Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi çatısı altında bir araya gelen kadınlar, ilçe esnafının depremzedeler için bağışladığı yünlerden atkı, kazak, bere, bebek battaniyesi, eldiven örerek deprem bölgesine gönderiyor.
6 Şubat günü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen ve 10 kenti derinden etkileyen deprem örneği görülmemiş bir dayanışmaya dönüştü. 7’den 70’e her yaştan vatandaşımızın depremzelere yardım etmek için seferber olduğu şu günlerde Büyükçekmeceli kadınlar da örnek bir kampanya başlattı. Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi çatısı altında bir araya gelen onlarca kadın, soğuk kış günlerinde evsiz kalan depremzedelere üşümemesi için gece gündüz örgü örüyor. Kimisi kendi imkanlarıyla kimisi de ilçe esnafının bağışlarıyla sağlanan yün ile bebek battaniyesi, atkı, kazak, bere, eldiven örüyor. Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi Örgü Eğitmeni Ayten Aşkınhasanoğlu nezaretinde devam eden yardım kampanyası çerçevesinde şimdiye kadar 2 TIR dolusu yün örgü deprem bölgesine gönderildi.
“Çok üzgünüz, yaşananlardan çok etkilendik”
Örgü Eğitmeni Ayten Aşkınhasanoğlu, Büyükçekmeceli kadınların depremzede vatandaşlar için başlattıkları kampanyanın Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi’nin yanısıra evlerde de sürdürüldüğünü belirtti. Eğitmen Aşıkhasanoğlu ve örgü örme kampanyasına katkı sağlayan kadınlar duygularını şu sözlerle ifade ettiler:
Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi Örgü Eğitmeni Ayten Aşkınhasanoğlu: Öğrencilerimle beraber tek yürek olarak bütün Büyükçekmece halkı olarak elimizden geldiğince çok güzel bir şekilde onlara fayda sağlayacak atkı ve bere örerek onlara destek vermek istiyoruz. Onlara daha çok şeyler yapıp daha çok imkanlar sağlayabilsek. Ama bizim elimizden gelen bu kadar. Büyükçekmece Belediyesi’nin sırf bünyesinde değil Büyükçekmece halkı da örerek gönderiyor. Hiç biri hiç bir şeyini esirgemiyor. Hepsi kendi cebinden ödeyerek bunları yapıyorlar. Hepsine herkese emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Evlerinde atkı şapka veya başka eşyalar getirenler. Büyükçekmece Belediyesi Atatürk Kültür Merkezine getiriyorlar buradan onlar dizayn ediliyor, düzeltiliyor hepsi kolileniyor, hepsi tekrardan tırlara koyulup depremzedelere ulaştırılıyor. Bunlar sadece atkı şapka değil biz aynı zamanda bebek battaniyeleri de ördük gönderdik. Onlar çoktan gitti umarız ellerine ulaşmıştır hepsi sıcacıktır" dedi.
Ben de orada olabilirdim diyen Nurhayat Hartman: Ben de onların yaşamış olduklarını yaşayabilirdim. 99’da veya bu sefer, hakikatten çok zor onları yani konuşulacak gibi değil hakikatten çok zor. İnşallah beni ördüğüm şu küçücük atkı onlara sıcacık gelir. Kendim hissediyorum ben orda olabilirdim bunlar benimde başıma gelebilirdi. Allah kimseyi bir daha Rabbim nasip etmesin hiçbir devlete göstermesin çok zor ben çocukluğumda yaşadım bunu Adapazar battığı zaman ben 83 yaşındayım" ifadelerini kullandı.
Okyanusta bir damla olmaya çalıştığını ifade eden Emine Suna Tabakçıoğlu: Bende halk akademisinde uzun yıllardır örgü öğrencisiyim, çok üzgünüz yani nasıl anlatsam bilemiyorum ki çok korkunç bir zaman yaşıyoruz açıkçası çok üzgünüz işte okyanusta bir damla olmaya çalışıyoruz. Biraz olsun içlerini ısıtacak yada onlara yanlarında olduğumuzu hissettirecek şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ne kadar faydalı oluyoruz bilmiyorum ama inşallah bir nebze olsun içlerine sıcaklık gidiyordur. Yani çok duygulanıyorum aslında çünkü yaşananlardan çok etkilendik. Bizde bunları 99’da İstanbul’da da yaşadık, Adapazarın’da da yaşadık hepsini bu hissi o kötü hissi çok iyi biliyoruz. Ben 45 yaşındayım o sallantıların bir benzerini İstanbul’da bizde yaşadık o korkuyu iliklerimize kadar hissettik ve son depremde de hepsini sil baştan yaşıyor gibiyiz.”
Filiz Yıldırım: Biz oradakilere bir şey yapabilirsek elimizden ne gelirse örebilirsek onlarda aldıkları zaman mutlu olursa biz çok seviniriz. Valla ben çok mutlu olurum yani ben bu zaten mutlu olduğum için durmadan evde biz başladık ilk şeyde hemen evdeki iplerimle ben ördüm çok gönderdim. Şapkalar şeyler kızımla hep ördük yani şimdide dün geldik buradan ip aldık 2 tane atkı getirdim 3 tane şapka getirdim buraya hemen yani inşallah gider ulaşır onlarda mutlu olurlar sevinirler yani başka bir şey diyemiyorum duygulanıyorum yani bir tane canlı çıktı mı oturup ağlıyoruz yani böyle bir mutluluk olamaz oradan çıkan canlılardan yani ölenlerinde başı sağ olsun bütün mekanları cennet olsun bir şey diyemiyorum tıkandım" dedi.