Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, depremzelere ilişkin “Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak şu ana kadar dört yüzü geçmiş bir hasta talebimiz var ve bu aslında şunu gösteriyor; her geçen gün rakam aslında katlanarak büyüyor. Tüp bebek olup da burada doğum yaptırdığımız annemiz var” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası 10 ilde büyük yıkım meydana gelirken bölgede çalışmalar da devam ediyor. Deprem bölgesinden İstanbul’a ulaşan birçok yaralı vatandaşın tedavisi Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde devam ederken Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit hastalar ve tedavi süreçlerine ilişkin bilgi verdi. Depremzedeler de hasta yatağında yaşadıkları korku dolu anları anlattı. O hastalar arasında yer alan ve Malatya’daki evlerinde depreme yakalanan ve enkazdan çıkarılan baba Hacı Bayram Köroğlu ve oğlu Ömer Efe Köroğlu’nun tedavisi de sürüyor. Deprem sonrası şehir hastanesine getirilen baba Köroğlu deprem anında yaşananları anlattı. Yiyit, “Biz ne kadar hasta rakamına çıkacaksak çıkalım onu kaldırabilecek şekilde bir organizasyona gittik. Ne kadar hasta gelirse onu öngörüp ona göre kapasitemizi arttıracak bir çalışmamız var. Büyük gruplarla gelen hastalar var; jet, uçak ambulanslarımızla ulaşan hastalar var. Acil servisten bu hastayı kabul edip hastalığın ağırlığına göre servis ve yoğum bakım yatışlarını planlıyoruz. Bir kısmını çok kısa sürede taburcu edebiliyoruz. Ya da acilden ufak müdahalelerle taburcu edebildiğimiz bir grup var” diye konuştu.
"Dört yüzü geçmiş bir hasta talebimiz var"
"Dört yüzü geçmiş bir hasta talebimiz var" diyen, Yiyit, “Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak şu ana kadar dört yüzü geçmiş bir hasta talebimiz var ve bu aslında şunu gösteriyor; her geçen gün rakam aslında katlanarak büyüyor. Bir önceki günden, bugün daha fazlasını kabul ettiğimizi görüyoruz. Diğer bir konuda İstanbul genelinde düşünürsek hastalar transfer edildiğinde havaalanına ulaşmadan Triajları yapılıyor ve hastalar ağırlık durumuna göre hastanelere dağıtılıyor. Hastaların ağırlığına göre bir dağıtım söz konusu. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak daha çok yoğun bakım ihtiyacı olan büyük ameliyat ihtiyacı olan ağır hastaları almaya çalışıyoruz. Hastalarımızın tıbbi süreçlerinin yönetilmesi için ilgi bütün branşların olduğu bir hekim timimiz var. İçinde kalp damar, ortopedi, plastik cerrahi, hiperbarik oksijen tedavi uzmanı bunun yanında yoğun bakım uzmanı, genel cerrah, nefroloji hocasının olduğu bir ekip var. Çünkü bu hastaların kaybedilmesinde en korktuğumuz tablo crush sendromdur. Bu da bir böbrek yetmezliği süreci olduğu için diğer bir konuda bu işin psikolojik tarafı yönetmek için de bir psikolog psikiyatrist ve sosyal çalışmacı bir ekibi düzenli olarak hastalarımızı değerlendiriyor, onların planları doğrultusunda da o yolda yürüyoruz bir de insani tarafı var” ifadelerini kullandı.
Depremzedelerin bütün ihtiyaçlarının karşılandığını söyleyen Yiyit, “Hastalarımızın bütün ihtiyaçlarını yani temizlik malzemesi, pijama, terliğinden, diş macunundan, şampuanına kadar bütün ihtiyaçlarını gelir gelmez teslim ediyoruz. Bu süreçteki eksiklerini tamamlıyoruz diğer bir konuda barınma imkanı, taburcu olduğunda kalacak yeri yoksa onu organize ediyoruz. Yanında gelen refakatçilerin kalacak yeri yoksa onu da organize ediyoruz. Mutlaka açıkta kalmalarını istemiyoruz. Bir başka konuda yakını olmayan ve kimliği olmayan hastalar mutlaka acilde de bu konuyla ilgili bir alanımız, bir yerimiz var. Hastalar yattığı an itibariyle kimlik tespiti, yakınlarına ulaşılması için uğraşan bir ekip var” dedi. Açıklamasına devam eden Yiyit, “İlk akut dönem geçtikten sonra gelen hastalarımız ağırlıklı olarak servis hastası olmaya başladı ama halen yoğun bakım hastalarımız var. Oransal olarak ilk günler gibi değil, azalmaya başladı. Ameliyatlar sıkı takipler yapılıyor crush sendromuna gitmesin diye yani böbrekle ilgili sorun olmasın diye bu konu düzenli takip ediliyor. Şu anki süreçte umutluyuz hastaneye ulaşan hastalarımızda çok büyük rakamlara ulaşacak bir kayıp beklemiyorum açıkçası, çünkü süreç iyi yönetiliyor. Bütün ihtiyaçları takip eden çok ciddi bir sosyal grubumuz var sosyal çalışmacı grubumuz var kendi hastane oluşumuzun dışında devletimizin kaymakamlıklarımızın da bu konudaki yapılanmaları var onlarda arka planda bu sürece destek oluyorlar” dedi.
"Tüp bebek olup da burada doğum yaptırdığımız annemiz var"
Hastanede doğum yapan hastalarında olduğunu belirten Yiyit, “Hastaneye başvuran hastalar artık daha çok travma hastaları ama daha çok ekstremite yaralanmaları. Aslında kaybetme potansiyeli yüksek olan hastalar genelde depremin ilk 1-2 gününde hastanelere ulaşan hastalardı. Her gün birkaç tane doğumumuz oluyor bu şöyle mutlu ediyor; birçok annemiz hem enkazdan çıkmışlar hem bir şekilde buraya ulaşmışlar. Hemen hemen her gün 1-2 tane doğumumuz oluyor. O ayrı bir mutluluk bizim için hatta şunu söyleyeyim bunların arasında doğumunu beklediğimiz anneler var. İlerleyen günlerde takipleri bile devam ediyor, yeni bebek haberlerimiz olacak gibi gözüküyor, tüp bebek olup da burada doğum yaptırdığımız annemiz var. Çocuk hastalarımız var Allah’a şükür onlar çok dirençli çıktılar, hemen hemen çoğu durumu iyi yoğun bakımda olanların da birkaçının servise çıkmasını bekliyoruz. Çocuklarımızın bu güçlü halleri sağlıklı gidişatları bizi çok da mutlu ediyor açıkçası. Hastane süreçlerine baktığımızda birçoğunun durumu iyi ve iyi yönetiliyorlar. Deprem bölgesine bizim alanlarımıza çok ciddi bir sağlık çalışanı gitti tabi bunun düzenli, organize ve tek elden olması önemli. Şimdi artık belli sayıda çalışanımız olay yerinde onlar yoruldukça buradan yenileri gidecek. İstanbul olarak biz çok ciddi yatak kapasitesine sahibiz yükü ne kadar maksimum alabilirsek almak için hazır bekliyoruz açıkçası bu anlamda da hazırlığımız maksimum düzeyde” dedi.