ve sekresyondan kaynaklanır genelde ve çocuğu rahatlatır, bu da kötü bir şey değildir, özetle; aileler öksürükten rahatsız olmasınlar.” dedi.
Grip aşısı önerisi
Astım tanısı almış veya doktor tarafından bağışıklık eksikliği tanısı konmuş çocukların mutlaka grip aşısı olmaları gerektiğini söyleyen Dr. Minnet, “Bağışıklık yetmezliği; benim çocuğum sık hasta oluyor bağışıklığı düşük demek değildir, bu tanı, testlerle doktor tarafından konmalıdır. Çocuğun sağlıklı olduğu 1 hafta içinde bu aşılar yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı. Ailelere önerilerde bulunan Dr. Coşkun Minnet sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel hijyen şartlarına her zaman uyulmalıdır, doğal beslenme her zaman üstündür, takviye edici vitaminlerin bilimsel olarak kanıtlanmış hiçbir yararı yoktur. Çocuk sebzeyi, meyveyi, sütü, yoğurdu, eti, yumurtayı yani doğal besinlerini almalı, özellikle balın çok yararlı olduğunu düşünüyorum.”