Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Her yere yürüyen Kılıçdaroğlu’na bir kere de Diyarbakır Havalimanı’ndan Diyarbakır Annelerinin çadırına kadar yürümesini tavsiye ediyoruz. Ben inanıyorum ki Kılıçdaroğlu aracılık ederse o çocukların hepsi annelerine kavuşur. Hatta uçak biletini de biz alalım” dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Destici, bilimsel açıdan, hukuki yönden ve inancı gereği, “çocuk evliliği” ifadesini hiçbir şekilde kabul etmediğine vurgu yaparak, “’Evlilik’ ve ‘çocuk’ kelimeleri, hiçbir masum gerekçeyle yan yana getirilemez. Bunun adı sapkınlık ve suçtur” dedi.
“Çocuklara karşı işlenen suçlarda cezalar yetersiz”
Devletin en önemli ve asli görevlerinden birinin “çocukları korumak” olduğunu belirten Destici, “Anayasamız ve yasalarımızda, bu görevle ilgili, hiçbir şüpheye ve tartışmaya yer bırakmayacak ölçüde açık hükümler yer almaktadır. Tekraren, söz konusu hadiseden bağımsız olarak, çocuklara karşı işlenen suçlarda cezaların yetersiz olduğunu; cezaların artırılması gerektiğini; buna, hem suçun cezayla müsavi olmaması hem cezaların caydırıcılığının yetersizliği hem de çocuklarımızı ve bir bütün olarak toplumu korumak için mecbur olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Çocuk ve evlilik kelimelerinin yan yana telaffuz edilmesinin hiçbir şekilde meşru görülemeyeceğini hatırlatan Destici, “Sanki herhangi bir siyasi parti, 6 yaşında bir çocuğun ‘evlendirilmesini’ kabul edebilirmiş ya da ediyormuş gibi bir tartışma yürütülmesinin ayrı bir ‘istismar’, ayrı bir ‘yanlış’ olduğunu söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
“(6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesi) Suçu ya da ihmali olanlar varsa en ağır şekilde cezalandırılmalıdır”
Yargının, suçlanan kişilerin savunma haklarını kullanmasına izin vererek, görevinde hiçbir eksiklik kalmasına izin vermeden yerine getirmesi gerektiğini aktararak, “Basında yer alan, yargının işleyişini etkilemek amacıyla usulsüzlük yapıldığı iddiaları titizlikle araştırılmalı, bu konuda da suçu ya da ihmali olanlar varsa en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin, önce mağdura, sonra çocuklarımıza, nihayet milletimizin geleceğine karşı borcudur” dedi.
“Hiç kimse çözümü sokakta aramamalıdır”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Bakanlığının önüne yürümesini hedef alan Destici, şunları söyledi:
“Kılıçdaroğlu’nun, konuyu sokağa taşıma gayretlerinin üzücü ve sorumsuzluk olduğunu düşünüyorum. Bizzat Adalet Bakanı’nın (Bekir Bozdağ), talep edilseydi randevu verip görüşeceğini ve konuyla ilgili Kılıçdaroğlu’nu bilgilendireceğini söylemesi, bu tip davranışların, ‘bilgi sahibi olmak’, ‘adalet mekanizmasında varsa problemleri çözmek’ yerine, toplumu ayrıştırmak için kullanılabildiğini hepimize yeniden göstermiştir. Yani üzüm yemek yerine bağın sahibi ile uğraşıldığının bir göstergesidir. Bunu yanlış buluyoruz. Hiç kimse çözümü sokakta aramamalıdır. Sokaklarda aranan çözüm, çözüm değildir.”
“Meclis’imizde ‘hukuka aykırı bir şekilde’ yer alan terör örgütü mensuplarının ise, alışılageldik şekilde, her fırsatta, Meclis kürsüsünden PKK propagandası yaptıklarına şahit olduk” diyen Destici, bütçe görüşmeleri esnasında milletvekillerinin seçim propagandası yapmasının hukukun olayı olduğunu ve hukukun görevini yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
“(HDP’nin kapatılması) Anayasa Mahkemesi bu işi daha fazla uzatmamalı ve anayasanın gereğini ivedilikle yerine getirmelidir”
“TBMM’de terörist istemiyoruz” diyen Destici, “Bu yüzden Meclis’te PKK’nın partisini istemiyoruz diyoruz. Bu ayıba Türkiye artık son vermelidir. Türkiye bu ayıptan kurtulmalıdır. Biz Meclisimizde ne komisyonlarda ne de genel kurulda maalesef devlet-millet meselelerini gerektiği gibi konuşamıyoruz bu terör örgütü uzantıları yüzünden. İstihbarat komisyonlarında dahil bunların varlığı devletimiz için bir milli güvenlik meselesidir. Onun için Anayasa Mahkemesi bu işi daha fazla uzatmamalı ve anayasanın gereğini ivedilikle yerine getirmelidir” ifadelerine yer verdi.
