İzmir’de 7-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen, 43 ülkeden 80 üye belediyenin katıldığı Avrupa-Akdeniz Bölgesel ve Yerel Meclisi’nde konuşan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, şehirlerin sosyal içermeyi kapsayan, kalıcı ve uyarlanabilir olması gerektiğini, kapsayıcı ve dirençli şehirlerin, ancak bu şekilde ortaya çıkacağını söyledi.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, İzmir’de 7-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Avrupa-Akdeniz Bölgesel ve Yerel Meclisi’nin (ARLEM) 13. Genel Kurulu’na katıldı. Akdeniz’in kuzeyi ile güneyindeki yerel yönetimlerin işbirliğini teşvik etmek amacıyla kurulan ARLEM’de; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Akdeniz Kentler Ağı (MedCities) Genel Sekreteri Joseph Canals Molina, Akdeniz için Birlik (UfM) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Abdelkader El Khissassi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve ARLEM çatısı altındaki Akdeniz Kentler Ağı (MedCities) Yönetim Kurulu Üyesi Tunç Soyer ve Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis söz aldı.
43 ülkeden 80 üye ve 2 gözlemcinin katıldığı ARLEM’de Akdeniz ortağı tarafından, Türkiye’yi temsilen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Selçuk, Melikgazi, Mersin, Sarıçam, belediyeleri katıldı.
Dayanıklı ve sürdürülebilir şehirler
Mecliste İngilizce olarak görüşlerini açıklayan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz şunları söyledi:
"Öncelikle İzmir’e, bizi ağırladığı için teşekkür ederim. Dünya, günümüzde pek çok zorlukla karşı karşıya kalmaktadır. Ukrayna’daki savaş ve Covid-19 pandemisi; bu sorunların etkisini artırmıştır. Bu sorunlarla birlikte; göç, artan kentsel nüfus ve artan gıda fiyatları, dünyanın geri kalanında olduğu gibi Akdeniz’deki şehirleri de etkilemektedir. Bu noktada dayanıklı ve sürdürülebilir şehirler için ilham verici eylemler konusunda farkındalık oluşturulması gerekmektedir. Şehirler bu sorunlarla başa çıkmak için daha dayanıklı ve daha kapsayıcı olmalıdır. Şehirler, diğer şehirlerle bağlantı kurmaya ve kendilerini her türlü krize karşı hızla uyum sağlamaya teşvik edilmelidir. Aynı zamanda Akdeniz’deki şehirler, bu sorunlarla mücadele etmek için uluslararası gündemi ve Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini yakından takip etmelidir. Kapsayıcı ve dirençli şehirler inşa etmek; insanların yaşamlarını korumak ve iyileştirmek anlamına gelmektedir ve ’kimseyi geride bırakma’ mottosunu hayata geçirmektedir. Kapsayıcı ve dirençli şehirlerin inşası ve bu hedefi tüm Akdeniz’de yaygınlaştırmak için işbirliği ve dayanışma içerisinde hareket etmeliyiz."
"Kalıcı, uyarlanabilir ve kapsayıcı"
Dayanıklı şehirleri oluşturmak için; kalıcı, uyarlanabilir ve kapsayıcı nitelikleri barındırmak gerektiğini vurgulayan Başkan Yılmaz, "Kalıcı bir şehir, mevcut ve gelecekteki şoklara ve streslere hazırlanmak için gereken tüm özellikleri bünyesinde barındırmaktadır. Uyarlanabilir bir şehir, yalnızca öngörülebilir riskleri dikkate almakla kalmaz, aynı zamanda mevcut ve gelecekteki belirsizliği de kabul etmektedir. Uyarlanabilir bir şehir aynı zamanda, alternatifler oluşturarak; hizmetlerini, işlevlerini ve süreçlerini çeşitlendirir. Ayrıca beşeri, finansal ile fiziksel sermayeyi yeniden kullanma kapasitesinde beceriklidir. Kapsayıcı bir şehir, insanlara odaklanmaktadır. Korunmasız durumlardaki insanların tehlikelerden en çok etkilenenler arasında olduğunu kabul ederek; eşitliği ve insan haklarının yerine getirilmesini teşvik ederek aktif olarak sosyal içermeye çalışmaktadır. Kentsel Dayanıklılık Süreci ise entegre, etkilerini çabuk yansıtan ve dönüştürücü olmalıdır. Entegre bir şehir; bölünmez, birbirine bağımlı ve etkileşimli sistemlerden oluştuğu belirtilmektedir. Geçmiş eğilimlerin mevcut kentsel süreçleri şekillendirdiğinin farkındadır. Ancak zaman içinde şoklar ve stresler yoluyla dönüşme potansiyelini de ortaya koymaktadır" dedi.
"Yenilikçi çözümler peşinde koşmak gerekli"
"Dönüştürücü bir şehir, olumlu değişim oluşturmak için dayanıklılık oluşturmaya yönelik, proaktif bir yaklaşım benimsemektedir" diyen Yılmaz, "Dönüştürücü bir şehir aynı zamanda teşvik etmektedir ve zaman içinde artık riske açık olmayan bir sistem oluşturan, ileriye dönük ve yenilikçi çözümler peşinde koşmaktadır. Kısacası belirtildiği üzere; şehirler sosyal içermeyi kapsayan, kalıcı ve uyarlanabilir olmalıdır. Kapsayıcı ve dirençli şehirler, ancak bu unsurlar gerçekleşirlerse ortaya çıkacaktır. Göstermiş olduğunuz dayanışma ve işbirliği ruhu için teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum" sözleriyle konuşmasını tamamladı.