BBP Genel Başkanı Destici, emeklilikte yaşa takılanların (EYT) ve KİT’lerde çalışan sözleşmeli işçilerin problemlerini ve taleplerinin TBMM’de dile getirdiklerini savunarak, “Resmi açıklama henüz yapılmamakla birlikte, bütçe sonrasında, muhtemelen hemen 2023 ocak ayı başında, konunun hükümet tarafından Meclis gündemine getirileceğini, tüm dünyada ve ülkemizde, son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntıların meydana getirdiği şartlarla da uyumlu bir çözüm bulunacağını düşünüyoruz” dedi.
“EYT’liler tekrar bir yaş şartı ya da kademesi konulmadan emeklilik hakkına kavuşturulmalıdır”
EYT’liler ile ilgili kadınlarda 48 yaş, erkeklerde ise 50 yaş sınırı getirileceği iddialarına ilişkin konuşan Destici, “8 Eylül 1999’dan önce işe başlayan ve kadınlarda 20 yıl 5 bin iş günü, erkeklerde 25 yıl 5 bin 400 iş gününü tamamlayanlar tekrar bir yaş şartı ya da kademesi konulmadan emeklilik hakkına kavuşturulmalıdır. Bir kere daha söylüyorum. Bunun bazı çevreler tarafından söylenildiği gibi bütçemize kaldıramayacağı bir yük getirmeyeceği aşikardır” değerlendirmesini yaptı.
“Bütün tarikatları kapatalım demek doğru değil”
6 yaşındaki H.K.G’ye cinsel istismar iddiasının ardından kamuoyunda yayılan “cemaatler kapatılsın” ifadelerine ilişkin konuşan Destici, “Söz konusu olay üzerinden düzgün çalışan tarikatlara ve manevi yapılara saldırılmasını ben de doğru bulmuyorum ve reddediyorum. Hacı Bektaş-ı Veli de dergahlardaydı. Mevlana’nın da dergahı vardı. Hepsi dergahtaydı. Anadolu irfanı dediğimiz şey, bu ocaklardan bu dergahlardan neşet etti. Bütün dergahları, bütün tekkeleri, bütün tarikatları kapatalım demek doğru değil ki. Yanlış yapan varsa yanlışı yapanı kapatacaksın. Yanlışı yapanı hukukun karşısına çıkaracaksın, en ağır cezayı vereceksin ama toptancı bir anlayışla yaklaşamazsın. Bu doğru değil” diye konuştu.
“Kılıçdaroğlu’na Diyarbakır Havalimanı’ndan Diyarbakır Annelerinin çadırına kadar yürümesini tavsiye ediyoruz”
Destici, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak konuşmasına şöyle devam etti:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve onun etrafında olanlar her konuyu gündeme taşıyıp bir siyasi istismar malzemesi yaparken ittifak ortakları HDP tarafından dağa kaçırılmasına aracılık edilmiş olan, terör örgütünün kucağına bırakılmış olan, çocuğunu isteyen anneleri ziyaret edememesi, onların derdine ortak olamaması da içine düştükleri vahametin ve acizliğin bir ifadesidir. Her yere yürüyen Kılıçdaroğlu’na bir kere de Diyarbakır Havalimanı’ndan Diyarbakır Annelerinin çadırına kadar yürümesini tavsiye ediyoruz. Buradan yürümesin, o kadar zahmet etmesine gerek yok. Diyarbakır’a kadar uçakla gitsin. Oradan HDP İl Binası’na kadar yürüsün. Yanına Pervin Buldan ile Mithat Sancar’ı ,kendi grup başkanvekilleri ve HDP milletvekillerini de alabilir. Hatta Diyarbakır Annelerini ziyaretten sonra HDP İl Binası’na gidip çay da içebilir. Orada şunu sorabilir: Siz bu çocukları neden kaçırdınız? Getirin şu çocukları diyebilir. Ben inanıyorum ki Kılıçdaroğlu aracılık ederse o çocukların hepsi annelerine kavuşur. Hatta uçak biletini de biz alalım.”
